- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Kalbin ve bedenin musîbeti!..</label>
Câfer bin Süleymân Dâbiî, sekizinci yüzyılda yaşamış evliyânın büyüklerindendir. Mâlik bin Dînârla, Sâbit el-Benânîye on sene müddetle gidip gelmiştir. Sohbetlerinde Mâlik bin Dînârdan ve diğer zâtlardan nakiller yaparak insanların hak yola kavuşmalarına vesîle ve sebep oldu. Hadîs-i şerîf rivâyet etti. Mâlik bin Dînârdan naklederek buyurdu ki: KÖTÜ AMELLİ ÇOBAN!..
Bâzı kitaplarda okudum: (Kıyâmet gününde kötü amelli çoban huzûr-ı ilâhîye getirilir. O çobana, ey kötü iş işleyen çoban! Süt içtin, et yedin, kaybedilmiş mallara sâhip çıkmadın, kırılmış olanları sarmadın, güttüğün hayvanların hakkını tam olarak gözetmedin. Bugün senden onlar için intikam alıyorum, buyrulur) yazılıydı.
Allahü teâlâ kalplere ve bedenlere çeşitli musîbetler verir. Bunlar, rızık darlığı, ibâdetlerde gevşekliktir. Bunlardan daha şiddetlisi kalbin katılığıdır.
Müminlerin göğüsleri, kalpleri hayırlı güzel işler sebebiyle kaynar, coşar. Fâcir kimselerin göğüsleri de kötü işler yüzünden coşar. Allahü teâlâ sizin kalbinizden geçenlere, niyetlerinize bakar. Niyetlerinize dikkat ediniz ki, Allahü teâlâ size merhamet etsin.
Sâbit el-Benânîden naklederek buyurdu ki:
Bize ulaştı ki, Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâma; (Filan kulumun ağzının tatlılığını al) buyurdu. Cebrâil aleyhisselâm o kulun ağzının tadını aldı. O kimse şaşkın, mahzûn ve üzüntülü bir hâlde sabretti. Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâma buyurdu ki: (Ey Cebrâil! O kulumu imtihân ettim. Onu sabırlı ve sâdık buldum. Ona fazlasıyla karşılık vereceğim.)
Câfer bin Süleymân Dâbiînin rivâyet ettiği bâzı hadîs-i şerîflerde de buyruldu ki:
KORKU İLE ÜMİT ARASI...
Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Rabbiniz Rahîmdir. Kim bir iyiliği yapmaya niyet eder, onu yapmazsa onun için bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği o iyiliği yaparsa, on mislinden yedi yüz misline kadar çok sevap yazılır. Bir kimse bir kötülük yapmaya niyet eder ve onu yapmazsa onun için bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği kötülüğü işlerse ona ya bir günah yazılır veya silinir.)
Peygamber efendimiz ölüm hâlindeki bir kimseyi ziyâret etti ve; (Kendini nasıl buluyorsun?) buyurdu. O kimse; Kendimi korku ile ümid arasında görüyorum dedi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Allahü teâlâ bir kalpte korku ve ümidi bir arada bulundurmaz. Eğer bir kimsenin kalbinde korku ve ümidi bir arada bulundurursa, onu ümid ettiklerine kavuşturur, korktuklarından da emin eyler.)
Câfer bin Süleymân Dâbiî, sekizinci yüzyılda yaşamış evliyânın büyüklerindendir. Mâlik bin Dînârla, Sâbit el-Benânîye on sene müddetle gidip gelmiştir. Sohbetlerinde Mâlik bin Dînârdan ve diğer zâtlardan nakiller yaparak insanların hak yola kavuşmalarına vesîle ve sebep oldu. Hadîs-i şerîf rivâyet etti. Mâlik bin Dînârdan naklederek buyurdu ki: KÖTÜ AMELLİ ÇOBAN!..
Bâzı kitaplarda okudum: (Kıyâmet gününde kötü amelli çoban huzûr-ı ilâhîye getirilir. O çobana, ey kötü iş işleyen çoban! Süt içtin, et yedin, kaybedilmiş mallara sâhip çıkmadın, kırılmış olanları sarmadın, güttüğün hayvanların hakkını tam olarak gözetmedin. Bugün senden onlar için intikam alıyorum, buyrulur) yazılıydı.
Allahü teâlâ kalplere ve bedenlere çeşitli musîbetler verir. Bunlar, rızık darlığı, ibâdetlerde gevşekliktir. Bunlardan daha şiddetlisi kalbin katılığıdır.
Müminlerin göğüsleri, kalpleri hayırlı güzel işler sebebiyle kaynar, coşar. Fâcir kimselerin göğüsleri de kötü işler yüzünden coşar. Allahü teâlâ sizin kalbinizden geçenlere, niyetlerinize bakar. Niyetlerinize dikkat ediniz ki, Allahü teâlâ size merhamet etsin.
Sâbit el-Benânîden naklederek buyurdu ki:
Bize ulaştı ki, Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâma; (Filan kulumun ağzının tatlılığını al) buyurdu. Cebrâil aleyhisselâm o kulun ağzının tadını aldı. O kimse şaşkın, mahzûn ve üzüntülü bir hâlde sabretti. Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâma buyurdu ki: (Ey Cebrâil! O kulumu imtihân ettim. Onu sabırlı ve sâdık buldum. Ona fazlasıyla karşılık vereceğim.)
Câfer bin Süleymân Dâbiînin rivâyet ettiği bâzı hadîs-i şerîflerde de buyruldu ki:
KORKU İLE ÜMİT ARASI...
Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Rabbiniz Rahîmdir. Kim bir iyiliği yapmaya niyet eder, onu yapmazsa onun için bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği o iyiliği yaparsa, on mislinden yedi yüz misline kadar çok sevap yazılır. Bir kimse bir kötülük yapmaya niyet eder ve onu yapmazsa onun için bir sevap yazılır. Eğer niyet ettiği kötülüğü işlerse ona ya bir günah yazılır veya silinir.)
Peygamber efendimiz ölüm hâlindeki bir kimseyi ziyâret etti ve; (Kendini nasıl buluyorsun?) buyurdu. O kimse; Kendimi korku ile ümid arasında görüyorum dedi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Allahü teâlâ bir kalpte korku ve ümidi bir arada bulundurmaz. Eğer bir kimsenin kalbinde korku ve ümidi bir arada bulundurursa, onu ümid ettiklerine kavuşturur, korktuklarından da emin eyler.)