- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Please note, if you want to make a deal with this user, that it is blocked.
Malım yok diye gam çekme!
</label>
Alâeddîn Halvetî hazretleri Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde yaşamış olan evliyadandır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Lârendede (Karaman) vefât etti. Târihi kesin belli değildir...
BURSADAN İSTANBULA...
Alâeddîn Halvetî, Seyyid Yahyâ Halvetî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Bursadan İstanbula gittiğinde orada halktan ve devlet adamlarından insanlar sohbetine koşup talebe oldular. Bu kalabalık o kadar çok oldu ki, İstanbuldan uzak bir yerde bulunması ve orada ikâmeti uygun görüldü. Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından Gâzi fermânı ile Karaman diyârında ikâmete memur edildi...
Alâeddîn Halvetî hazretleri, vefâtına yakın talebelerine yaptığı nasihatte buyurdu ki:
Dünyâ âhiretin tarlasıdır. Sen bu âleme para ve mal toplamak için gelmedin. İyi ameller yapmak için geldin. Kimseye el açmayacak ve yetecek kadar mal kazandıktan sonra, vaktini Hak teâlâya ibâdet ederek geçir. Ondan sonra yat ve istirâhat et. Unutma, nefsinin de sende hakkı vardır. Topladığın o mal ve mülk senin değil mîrasçılarınındır. Senin rızkın, ancak âlemlerin rızk vericisi olan Allahü teâlâ tarafından sana yemen içmen için verilenden ibârettir.
DÜNYANIN ÂDETİ BÖYLEDİR
Malım mülküm yok deme. Olmadı diye gam çekme. Bu benim mülkümdür diyene, bir gün ecel gelir. Bu sûrette o malın sâhibi olduğuna dâir iddiası yalan olur. Bu yalan dünyâ, dâimâ insanlara gaflet gömleği giydirir. Bu fânî mülkü elimizden alır. Kendini ona sâhip sanacak bir yalancı müşteri bulur. O da ölür, yerine başkası çıkar. Dünyânın âdeti böyledir. Verir alır, alır verir...
Cömertlik tâcını giymek istiyorsan, Allahü teâlânın aç ve muhtaç kullarını kollamalısın. Allahü teâlânın huzûrunda makbûl olmak istersen, herkes için hayır dile, insanları şefkatle sev. Kimsenin işleyeceği hayra mâni olma. Ne kadar iyilik etsen, yaptıklarını sayma. En küçük hayır ve şer amel defterine yazılır. İhlâsla, içtenlikle ve riyâdan uzak işlediğin bir amelin olsa, Allahü teâlâ onu amel defterine dağlar kadar büyük olarak geçirtir. İyilik ettiğin kimseye yaptığını başa kakıcı olma. İyilik ettiğin kimseden sana minnet beslemesini istersen, yaptığın iyiliğin bir kıymeti kalmaz. Bana iyi desinler diye yapılan iyilikler riyâ eseridir.
</label>
Alâeddîn Halvetî hazretleri Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde yaşamış olan evliyadandır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. Lârendede (Karaman) vefât etti. Târihi kesin belli değildir...
BURSADAN İSTANBULA...
Alâeddîn Halvetî, Seyyid Yahyâ Halvetî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Bursadan İstanbula gittiğinde orada halktan ve devlet adamlarından insanlar sohbetine koşup talebe oldular. Bu kalabalık o kadar çok oldu ki, İstanbuldan uzak bir yerde bulunması ve orada ikâmeti uygun görüldü. Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından Gâzi fermânı ile Karaman diyârında ikâmete memur edildi...
Alâeddîn Halvetî hazretleri, vefâtına yakın talebelerine yaptığı nasihatte buyurdu ki:
Dünyâ âhiretin tarlasıdır. Sen bu âleme para ve mal toplamak için gelmedin. İyi ameller yapmak için geldin. Kimseye el açmayacak ve yetecek kadar mal kazandıktan sonra, vaktini Hak teâlâya ibâdet ederek geçir. Ondan sonra yat ve istirâhat et. Unutma, nefsinin de sende hakkı vardır. Topladığın o mal ve mülk senin değil mîrasçılarınındır. Senin rızkın, ancak âlemlerin rızk vericisi olan Allahü teâlâ tarafından sana yemen içmen için verilenden ibârettir.
DÜNYANIN ÂDETİ BÖYLEDİR
Malım mülküm yok deme. Olmadı diye gam çekme. Bu benim mülkümdür diyene, bir gün ecel gelir. Bu sûrette o malın sâhibi olduğuna dâir iddiası yalan olur. Bu yalan dünyâ, dâimâ insanlara gaflet gömleği giydirir. Bu fânî mülkü elimizden alır. Kendini ona sâhip sanacak bir yalancı müşteri bulur. O da ölür, yerine başkası çıkar. Dünyânın âdeti böyledir. Verir alır, alır verir...
Cömertlik tâcını giymek istiyorsan, Allahü teâlânın aç ve muhtaç kullarını kollamalısın. Allahü teâlânın huzûrunda makbûl olmak istersen, herkes için hayır dile, insanları şefkatle sev. Kimsenin işleyeceği hayra mâni olma. Ne kadar iyilik etsen, yaptıklarını sayma. En küçük hayır ve şer amel defterine yazılır. İhlâsla, içtenlikle ve riyâdan uzak işlediğin bir amelin olsa, Allahü teâlâ onu amel defterine dağlar kadar büyük olarak geçirtir. İyilik ettiğin kimseye yaptığını başa kakıcı olma. İyilik ettiğin kimseden sana minnet beslemesini istersen, yaptığın iyiliğin bir kıymeti kalmaz. Bana iyi desinler diye yapılan iyilikler riyâ eseridir.