- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Tövbe eden fasık gencin derecesi!</label>
Allahü teala Musa aleyhisselama vahyetti ki: İsrailoğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın. Musa aleyhisselam da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allahü tealadan, o köyden de onu kovma emrini alan Musa aleyhisselam, delikanlıyı yeni yurdundan da çıkardı. İkinci sefer sürgüne çıkan delikanlı bu defa kuş uçmaz kervan geçmez bir dağdaki mağaraya sığındı... Toprağın üzerine yığıldı...Bu genç, çok geçmeden hastalandı. Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu ve şöyle dua etti:
Annem baş ucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı... Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Hanımım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve babamızı sen affeyle Allahım diye dua ederlerdi. Ya Rabbi! Beni ana-babamdan, evladımdan, hanımımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma!..
Delikanlının bu samimi, acıklı yalvarmaları üzerine Allahü teala; anası ve hanımı kılığında birer huri, çocukları ve babası kılığına girmiş melekler gönderdi...
Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak ağladılar. Delikanlı da İşte anam, babam, hanımım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler! diyerek ölçüsüz bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allahın rahmetine kavuştu...
Velîlerimden bir velî...
Bunun üzerine Allahü teala Musa aleyhisselama bildirdi ki: Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git! Orada velîlerimden bir velî vefat etti. Ona karşı yapılacak görevleri bizzat yerine getir!
<label for="lblTitle">Musa aleyhisselam mağaraya gitti ve tanıdığı o delikanlının ölüsü ile karşılaşınca şaşırdı! Allahü teala vahyetti ki: Ya Musa! Ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanıp bana yakardı. Memleket, ana-baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Garip biri öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi ona acır. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımam!..Tövbe eden fasık gencin derecesi!</label>
Allahü teala Musa aleyhisselama vahyetti ki: İsrailoğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın. Musa aleyhisselam da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allahü tealadan, o köyden de onu kovma emrini alan Musa aleyhisselam, delikanlıyı yeni yurdundan da çıkardı. İkinci sefer sürgüne çıkan delikanlı bu defa kuş uçmaz kervan geçmez bir dağdaki mağaraya sığındı... Toprağın üzerine yığıldı...Bu genç, çok geçmeden hastalandı. Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu ve şöyle dua etti:
Annem baş ucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı... Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Hanımım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve babamızı sen affeyle Allahım diye dua ederlerdi. Ya Rabbi! Beni ana-babamdan, evladımdan, hanımımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma!..
Delikanlının bu samimi, acıklı yalvarmaları üzerine Allahü teala; anası ve hanımı kılığında birer huri, çocukları ve babası kılığına girmiş melekler gönderdi...
Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak ağladılar. Delikanlı da İşte anam, babam, hanımım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler! diyerek ölçüsüz bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allahın rahmetine kavuştu...
Velîlerimden bir velî...
Bunun üzerine Allahü teala Musa aleyhisselama bildirdi ki: Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git! Orada velîlerimden bir velî vefat etti. Ona karşı yapılacak görevleri bizzat yerine getir!
Musa aleyhisselam mağaraya gitti ve tanıdığı o delikanlının ölüsü ile karşılaşınca şaşırdı! Allahü teala vahyetti ki: Ya Musa! Ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanıp bana yakardı. Memleket, ana-baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Garip biri öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi ona acır. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımam!..
Allahü teala Musa aleyhisselama vahyetti ki: İsrailoğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın. Musa aleyhisselam da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allahü tealadan, o köyden de onu kovma emrini alan Musa aleyhisselam, delikanlıyı yeni yurdundan da çıkardı. İkinci sefer sürgüne çıkan delikanlı bu defa kuş uçmaz kervan geçmez bir dağdaki mağaraya sığındı... Toprağın üzerine yığıldı...Bu genç, çok geçmeden hastalandı. Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu ve şöyle dua etti:
Annem baş ucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı... Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Hanımım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve babamızı sen affeyle Allahım diye dua ederlerdi. Ya Rabbi! Beni ana-babamdan, evladımdan, hanımımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma!..
Delikanlının bu samimi, acıklı yalvarmaları üzerine Allahü teala; anası ve hanımı kılığında birer huri, çocukları ve babası kılığına girmiş melekler gönderdi...
Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak ağladılar. Delikanlı da İşte anam, babam, hanımım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler! diyerek ölçüsüz bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allahın rahmetine kavuştu...
Velîlerimden bir velî...
Bunun üzerine Allahü teala Musa aleyhisselama bildirdi ki: Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git! Orada velîlerimden bir velî vefat etti. Ona karşı yapılacak görevleri bizzat yerine getir!
<label for="lblTitle">Musa aleyhisselam mağaraya gitti ve tanıdığı o delikanlının ölüsü ile karşılaşınca şaşırdı! Allahü teala vahyetti ki: Ya Musa! Ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanıp bana yakardı. Memleket, ana-baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Garip biri öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi ona acır. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımam!..Tövbe eden fasık gencin derecesi!</label>
Allahü teala Musa aleyhisselama vahyetti ki: İsrailoğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın. Musa aleyhisselam da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allahü tealadan, o köyden de onu kovma emrini alan Musa aleyhisselam, delikanlıyı yeni yurdundan da çıkardı. İkinci sefer sürgüne çıkan delikanlı bu defa kuş uçmaz kervan geçmez bir dağdaki mağaraya sığındı... Toprağın üzerine yığıldı...Bu genç, çok geçmeden hastalandı. Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu ve şöyle dua etti:
Annem baş ucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı... Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Hanımım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve babamızı sen affeyle Allahım diye dua ederlerdi. Ya Rabbi! Beni ana-babamdan, evladımdan, hanımımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma!..
Delikanlının bu samimi, acıklı yalvarmaları üzerine Allahü teala; anası ve hanımı kılığında birer huri, çocukları ve babası kılığına girmiş melekler gönderdi...
Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak ağladılar. Delikanlı da İşte anam, babam, hanımım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler! diyerek ölçüsüz bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allahın rahmetine kavuştu...
Velîlerimden bir velî...
Bunun üzerine Allahü teala Musa aleyhisselama bildirdi ki: Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git! Orada velîlerimden bir velî vefat etti. Ona karşı yapılacak görevleri bizzat yerine getir!
Musa aleyhisselam mağaraya gitti ve tanıdığı o delikanlının ölüsü ile karşılaşınca şaşırdı! Allahü teala vahyetti ki: Ya Musa! Ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanıp bana yakardı. Memleket, ana-baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Garip biri öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi ona acır. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımam!..