- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Altın mı kıymetli, nasihat mi?..
</label>
Bilâl bin Sad, Tâbiînden âlim, vaiz, kâri (Kurân-ı kerîm hâfızı) bir zâttır. Şamda 120 (m. 737) senesinde vefât etti... Bu mübarek zatın çok kerameti görüldü... Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duâsına çıktılar. İnsanlara karşı, Ey insanlar! Hepiniz günahkâr olduğunuzu itiraf eder misiniz? diye sordu. Onlar, Evet, hepimiz günahkârız. Çok günâhlarımız var. Hepsine tövbe ettik dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya şöyle duâ etti:
GÜNAHLARIMIZI İTİRAF ETTİK!
Yâ Rabbi! Kurân-ı kerîmde, (İhsân edip doğru söyleyenlerin duâlarını kabûl ederim) buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarımızın bulunduğunu itiraf edip, doğruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize yağmur ihsân et! Biraz sonra yağmur yağmaya başladı.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri şöyle:
Bir gün Yâ Resûlallah! İnsanların en hayırlıları kimlerdir? diye sordular. Buyurdu ki: Ben ve benim zamanımdaki Müslümanlardır. Yâ Resûlallah! Bunlardan sonra kimlerdir? diye sordular. Buyurdu ki: İkinci asırda bulunan Müslümanlar. Yâ Resûlallah! Onlardan sonra insanların en hayırlıları kimlerdir? dediler. Buyurdu ki: Üçüncü asırda bulunan Müslümanlardır. Yâ Resûlallah! Bunlardan sonra kimlerdir? dediler. Buyurdu ki: Onlardan sonra gelenler, istenmediği halde yemin eden, şâhidlikte bulunan ve yerine getirmedikleri şeyler için teminatta bulunanlardır.
Bilâl bin Sadın hikmetli sözlerinden bazıları:
AÇIKTAN İŞLENEN GÜNAH!..
Günâhlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, günâhı işleyenleredir. Lâkin açıktan işleniyor ve buna da mâni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir.
Allahü teâlâ bize, haramlardan, şüphelilerden, hattâ şüphelilere düşmemek için ihtiyâtlı olup, mubahların çoğundan sakınmayı emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dünyâyı sever, ona bağlanırız. Bu ise günâh olarak bize yeter.
Sana Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır. Böyle bir kardeşini bulduğun zaman (Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bana bildir de düzeltmeye çalışayım) demelidir.
Bir kimse Müslümanım dediği zaman Allahü teâlâ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit veraına (şüphelilerden sakınmasına) bakar. Vera sahibi olunca da niyetine bakar. Niyeti de hâlis (Allah rızâsı için) ise, artık diğer kusurlarını Allahü teâlâ düzeltir.
</label>
Bilâl bin Sad, Tâbiînden âlim, vaiz, kâri (Kurân-ı kerîm hâfızı) bir zâttır. Şamda 120 (m. 737) senesinde vefât etti... Bu mübarek zatın çok kerameti görüldü... Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duâsına çıktılar. İnsanlara karşı, Ey insanlar! Hepiniz günahkâr olduğunuzu itiraf eder misiniz? diye sordu. Onlar, Evet, hepimiz günahkârız. Çok günâhlarımız var. Hepsine tövbe ettik dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya şöyle duâ etti:
GÜNAHLARIMIZI İTİRAF ETTİK!
Yâ Rabbi! Kurân-ı kerîmde, (İhsân edip doğru söyleyenlerin duâlarını kabûl ederim) buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarımızın bulunduğunu itiraf edip, doğruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize yağmur ihsân et! Biraz sonra yağmur yağmaya başladı.
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri şöyle:
Bir gün Yâ Resûlallah! İnsanların en hayırlıları kimlerdir? diye sordular. Buyurdu ki: Ben ve benim zamanımdaki Müslümanlardır. Yâ Resûlallah! Bunlardan sonra kimlerdir? diye sordular. Buyurdu ki: İkinci asırda bulunan Müslümanlar. Yâ Resûlallah! Onlardan sonra insanların en hayırlıları kimlerdir? dediler. Buyurdu ki: Üçüncü asırda bulunan Müslümanlardır. Yâ Resûlallah! Bunlardan sonra kimlerdir? dediler. Buyurdu ki: Onlardan sonra gelenler, istenmediği halde yemin eden, şâhidlikte bulunan ve yerine getirmedikleri şeyler için teminatta bulunanlardır.
Bilâl bin Sadın hikmetli sözlerinden bazıları:
AÇIKTAN İŞLENEN GÜNAH!..
Günâhlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, günâhı işleyenleredir. Lâkin açıktan işleniyor ve buna da mâni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir.
Allahü teâlâ bize, haramlardan, şüphelilerden, hattâ şüphelilere düşmemek için ihtiyâtlı olup, mubahların çoğundan sakınmayı emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dünyâyı sever, ona bağlanırız. Bu ise günâh olarak bize yeter.
Sana Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır. Böyle bir kardeşini bulduğun zaman (Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen bana bildir de düzeltmeye çalışayım) demelidir.
Bir kimse Müslümanım dediği zaman Allahü teâlâ onun ameline bakmadan bırakmaz. Amel ettiği vakit veraına (şüphelilerden sakınmasına) bakar. Vera sahibi olunca da niyetine bakar. Niyeti de hâlis (Allah rızâsı için) ise, artık diğer kusurlarını Allahü teâlâ düzeltir.