- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam</label>
Asîl ve âlim bir âileye mensûb olan Hadramûtlu velî Ahmed bin Üstâzül-Azam, ilk tahsîlini babasından gördü. Küçük yaşta Kurân-ı kerîmi ezberledi. Babası ona iyi bir eğitim ve terbiye verdi. Babasının en küçük oğlu olduğu için kardeşleri onu çok severlerdi... ÇOK MÜTEVAZI BİR ZATTI...Ahmed bin Üstâzül-Azam, çok namaz kılar, çok oruç tutar, akrabâlarını ziyâret ederdi. Meşhûr olmaktan kaçınır, fuzûlî sözlerden ve işlerden sakınırdı. İnsanlardan ayrı yaşamayı sever; Onlarla berâber olmak insanı iflâsa götürür derdi.
Ahmed bin Üstâzül-Azam, mânevî yönden yüksek derecelere ulaşmıştı. Fakir olsun zengin olsun, büyük olsun küçük olsun herkese karşı mütevâzı yâni alçak gönüllü davranırdı. Cömert olup elinde olanları fakirlere ve ihtiyâç sâhiplerine ihsân ederdi.
Çok kerâmeti görülmüştür. Talebeleri ve sevenleri onu vesîle ederek Allahü teâlâya duâ ederler, istek ve arzûlarına kavuşurlardı...
Bu mübarek zatın fakir talebelerinden birisini bulunduğu şehrin vâlisi hapsettirmişti. O talebe, Ahmed bin Üstâzül-Azamı vesîle ederek duâ etti. Allahü teâlâ hocasını vesîle ederek yaptığı duâsını kabûl buyurdu. Vâli o kimsenin serbest bırakılmasını emretti. Hapishâneden çıkacağı sırada görevli;
-Sen bana alışılmış bahşişi vermezsen seni bırakmam, dedi. O da vazîfeliye;
-Sen beni serbest bırakıyorsun. Fakat karşıma başka mâni çıkarıyorsun. Böyle yapma, dedi. Vazîfeli;
-Evet mâni çıkarıyorum. Bahşişi almadan bırakmam, dedi. Bu hâl karşısında hocasına tevessül etti yâni hocasını vesîle ederek hapishâneden kurtulması için duâ etti. Duâsı kabûl olunup hapishâneden rahatça kurtuldu ve yoluna devâm etti...
SEL SULARINDA BOĞULDU
Ahmed bin Üstâzül-Azam şehîd olmayı çok arzu ediyordu. Aczüşşehîre köyüne sık sık gider gelirdi. Bâzan da sâlih zâtlar bulunması sebebiyle orada kalırdı. Kaldığı evin bulunduğu vâdide yağan yağmurlar netîcesinde büyük bir sel meydana geldi. Ahmed bin Üstâzül-Azam hazretleri o sırada;
Yâ Rabbi, boğularak ölen şehiddir, bana da nasib eyle diye dua etti ve sel sularına kapılarak boğuldu. Böylece çok istediği maksadına kavuşup şehîd oldu. Terîmde Ârif-i billâh Şeyh Abdullah bin İbrâhim Bâ Kuşeyrin mescidinin yakınında defnedildi...
Asîl ve âlim bir âileye mensûb olan Hadramûtlu velî Ahmed bin Üstâzül-Azam, ilk tahsîlini babasından gördü. Küçük yaşta Kurân-ı kerîmi ezberledi. Babası ona iyi bir eğitim ve terbiye verdi. Babasının en küçük oğlu olduğu için kardeşleri onu çok severlerdi... ÇOK MÜTEVAZI BİR ZATTI...Ahmed bin Üstâzül-Azam, çok namaz kılar, çok oruç tutar, akrabâlarını ziyâret ederdi. Meşhûr olmaktan kaçınır, fuzûlî sözlerden ve işlerden sakınırdı. İnsanlardan ayrı yaşamayı sever; Onlarla berâber olmak insanı iflâsa götürür derdi.
Ahmed bin Üstâzül-Azam, mânevî yönden yüksek derecelere ulaşmıştı. Fakir olsun zengin olsun, büyük olsun küçük olsun herkese karşı mütevâzı yâni alçak gönüllü davranırdı. Cömert olup elinde olanları fakirlere ve ihtiyâç sâhiplerine ihsân ederdi.
Çok kerâmeti görülmüştür. Talebeleri ve sevenleri onu vesîle ederek Allahü teâlâya duâ ederler, istek ve arzûlarına kavuşurlardı...
Bu mübarek zatın fakir talebelerinden birisini bulunduğu şehrin vâlisi hapsettirmişti. O talebe, Ahmed bin Üstâzül-Azamı vesîle ederek duâ etti. Allahü teâlâ hocasını vesîle ederek yaptığı duâsını kabûl buyurdu. Vâli o kimsenin serbest bırakılmasını emretti. Hapishâneden çıkacağı sırada görevli;
-Sen bana alışılmış bahşişi vermezsen seni bırakmam, dedi. O da vazîfeliye;
-Sen beni serbest bırakıyorsun. Fakat karşıma başka mâni çıkarıyorsun. Böyle yapma, dedi. Vazîfeli;
-Evet mâni çıkarıyorum. Bahşişi almadan bırakmam, dedi. Bu hâl karşısında hocasına tevessül etti yâni hocasını vesîle ederek hapishâneden kurtulması için duâ etti. Duâsı kabûl olunup hapishâneden rahatça kurtuldu ve yoluna devâm etti...
SEL SULARINDA BOĞULDU
Ahmed bin Üstâzül-Azam şehîd olmayı çok arzu ediyordu. Aczüşşehîre köyüne sık sık gider gelirdi. Bâzan da sâlih zâtlar bulunması sebebiyle orada kalırdı. Kaldığı evin bulunduğu vâdide yağan yağmurlar netîcesinde büyük bir sel meydana geldi. Ahmed bin Üstâzül-Azam hazretleri o sırada;
Yâ Rabbi, boğularak ölen şehiddir, bana da nasib eyle diye dua etti ve sel sularına kapılarak boğuldu. Böylece çok istediği maksadına kavuşup şehîd oldu. Terîmde Ârif-i billâh Şeyh Abdullah bin İbrâhim Bâ Kuşeyrin mescidinin yakınında defnedildi...