Söyleşi Lacivert ile gençlik üzerine söyleşi.

Merhaba sevgili @lacivert.

Ramazan ayındayız bu yüzden seni çok sıkmayacağım. Zamana yayarak müsait oldukça karşılıklı yazışacağız.
Sormak istediğiniz bişey olursa sevgili üyeler sizleride muhabbete bekleriz.

Öncelikle bize laciverten bahseder misin. Lacivert kimdir?
Ben uzun bir zaman erkek sanmıştım

Sonrada konumuza dönerek bize gençliğin tanımını yaparmısın?
Genç kimdir?
Genç bir fiziki durum mu zihinsel duruş mudur?

Ooo söyleşinin konuğu @lacivert mi ne güzel keyifle okuyacağım

@Qasem, öncelikle söyleşi için teşekkür ederim.
Bu forumda beni ilk başta erkek sanmayan var mı? Ben bile kendimden şüphe ettim

Lâcivert kimdir sorusuna gelirsek, yıllardır farklı forumlarda büyüyen kitaplara aşık gezmelere doyamayan dizilere sevdalı odyolog olarak atanamayan garibanın biri Ciddi ciddi farklı forumlarda büyüyen bir insanım. İlk 2010 yılında daha 11 yaşında iken forumlara bir girdim bir daha da çıkamadım. İlk başta her forumda kullanıcı adım farklıydı açıkçası. Çünkü kararsızdım. Ne istediğimi bilmiyordum, kim olduğumu bilmiyordum. 2014 yılında bir hikayeye başladım. Renkler, çiçekler ve hepsinin ayrı ayrı anlamları üzerine. Karakterlerimi yazarken hem karakterlerimi sorguladım hem de kendimi. Hangi rengin ne anlamıyla kimle uyuştuğunu düşündüm durdum. Sonra renklere sevdalandım. İçlerinden de en çok laciverte... Ardından zamanla anlamı değişti benim için. Kendi anlamını ben oluşturdum. Ondan sonra da Lâcivert kullanıcı adını aldım. O zamandan bu yana her yerde lacivertim Hani derler ya isim insanı oluşturur diye Lâcivert beni ben onu oluşturdum.

Gençliğin tanımı yapabilir miyim? Fiziksel olarak yapabilirim ama ruhsal olarak yapabileceğimi sanmıyorum. Yani illa yaşa göre mi genç olmalı insan? Ne insanlar var 20lerinde iken içlerindeki ruh 60larında ne insanlar var 60larındayken 18liklerUmarım hepimiz ikinci kısımda olabiliriz.
Aslında bu yazdığım cümleler ile sorularını genel olarak cevaplandırdım abi. Ama detaya inersek atasözlerinde yer alan "Akıl yaşta değil baştadır." sözünü gençlik için uyarlayabiliriz. Gençliğin hiçbir şekilde yaşta olduğuna inanmıyorum ben. Fizikselden ziyade zihinsel bir süreç olduğunu düşünüyorum. İnsanı yaşadıkları büyütür, düşünceleri geliştirir. Kazandıkları, kaybettikleri mücadeleler insanı gençleştirir veyahut yaşlandırır.
Dediğim gibi yaşanılanlar insanları etkilediği gibi düşüncelerde insanı etkiler. Yani gençlik tek bir parçadan değil onlarca parçadan oluşuyor benim gözümde. İnsanın azmi, çabaları, huzuru, mantığı onu etkiler. Her şeyin altında kalırsa insan çöker, yaşlanır. Umarım çökenlerden değil de dolu dolu gençliğini yaşayanlardan ve hep genç olanlardan biri oluruz.

Bu soyleyisiyi merak ediyorum kolay gelsin @lacivert

Hazirim zevkle okuyacagim

Söyleşiye devam edeceğim ama merak ettiğim bir şey var bizleri nereden buldun daha önce tanısıyor muyduk?
Gelelim söyleşiye: peki zihinsel olarak tanımladığın bu gençlikten gelecek adına umutlumusun?
Senin tanımlama a göre ben daha çok gencim

Hayır tanışmıyorduk. Hatta bu forumda kimseyi tanımıyorum. Benim üye ettiğim ve asla aktif olmayan arkadaşım dışında
Burayı nereden bulduğuma gelirsek benim gerçekten büyümem üzerinde etkisi olan düşüncelerime,karakterime yansıyan bi forumu ararken denk geldim. Daha doğrusu o forum hakkında haberler ararken. Maalesef o forum yıllar önce kapandı. (güya bakıma alındı ama kapandı işte) Ben yine bir gün belki haber vardır diye arşınlarken bu forumu gördüm. Sonra baktım aha her telden konu var burası bana uyar dedim ve girdim üye olmayaO günden beri de buralardayım.

Genç olduğun için abimsinŞaka bir yana enerjisi güzel insanlar iyidir iyi.

Soruna gelirsek dürüst olmak gerekirse arada sırada umutsuzluğa düşsem de geleceğe yönelik bir umudum var. Z kuşağı adı verilen bir gençliğimiz var. 2000 yılından itibaren doğanları öyle sınıflandırıyor. Ama ben sadece doğumla sınıflandıramam. Daha erken doğan nesilde hâl,hareket ve tavırlarıyla bazen z kuşağından daha fazla z kuşağı olabiliyor. Bu z kuşağı teknolojinin ortasına doğmuş bir nesil. Her şeyi yapabilirler gözüyle bakıyorum açıkçası. Ara sıra sürü misali bir şeylerden etkilenirken umutsuzluğa düşmüyor değilim ama illa bir şey kötü diye her şey kötü olmak zorunda değil gözüyle bakmak istiyorum.

Teknoloji ortasında doğan bu nesil sence teknolojiye hakim mi? Doğru yönde kullanabiliyor mu?
Yeni gençlik kimlik oluştururken daha çok nelerden etkileniyor?onların zihin alt yapısını neler oluşturuyor?

Hakim konusunu tartışılabilir. Teknoloji mi bizi yönetiyor yoksa biz mi teknolojiyi yönetiyoruz hiç emin değilim. Ama doğru yönde kullanılabiliyor mu sorusuna kısmen diyebilirim. Teknoloji en basit örneklerle yememiz, içmemiz, sporumuz, düşüncelerimiz kısaca yaşama dair her şeyimizin üzerinde belli bir miktarda etkisi var. Önemli olan bu etkiyi kontrol edebilmek. Bunu ne kadar doğru ve verimli bir şekilde kontrol edebilirsek teknolojiyi doğru yönde kullanımımız artar diye düşünüyorum.

Önceden, teknoloji bu kadar yaygın değilken insanların iletişimi sadece çevrelerindeki insanlar ile sınırlı iken, insanların kimliği, zihinsel gelişimi çevresine göre şekilleniyordu. Şimdi ise artık öyle değil. Teknoloji ile bir insan dünyanın her yerine ulaşabiliyor. Farklı düşünceler, farklı kültür yapılarından etkilenebiliyor. Kendini istediği yönde şekillendirebiliyor.
Önceden kimliği yaşadığı ailesi, bulunduğu ortam da oluşturduğu arkadaşlık ilişkilerinden etkilenirken şimdiler de farklı farklı insanlar, düşünceler etkileyebiliyor. Bunların belli bir ağırlığı var mıdır dersek popüler kültür adı altında yaşanılan şeylere bakabiliriz.

Uykusuz ve oruç ağızıyla bu kadar toparlayabildim cümleleri. Belki iftardan sonra bir şeyler daha eklemek isterim.

@lacivert, yani diyorsun ki Dünya artık küçük bır köy. herkes birbiri ile tanış. peki biz bu tanışlığı yonetebılıyormuyuz.
mesela bu köyde bizi biz yapan kimligımiz ile varlık gosterebılıyormuyuz. yeni nesil nasıl bir dünya kurguluyor
.

Aynen, kabataslak öyle diyorum.
Bizi biz yapan kimliğimiz ile varlık gösterebiliyor muyuz? Güzel soru. Cevabı çok karışık ama. İnsandan insana değişir bu bence. Ama genelleme yaparsak istediğimiz kadarını gösterebiliyoruz diyebilirim. Çünkü bazen normalde olduğumuz kimliğimiz ağır gelebiliyor. Ve bu yeni dünya da özellikle teknoloji sayesinde internette kendimizi istediğimiz gibi tanımlayabiliyoruz.
Yeni neslin nasıl dünya kurguladığını ara sıra kendime de soruyorum. Çünkü bazen kendimi o dünya için yaşlı görebiliyorum. Yeni nesil daha teknolojik daha hızlı daha kolay daha özgür bir dünya istiyor. Hayalleri en azından gördüğüm kadarıyla bu şekilde. Bunu ne kadar başarabilirler şimdilik tartışma konusu. Ama gelecek için neden olmasın ki

@lacivert, peki bu özgürlüğün bir sınırı yok mu?
Örnek vereyim..
Şuan twitır üzerinde kendileri gibi düşünmedikleri için insanları karalayan, iftira atan küfreden karalayan bir gençlik var, aynı zamanda gündemden de kopuk. Mesela çok şey bildiğini sanan gençlerle bazen muhabbet ediyorum yahu adamların daha yakın Türki tarihinden bile haberleri yok. Evet bu çoğunluk değil lakin ciddi başı boş ve özgürlüğü aklına geleni yapabilmek olarak tanımlayan bir kitle var. Bu kitle nasıl uslandırılabilir sence.