- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Sekiz oğlu gözünün önünde şehîd oldu!</label>
Hazret-i Muaviyenin (radıyallahü anh) vefatından sonra Yezidin birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesi neticesinde yönetimden razı olmayan fakat Şamda ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı Müslümanlar vardı. Bunlar eshabın ileri gelenlerinin çocukları idi. Gasîlül Melâike diye bilinen Abdullah bin Hanzala hazretleri, kalabalık bir heyet oluşturup Şama Yezid bin Muaviyeyi ziyarete gittiler... MEDİNELİLER HANZALAYA BİAT ETTİ...Heyet, Yezidin huzuruna vardıklarında Yezidden büyük iltifatlar gördüler. Yezid onlara bol ikram ve ihsanlarda bulunup cömertçe hediyeler verdi. Son derece adil, kibâr, haysiyetine düşkün olan Abdullah bin Hânzala, Yezîdin verdiği yüz bin dirhem ile yanında bulunan oğullarına verdiği on bin dirhemi reddetmeden kabul etmişti. Ancak onlar Şamda yaptıkları araştırmada Yezîdin bazı günahları açıkça işlediğini öğrendikleri için, ona biat etmediler. Medineye dönüşlerinde bütün Medine halkı Abdullah bin Hanzalaya biat ettiler.
Bu haber Şama ulaşınca Yezid derhal Ensarın ileri gelenlerinden Numan bin Beşiri Medineye göndererek buna engel olmasını ve halkı bundan vazgeçirmeye çalışmasını istedi. Numan bin Beşir Medineye giderek onlara böyle bir kıyamdan vazgeçmelerini söyledi, ancak Medineliler kararlarında ısrarlıydılar. Bunun üzerine Yezid, Müslim bin Ukbe kumandasında bir orduyu derhal Medine üzerine gönderdi. Bu ordu Medineye girerek isyanı şiddetli bir şekilde bastırmaya başladı. Abdullah bin Hanzala arkadaşlarını da teşvik etmeye çalışarak onlara şöyle diyordu:
BİLİNİZ Kİ ÖLÜM MUKADDERDİR!..
Şu anda tam olarak düşmanla karşı karşıya gelmiş ve savaşın en sert anını yaşıyorsunuz... Şimdiye kadar sabrettiniz; Allahın kelâmında zikrettiği Resulünün yardımcılarının çocukları ve hicret yurdunun sakinlerisiniz. Ben Rabbinizin, Müslümanların bütün şehirleri arasında bu şehir dışında başka bir şehirden daha razı olduğunu zannetmiyorum... Kesinlikle biliniz ki ölüm mukadderdir. Allaha yemin ederim ki şehîd olarak ölmekten daha üstün bir ölüm olamaz. İşte bu fırsatı yüce Allah önünüze getirmiştir...
Çarpışmalar şiddetlendikçe şiddetlenmişti. Abdullah bin Hanzala samimiyetle çarpışan sekiz oğlunu teker teker gözünün önünde kaybetti. Daha sonra kendisi de şehid edildi...
]
Hazret-i Muaviyenin (radıyallahü anh) vefatından sonra Yezidin birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesi neticesinde yönetimden razı olmayan fakat Şamda ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı Müslümanlar vardı. Bunlar eshabın ileri gelenlerinin çocukları idi. Gasîlül Melâike diye bilinen Abdullah bin Hanzala hazretleri, kalabalık bir heyet oluşturup Şama Yezid bin Muaviyeyi ziyarete gittiler... MEDİNELİLER HANZALAYA BİAT ETTİ...Heyet, Yezidin huzuruna vardıklarında Yezidden büyük iltifatlar gördüler. Yezid onlara bol ikram ve ihsanlarda bulunup cömertçe hediyeler verdi. Son derece adil, kibâr, haysiyetine düşkün olan Abdullah bin Hânzala, Yezîdin verdiği yüz bin dirhem ile yanında bulunan oğullarına verdiği on bin dirhemi reddetmeden kabul etmişti. Ancak onlar Şamda yaptıkları araştırmada Yezîdin bazı günahları açıkça işlediğini öğrendikleri için, ona biat etmediler. Medineye dönüşlerinde bütün Medine halkı Abdullah bin Hanzalaya biat ettiler.
Bu haber Şama ulaşınca Yezid derhal Ensarın ileri gelenlerinden Numan bin Beşiri Medineye göndererek buna engel olmasını ve halkı bundan vazgeçirmeye çalışmasını istedi. Numan bin Beşir Medineye giderek onlara böyle bir kıyamdan vazgeçmelerini söyledi, ancak Medineliler kararlarında ısrarlıydılar. Bunun üzerine Yezid, Müslim bin Ukbe kumandasında bir orduyu derhal Medine üzerine gönderdi. Bu ordu Medineye girerek isyanı şiddetli bir şekilde bastırmaya başladı. Abdullah bin Hanzala arkadaşlarını da teşvik etmeye çalışarak onlara şöyle diyordu:
BİLİNİZ Kİ ÖLÜM MUKADDERDİR!..
Şu anda tam olarak düşmanla karşı karşıya gelmiş ve savaşın en sert anını yaşıyorsunuz... Şimdiye kadar sabrettiniz; Allahın kelâmında zikrettiği Resulünün yardımcılarının çocukları ve hicret yurdunun sakinlerisiniz. Ben Rabbinizin, Müslümanların bütün şehirleri arasında bu şehir dışında başka bir şehirden daha razı olduğunu zannetmiyorum... Kesinlikle biliniz ki ölüm mukadderdir. Allaha yemin ederim ki şehîd olarak ölmekten daha üstün bir ölüm olamaz. İşte bu fırsatı yüce Allah önünüze getirmiştir...
Çarpışmalar şiddetlendikçe şiddetlenmişti. Abdullah bin Hanzala samimiyetle çarpışan sekiz oğlunu teker teker gözünün önünde kaybetti. Daha sonra kendisi de şehid edildi...
]