- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Patrik Gregoryus</label>
Mora İsyanı, 1821 Haziranında Sultan II. Mahmudun padişahlık döneminde gerçekleşti, Sadrazam ise Benderli Ali Paşaydı. Devletin yaptığı araştırmalar sonucunda Ortodoks Patriği Gregoryusun da isyanda parmağı olduğu ortaya çıktı...Patrik Gregoryus, bütün suçları kabul etti ve yargılamanın ardından patrikhanenin orta kapısı önünde idam edildi. Göğsüne ihanetini anlatan bir yafta yapıştırılan Patriğin cesedi, 3 gün İstanbullulara teşhir edildi.
Fener Rum Patriği Gregoryusun suç belgesi olarak ele geçirilen, Rus Çarı Aleksandraya yazdığı mektup, gerçekten ibret vericidir:
Dış yardıma alıştırmalı!
Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak imkânsızdır. Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i îmân sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıkları ve kadere rızâ göstermeleri yanında kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir.
Türkler zekîdirler ve kendilerini müsbet yolda yönetecek reislere sâhib oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gâyet kanâatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hattâ kahramanlık ve şecaat duyguları da, geleneklerine olan bağlılıklarından, ahlâklarının güzelliğinden ileri gelmektedir.
Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını parçalamak dînî metanetlerini zayıflatmak icâb eder. Bunun da en kısa yolu, millî geleneklerine, maneviyâtlarına uymayan haricî fikirler ve hareketlere alıştırmaktır. Türkler, dış yardımı reddederler; haysiyet duyguları, buna mânîdir. Velevki, geçici bir süre için zâhirî kuvvet ve kudret verse de, Türkleri, dış yardıma alıştırmalıdır. Maneviyâtları sarsıldığı gün, Türkleri kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddî vâsıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir...
Bir şey hissettirmeden!..
Bu sebeple Osmanlı Devletini tasviye için mücerred olarak harb meydanındaki zaferler kâfi değildir. Hattâ, sâdece bu yolda yürümek Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden, kendilerini anlamalarına sebeb olabilir.
Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribi tamamlamaktır.
İdam edilmeden kısa bir süre önce yazmış olduğu bu mektup, birçok Patrikhane mensubu tarafından Gregoryusun vasiyeti olarak kabul edilir...
Mora İsyanı, 1821 Haziranında Sultan II. Mahmudun padişahlık döneminde gerçekleşti, Sadrazam ise Benderli Ali Paşaydı. Devletin yaptığı araştırmalar sonucunda Ortodoks Patriği Gregoryusun da isyanda parmağı olduğu ortaya çıktı...Patrik Gregoryus, bütün suçları kabul etti ve yargılamanın ardından patrikhanenin orta kapısı önünde idam edildi. Göğsüne ihanetini anlatan bir yafta yapıştırılan Patriğin cesedi, 3 gün İstanbullulara teşhir edildi.
Fener Rum Patriği Gregoryusun suç belgesi olarak ele geçirilen, Rus Çarı Aleksandraya yazdığı mektup, gerçekten ibret vericidir:
Dış yardıma alıştırmalı!
Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak imkânsızdır. Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i îmân sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıkları ve kadere rızâ göstermeleri yanında kumandanlarına, büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir.
Türkler zekîdirler ve kendilerini müsbet yolda yönetecek reislere sâhib oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gâyet kanâatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hattâ kahramanlık ve şecaat duyguları da, geleneklerine olan bağlılıklarından, ahlâklarının güzelliğinden ileri gelmektedir.
Türklerde evvelâ itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını parçalamak dînî metanetlerini zayıflatmak icâb eder. Bunun da en kısa yolu, millî geleneklerine, maneviyâtlarına uymayan haricî fikirler ve hareketlere alıştırmaktır. Türkler, dış yardımı reddederler; haysiyet duyguları, buna mânîdir. Velevki, geçici bir süre için zâhirî kuvvet ve kudret verse de, Türkleri, dış yardıma alıştırmalıdır. Maneviyâtları sarsıldığı gün, Türkleri kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddî vâsıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir...
Bir şey hissettirmeden!..
Bu sebeple Osmanlı Devletini tasviye için mücerred olarak harb meydanındaki zaferler kâfi değildir. Hattâ, sâdece bu yolda yürümek Türklerin haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden, kendilerini anlamalarına sebeb olabilir.
Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribi tamamlamaktır.
İdam edilmeden kısa bir süre önce yazmış olduğu bu mektup, birçok Patrikhane mensubu tarafından Gregoryusun vasiyeti olarak kabul edilir...