- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Hünkâr Şeyhi Vânî Mehmed Efendi</label>
Vânî Seyyid Mehmed Efendi Vanda doğmuş olup, doğum târihi bilinmemektedir. Babasından dolayı Vânîzâde, kendisi Vanda doğduğu için de Vânî nisbetleri ile meşhûr oldu... 1685 (H.1096) târihinde Bursa yakınlarında Kestelde vefât etti...Vânî Seyyid Mehmed Efendi, ilk tahsîline Vanda başladı. Doğunun belli başlı ilim merkezlerini dolaştı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsîl etti. Bilgisi ve hitâbetiyle, herkesin hayranlığına mazhar olan Mehmed Efendi, Erzurum beylerbeyi Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa ile sohbet edip, nasîhatlerde bulundu. Fâzıl Ahmed Paşanın babasının vefâtı üzerine sadrâzam tâyin olunarak İstanbula çağrılmasından sonra, Mehmed Efendinin nâmı İstanbulda da duyulmaya başladı. Pâdişâh Dördüncü Mehmed Hanın emriyle İstanbula çağrıldı. Pâdişâh hocası Hünkâr şeyhi ve Yeni Câmide ilk kürsü vâizi oldu. Şehzâde Mustafanın da hocalığını yaptı. Yeni Câmi kürsüsünden ettiği vaaz ve nasîhatleri pek tesirli idi... Viyana Seferine katıldı...
Vânî Mehmed Efendi 1683 senesinde Sadrâzam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki İkinci Viyana Seferine Ordu Şeyhi olarak katıldı. Seferden sonra Bursa yakınlarındaki Kestel köyüne gönderildi. İstanbulda Boğazda kendi adıyla anılan Vânîköyde bir câmi ve medrese yaptırdığı gibi, Kestelde de büyük bir câmi ve mektep yaptırdı. Ömrünü orada tamamladı.
Vânî Mehmed Efendinin vefat etmeden önceki vasiyeti özetle şöyledir:
Hamdü senâ Allahü teâlâya mahsustur. Onun Resûlüne salât ve selâm ederim. Cenâb-ı Hak insanı şu fânî dünyâda, bâkî ve ebedî olan âhirete azık toplamak için yarattı. Dünyâda yarattığı cevher ve mâdenleri ve mallarını da, Cennetin yüksek makamlarını onlarla elde etmek için bu hikmetle yarattı. Dünyânın yokluğa gidişi ve âhiretin bâkî ve ebediyete mazhâr olduğu, Kurân-ı kerîmde bildirildi. Sonra âhiret için azık tedârik etmek ve muhtâc olanlara yardım husûsunda teşvikte bulunuldu.
Ey Rabbim! Kulunu bu mübârek binâların inşâsına muvaffak kıldığın gibi, bunların güzelce kabûlünü ve bereketini de ihsân eyle. Rızâna yakın olarak dîninin ihyâsına sebep kıl.
Vânî Seyyid Mehmed Efendi Vanda doğmuş olup, doğum târihi bilinmemektedir. Babasından dolayı Vânîzâde, kendisi Vanda doğduğu için de Vânî nisbetleri ile meşhûr oldu... 1685 (H.1096) târihinde Bursa yakınlarında Kestelde vefât etti...Vânî Seyyid Mehmed Efendi, ilk tahsîline Vanda başladı. Doğunun belli başlı ilim merkezlerini dolaştı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsîl etti. Bilgisi ve hitâbetiyle, herkesin hayranlığına mazhar olan Mehmed Efendi, Erzurum beylerbeyi Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa ile sohbet edip, nasîhatlerde bulundu. Fâzıl Ahmed Paşanın babasının vefâtı üzerine sadrâzam tâyin olunarak İstanbula çağrılmasından sonra, Mehmed Efendinin nâmı İstanbulda da duyulmaya başladı. Pâdişâh Dördüncü Mehmed Hanın emriyle İstanbula çağrıldı. Pâdişâh hocası Hünkâr şeyhi ve Yeni Câmide ilk kürsü vâizi oldu. Şehzâde Mustafanın da hocalığını yaptı. Yeni Câmi kürsüsünden ettiği vaaz ve nasîhatleri pek tesirli idi... Viyana Seferine katıldı...
Vânî Mehmed Efendi 1683 senesinde Sadrâzam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki İkinci Viyana Seferine Ordu Şeyhi olarak katıldı. Seferden sonra Bursa yakınlarındaki Kestel köyüne gönderildi. İstanbulda Boğazda kendi adıyla anılan Vânîköyde bir câmi ve medrese yaptırdığı gibi, Kestelde de büyük bir câmi ve mektep yaptırdı. Ömrünü orada tamamladı.
Vânî Mehmed Efendinin vefat etmeden önceki vasiyeti özetle şöyledir:
Hamdü senâ Allahü teâlâya mahsustur. Onun Resûlüne salât ve selâm ederim. Cenâb-ı Hak insanı şu fânî dünyâda, bâkî ve ebedî olan âhirete azık toplamak için yarattı. Dünyâda yarattığı cevher ve mâdenleri ve mallarını da, Cennetin yüksek makamlarını onlarla elde etmek için bu hikmetle yarattı. Dünyânın yokluğa gidişi ve âhiretin bâkî ve ebediyete mazhâr olduğu, Kurân-ı kerîmde bildirildi. Sonra âhiret için azık tedârik etmek ve muhtâc olanlara yardım husûsunda teşvikte bulunuldu.
Ey Rabbim! Kulunu bu mübârek binâların inşâsına muvaffak kıldığın gibi, bunların güzelce kabûlünü ve bereketini de ihsân eyle. Rızâna yakın olarak dîninin ihyâsına sebep kıl.