Çocukluğumdan beri ilim irfandan ziyade böyle sanatsal boş işlere ilgim var. Mesela matematikten anlamadığım için özgüven problemi yaşadığım çok oldu. Sistem gereği işte. Zeki insan matematikten anlar, anlamalı.
Sanatsal faaliyetler daha çocukken bir nevi sığınağım oldu. Gerçekliğin sert akışından sizi çıkaran ve kendi aleminizi kurmanızı sağlayan bir sığınak hem de.
Uzun zamandır resim yapmıyorum. Çok fazla emek, zaman ve sabır istiyor. Çocukken ise en sevdiğim etkinliğimdi.
Daha sonra bu ilgi sinemaya kaydı. Lise dönemimde gazete ve dergiler almış ve sadece sinema haberlerinin olduğu kocaman bir dosya oluşturmuştum. Filmler, kontrolsüz hayal gücümü besleyen ve güçlendiren harika bir kaynak ve en yakın arkadaşımdı.
Üniversitede ney üflemeyi öğrenmeye başladım, kursa da gittim ama ilerletmedim. Fakat muazzam bir gücü var.
Birkaç yıl önce gitar çalmayı öğrenmeye başladım. Çok keyifli ama her şey gibi çok sabır ve zaman istiyor. Son zamanlarda şarkı söylemek ve gitar çalmak en çok uğraştıklarımdan.
Fotoğraf çekmek, zaten resme olan ilgimden ötürü harika bir sakinleştirici niteliğinde. Özellikle sırf fotoğraf çekme arzusuyla geziye çıktığınızda... Doğal fotoğraflar tercihim. Poz verilerek çekilmiş bir fotoğraf sadece o anı kayıtlara geçiren bir belge gibi. Bir de siyah beyaz düşkünlüğüm var. Zıtlıkların bir arada olmasını severim.
Son olarak, aslında olmazsa olmazım, özellikle üniversite yıllarımda giderek artan yazma ihtiyacı. Ama en yorucusu da bu. Çünkü yazmak bir hobiden, rahatlama arzusundan çok daha öte. Dert sahibi olmazına neden oluyor. Ya da zaten dert sahibi olduğunuz için yazma ihtiyacı duyuyorsunuz. Paradoks gibi bir şey. Alanınız edebiyat olunca da içinizdeki soğuk nevale bir editörle eleştirmene kendinizi beğendirmeye çalışıyorsunuz. Yazmak savaş gibi. Okumak bile kimi zaman öyle. Enteresan şeyler yaşıyorum kendi kendime.
Bu kadar boş işin ortak noktası ise estetik zevkin verdiği haz. E bu kadar değil tabii.
Ayrıca iç dünyanızın dinginleşmesine, iyi bir gözlemci olmanıza, zihninizi, hayal gücünüzü ve hislerinizi geliştirmenize, özsaygı, özgüven, özgünlük ve özgürlük gibi temel psikolojik gereksinimlerinizi beslemenize, negatif duygu ve düşünceleri kontrol edip onlardan kurtulabilmenize, sıkılmak gibi durum yaşamamanıza, sınırların ötesine geçmenize, iyi bir dinleyici, iyi bir izleyici iyi bir konuşmacı olmanıza ve daha sayamadığım bir çok kıymetli farkındalığa ulaşmanıza yardımcı olurlar.
Sanatsal faaliyetler daha çocukken bir nevi sığınağım oldu. Gerçekliğin sert akışından sizi çıkaran ve kendi aleminizi kurmanızı sağlayan bir sığınak hem de.
Uzun zamandır resim yapmıyorum. Çok fazla emek, zaman ve sabır istiyor. Çocukken ise en sevdiğim etkinliğimdi.
Daha sonra bu ilgi sinemaya kaydı. Lise dönemimde gazete ve dergiler almış ve sadece sinema haberlerinin olduğu kocaman bir dosya oluşturmuştum. Filmler, kontrolsüz hayal gücümü besleyen ve güçlendiren harika bir kaynak ve en yakın arkadaşımdı.
Üniversitede ney üflemeyi öğrenmeye başladım, kursa da gittim ama ilerletmedim. Fakat muazzam bir gücü var.
Birkaç yıl önce gitar çalmayı öğrenmeye başladım. Çok keyifli ama her şey gibi çok sabır ve zaman istiyor. Son zamanlarda şarkı söylemek ve gitar çalmak en çok uğraştıklarımdan.
Fotoğraf çekmek, zaten resme olan ilgimden ötürü harika bir sakinleştirici niteliğinde. Özellikle sırf fotoğraf çekme arzusuyla geziye çıktığınızda... Doğal fotoğraflar tercihim. Poz verilerek çekilmiş bir fotoğraf sadece o anı kayıtlara geçiren bir belge gibi. Bir de siyah beyaz düşkünlüğüm var. Zıtlıkların bir arada olmasını severim.
Son olarak, aslında olmazsa olmazım, özellikle üniversite yıllarımda giderek artan yazma ihtiyacı. Ama en yorucusu da bu. Çünkü yazmak bir hobiden, rahatlama arzusundan çok daha öte. Dert sahibi olmazına neden oluyor. Ya da zaten dert sahibi olduğunuz için yazma ihtiyacı duyuyorsunuz. Paradoks gibi bir şey. Alanınız edebiyat olunca da içinizdeki soğuk nevale bir editörle eleştirmene kendinizi beğendirmeye çalışıyorsunuz. Yazmak savaş gibi. Okumak bile kimi zaman öyle. Enteresan şeyler yaşıyorum kendi kendime.
Bu kadar boş işin ortak noktası ise estetik zevkin verdiği haz. E bu kadar değil tabii.
Ayrıca iç dünyanızın dinginleşmesine, iyi bir gözlemci olmanıza, zihninizi, hayal gücünüzü ve hislerinizi geliştirmenize, özsaygı, özgüven, özgünlük ve özgürlük gibi temel psikolojik gereksinimlerinizi beslemenize, negatif duygu ve düşünceleri kontrol edip onlardan kurtulabilmenize, sıkılmak gibi durum yaşamamanıza, sınırların ötesine geçmenize, iyi bir dinleyici, iyi bir izleyici iyi bir konuşmacı olmanıza ve daha sayamadığım bir çok kıymetli farkındalığa ulaşmanıza yardımcı olurlar.