Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Çözüldü Bizi İkna Et ( 20 )

Placidus

FK Yorumcu
FK Yarışmacı
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,546
Tepkime puanı
5,478
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Takım
jXd4NV
  • İstatistikte sabit
  • #1
Emojiler, noktalama işaretleri, derin mânâ içeren sözler 😇

Gerek sosyal mecralarda gerek reel hayatımızda kullandığımız kendimize göre anlamlar yüklediğimiz iletişimde etkileşim unsurları.

Normal şekilde söylemek varken neden bu yola başvuruyoruz ki?

✅ 03/01/2023 23:59'a kadar sürelidir. 🥳🥳
 

Zoe

FK Oyuncu
💬
Katılım
9 May 2020
Mesajlar
5,402
Çözümler
4
Tepkime puanı
12,487
Puanları
113
Burç
Boğa
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
İnsanoğlu yalnızca hayatta kalmak için çabaladığı taş devrinde bile motifleri kullanmış. Neden sadece yazı değil de eklentiler? İşte aslında buradan çıkıyor her şey.
Hadi taş devrini bir kenara bırakalım daha yakın çağa gelelim. Glatyatörlerin ölüm ve yaşama emri nasıl veriliyordu? Evet '👍👎' bu işaretlerle. Günümüze geldiğimizde bunlar beğen, beğenme işaretine dönüştü. Yılın getirsi değil emojiler.. yıllar boyu süregelen oluşumun çağa uyarlanması. Hiçbir şey yoktur ki daha önce yapılmamış olsun.

Anlatımı hep daha güçlü daha yoğun kılmak istiyoruz. Bu kelimeleri yazarken dahi kafamdaki tonlarca kelimelerden cımbızla bir kaç kilosunu seçiyorum.
Olay sadece emojiler değil.. Dillerin kendine has özellikleri, yoğunlukları ve kuralları var.
Kendi dilimizden yola çıkacağım. Türkçe dili evrilmeye müsait bir dil. Bu hazineyi kullanmamak olur mu hiç?
Divan edebiyatında ki yoğunluk, Halk edebiyatında ki naiflik, Tanzimat edebiyatındaki çatışma, Cumhuriyet edebiyatındaki adanmışlık. Bunların hepsinin başını 'kendini ifade etme içgüdüsü ve en önemlisi bir şeyi nasıl ifade ediş şeklin ' çekiyor.

Size bir hikaye anlatmak istiyorum. Babam anlatmıştı asla da unutmam, kelimelerimi de ona göre seçerim, bende büyük bir güdü bırakan bu hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.

Padişah, bir gece rüyasında tüm dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür.
Sıkıntı içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tabircisinin hemen huzuruna getirilmesini
buyurur. Uyku sersemi tabircibaşı yanına gelince, padişah düşünü anlatıp sorar:
“Tabircibaşı, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir, hele bir söyle.”
Tabircibaşı biraz düşünür; sonra utana sıkıla:
“Şerdir, Padişahım” der.
“Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki, tüm yakınlarınızın gözlerinizin önünde birer birer ölüp sizi
yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz.”
Bir an sessizlik olur; ardından padişah kükrer:
“Tez atın şunu zindana, felaket habercisi olmak neymiş öğrensin!”
Tabircibaşı, yaka paça götürülüp zindana atılır. Padişah bir başka tabircinin bulunmasını emreder.
Huzura getirilen ikinci tabirciye de rüyasını anlatıp sorar:
“Hayır mıdır, şer midir?” der.
İkinci tabirci de önce biraz düşünür; ama sonra yüzü aydınlanır:
“Hayırdır, Padişahım!” der. “Bu rüya, tüm yakınlarınızdan daha uzun yaşayacağınızı gösterir. Daha
nice seneler boyu ülkenizi yönetebileceksiniz.”
Padişah, ağzı kulaklarında buyurur: “Bu tabirciye iki kese altın verin!”
Başından sonuna durumu izleyenler, tabirciye sorar:
“Aslında sen de tabircibaşı da aynı şeyi söylediniz. Neden onu cezalandırdı da seni ödüllendirdi?”
Tabirci güler:
Elbette aynı şeyi söyledik; ama önemli olan, kimilerine NE söylediğin değil, NASIL söylediğindir.?
-Alıntı
 

Hejir

FK Üyesi
Katılım
13 Kas 2022
Mesajlar
149
Çözümler
2
Tepkime puanı
603
Puanları
93
Konum
İstanbul
Cinsiyet
Bu emoji konusuyla ilgili bir haber okumuştum. İngiltere'de olması lazım bir grup insan Moby Dick romanını baştan sona emojilerle yeniden yazmışlardı. Tekniğin ilerlemesiyle birlikte iyimser kafa hemen her şeye pozitif yaklaşıyor. Su akar yolunu bulur hesabı. Dünyaya iyimser bakanlardan değilim. Bu konuya da öyle. Mesaj sonlarında bazı emojilerin kullanmakta sorun yok tabi ama bütün bir mesajı emojiyle yazanlar var. Mağara yazısı çözmeye çalışır gibi bakıyorum. Bir düşünce dile döküldüğünde ister istemez bir sınır içine dahil olur. Bu sınır kısıtlayıcı niteliğe sahip olsa da anlama en yakın hâli yine bu sınır dahilinde. Şunu da eklemek lazım mesajlarda emoji, kelimenin yerine kullanılan bir şey olmaya başladı. Kelimeye, yani anlamın taşıyıcısına yardımdan çok onun kendisi olmaya başladı. Görsel sanatların dünyasına ait bir kullanım değil. Dolayısıyla resim, heykel vb. ifade yollarının şemasında yeri yok. Yazılı kültür içinde yer tuttuğunu düşünüyorum. Dilin giderek güdükleştiğini de kabul edersek emojilerin anlam aktarımında faydadan zarar getireceği kanaatindeyim.
 

EfuL!m

FK Admine
𝓗𝓾̈𝔃𝓾̈𝓷 𝓟𝓻𝓮𝓷𝓼𝓮𝓼𝓲™️
Katılım
2 May 2020
Mesajlar
10,316
Çözümler
5
Tepkime puanı
29,402
Puanları
113
Konum
⊰❂ 𝑰𝒔𝒕𝒂𝒏𝒃𝒖𝒍 ❂⊱
Cinsiyet
Ve gitti ….
Yoruldum!
Heyecanlıyım fkmutlu0
Teşekkür ederim fkgul8 vesaire işaretlemeler ve ifadelerin yazı ile olan iletişimde muhabbete renk kattığı kanaatindeyim.
Evvela hayatımıza MSN ile giren ifadeler ve gif’ler, ilerleyen teknoloji ile hâl beyan etmede görsel ilerleme kaydetmektedir.
Uzaktan iletişimde bu tür noktalama ve Smiley gibi renkli ifadeleri şahsım çok kullanırım zira karşımdaki muhatabıma ahvalimi dozunda aksettirebiliyorum.
 

Hejir

FK Üyesi
Katılım
13 Kas 2022
Mesajlar
149
Çözümler
2
Tepkime puanı
603
Puanları
93
Konum
İstanbul
Cinsiyet
Yazarken acele ettim biraz. Bazı yanlışlar olmuş. Emoji kullansam böyle olmazdı. Safi rüzgarım ben de ya.. neyse. Aslında çok hoş konu. Biraz daha düşüneyim. Daha derli toplu bir şeyler yazabilirsem damlarım buraya sevgili dostlar.. saygılarımla..
 

Zoe

FK Oyuncu
💬
Katılım
9 May 2020
Mesajlar
5,402
Çözümler
4
Tepkime puanı
12,487
Puanları
113
Burç
Boğa
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
@EfuL!m ben imlâda kullanılan karakterlerin kişinin karakteri ile uyumlu olduğunu düşünürüm ve ona göre davranırım.

Buradan @Zoe ile bağlantı kurarak devam edeyim;

Algı konusunda kendimden örnek vermiş oldum bir anlamda ben insanların mesaj ve yazışmalarında bu ve benzer hususlara hep dikkat ederim ona göre cevap verir yada okur kapatırım.

Cevap vermeyişim dikkate almadığımdan değil dikkate değer bulmadığımdan şeklinde yorumlanır zihnimde ve karar mekanizması anlık işlemiş olur. Bu bana göre doğrudur ama karşımdaki kişi bu mekanizmanın bu şekilde işlediğini mutlaka bilen kişilerdir. Yani doğrularımı kabullenmiş sayılır.

Peki @Zoe bu doğru bir davranışmıdır? Yoksa karşımdaki kişi veya kişilere haksızlık olarak mı? görmeliyim.

İnsanın düşünen bir varlık olması mı? Yoksa düşündüğünü hayata geçirebilmiş olması mı? Daha değerlidir.

Mutlak doğruların yanında öznel doğrular da var. Bu bağlamda senin davranışın öznel bir davranışa, karşısındakinin algısı da öznel algıya dönüşür. 'Doğruları kabullenmek' dedin, bu durumda ben kabul etmekten ziyade senin 'doğrularını görüyorum' cümlesini kullanıyorum. Ben senin doğrularını görüyorum ona göre davranış sergiliyorum diyor çevrendekiler. Aslında yaptığı şey 'saygı'. Sınırlarına saygı. Bu demek değil ki yaptığın davranış A şahsi açısından farklı algılanıp kişileştirerek çatışmaya dönüşmesin. Burası da ayrı bir konu.. kimse kimsenin ayakkabısını giymiyor..
Herkesin ifade ediş derecesinin aynı olması mümkün değil. Zira ne kadar insan varsa o kadar da ifade ediş biçimi var. Nasıl ki sen bir yazı gördüğünde cevap verme gereksinimi duymuyorsan, onlar da cevap vermen için yazmıyorlardır. Ümit benimkisi.. Fakirin ekmeği..

Düşünen insanlar, kafasında iplikleri çok olan insanlardır, ellerinden geldikçe kesip biçerler yeni yumaklar olustururlar. Sonra onlardan yeni kilimler ortaya çıkarırlar. Peki bu kilim düşüncelerin ne kadarını olusturur? Kendini ifade eden insanlar bir cevap gelsin diye çabalamazlar. İplikleri de onun kilimleri de.. Kilim ne kadar ortadaysa iplikleri o kadar geride kalır. Buradan nereye çıkacağım..
Düşünmeye başlayan insan, ucu bucağı olmayan iplikleri vardır dedim ya işte; o iplerin bir kısmını hayata gecirir bir kısmı ise düşünce olarak kalır. Bu ikisine bakıldığında somut olan daha kıymetli gelir insana, oysa o düşünceler var olmasaydı davranış meydana gelir miydi?

Davranışlar, ancak düşüncelerin eyleme geçmesiyle mevcut olur. Burada da her düşünce eyleme geçebilir mi sorusu ortaya çıkar?

Uzunca düşündüm, o yüzden vakti biraz uzatalım dedim.
Sen ne sordun ben ne anlattım mesela? Şuan ne yazdığımı da bilmiyorum. İpliklerin kopuk kopuk olduğunu söylemiştim. Kilimi dikmek sana kaldı.
Ben buraya düşüncelerimin sadece bir kısmını yazabiliyorum,bu demek oluyor ki bir kısmı eyleme dönüştü. Ama derya deniz beynimin her bir hücresinde yeni bir düşünce yeni bir enerji oluştu.. Bu düşüncelerin bendeki etkisini ben bile bilmiyorum. Bunu sanat eseri-sanatci bezerleğine atıf edebiliriz. Biraz açmak gerekirse, sanatçı eserini ortaya koymaz ise onun sanatçı olduğunu bilmek mümkün mü? Tabiki hayır. Peki sanatçı bir eser meydana getirdi. O zaman eylem ortaya çıktı. Evet artık sanatçıya sanatçı diyebiliriz.
Peki bu eylem neden yapıldı? Eylemler var olmak için yapılır. 'Beni gör' 'Beni duy' 'Beni hisset'
 

Placidus

FK Yorumcu
FK Yarışmacı
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,546
Tepkime puanı
5,478
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Takım
jXd4NV
@Zoe 😇 tek cevapta konu kapattıracak cevabın için teşekkür ederim. Gerçek anlamda başlangıç ve bitiriş açısından değerli bir paylaşım oldu.

Peki anlatımda gerçeği saptırmak o an için faydalı görünse de süreklilik durumunda yalana zemin oluşturabilir mi? Alışkanlık yapması bakımından değerlendirirsek.
 

Zoe

FK Oyuncu
💬
Katılım
9 May 2020
Mesajlar
5,402
Çözümler
4
Tepkime puanı
12,487
Puanları
113
Burç
Boğa
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
@Placidus seçtiğin konular tam benlik konular.. Ve sürekli bir şeylerin üzerine denk geliyor.

...

Çok güzel bir noktaya değindin, farklı söylemler yalanı oluşturur mu?
Gerçeklik saptırılabilinir mi?
Ya da manipülasyon için kullanılabilinir mi?
Cevabım kesinlik belirtmez.. Riyakarlık ki hedef kişiyi ya da kitleyi doğrudan çarpıtmadır. Zira edebiyatta bundan türemiştir. Yalanı "dürüstlükten kaçma özgürlüğü" diye tanımlasam bu yalanın yalan olduğu gerçeğini pek değiştirmez.
Eseri en güzel biçimde tanıtma olur sadece. İnsanoğlu kandırılmak için var olmuş gibi... ö
Öyle ki beyin olumsuz düşünceleri kodlayamaz. Şu içmeyi unutmayayım derseniz unutursunuz. Fakat şu içmeyi hatırlayayım derseniz işte o zaman işler değişir. Ancak ve ancak her şeyde olduğu gibi bu durumda da art niyetli olanlarlar şüphesiz olacaktır. Buna engel olmak pek mümkün değil. Lakin bir şeyi yanlış yapanlar yüzünden doğru yapanlar yapmamaya başlarsa halimiz nice olur.
 

Placidus

FK Yorumcu
FK Yarışmacı
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,546
Tepkime puanı
5,478
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Takım
jXd4NV
@Zoe teşekkür ederim konular hakkındaki görüşlerin için 👏

Meşhur bir paradoks vardır bilirsiniz;

Yalancı : Yalan söyleyebilen insana denir.

Yalan söyleyemeyen kendisini bir şekilde ele veren kişi aslında yalancı değildir. ☺

Seninde belirttiğin hususlar doğrultusunda bakış açısı ve insanların izlenimleri burada önemlidir.

Doğru yapanla yapmayanlar arasındaki farkı algılayabiliyormuyuz? Yoksa hepsini 1 bütüne dahil etmek cazip mi? Geliyor bize..
 

Placidus

FK Yorumcu
FK Yarışmacı
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,546
Tepkime puanı
5,478
Puanları
113
Konum
.
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Takım
jXd4NV
@EfuL!m çoğunlukla tam istenildiği gibi aksettirilemesede ciddi anlamda iletişimde etkili oluyor evet 👏
 

EfuL!m

FK Admine
𝓗𝓾̈𝔃𝓾̈𝓷 𝓟𝓻𝓮𝓷𝓼𝓮𝓼𝓲™️
Katılım
2 May 2020
Mesajlar
10,316
Çözümler
5
Tepkime puanı
29,402
Puanları
113
Konum
⊰❂ 𝑰𝒔𝒕𝒂𝒏𝒃𝒖𝒍 ❂⊱
Cinsiyet
@Placidus, Evet katılıyorum.
Ekseriyetle içten gelmese dahi gönül alma espirisi olsun diye istem dışında kullanıldığını da keza düşünmekteyim.
Fakat noktalamanın,kişiye ayrı bir tecrübe giydirdiğini, harflerin intizamını sağlayıp arz edilen mevzuyu daha akla yakın izlenim yarattığını düşünüyorum.
 

Zoe

FK Oyuncu
💬
Katılım
9 May 2020
Mesajlar
5,402
Çözümler
4
Tepkime puanı
12,487
Puanları
113
Burç
Boğa
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
@Zoe teşekkür ederim konular hakkındaki görüşlerin için 👏

Meşhur bir paradoks vardır bilirsiniz;

Yalancı : Yalan söyleyebilen insana denir.

Yalan söyleyemeyen kendisini bir şekilde ele veren kişi aslında yalancı değildir. ☺

Seninde belirttiğin hususlar doğrultusunda bakış açısı ve insanların izlenimleri burada önemlidir.

Doğru yapanla yapmayanlar arasındaki farkı algılayabiliyormuyuz? Yoksa hepsini 1 bütüne dahil etmek cazip mi? Geliyor bize..

Kolaya kaçmak.. İnsanın hayatının ideolojisi olduysa konu ve muhatabı ne olursa olsun cazipliğini yitirmez. Her çağın sorunu olan güncel bir meseledir. Yapılan işlerin her zaman kısa yolunu arayan insanoğlu doğru yolun insanıysa zaten onu yanıltmak ancak istediğinde mevcut. Yanılmak isteyen halinden memnunsa bu durumun doğru veya yanlış olduğununa takılmıyorsa bunu bütün olarak düşümesi, kısa yol olarak kabul etmesi olağan.
Peki algı-davranış ilişkisi nedir?
Bir şeyin doğru olduğunu algılamak ile onunla ilgili eyleme geçmek aynı doğrultuda oluyor mu?
Ya da doğru olan ile olmayan arasında nasıl bir ilişki var?
Burayı açmaya başlayalım. Tüm farklılıkları görmezden gelsek dahi.. İnsan düşünen bir varlık. Her insanın algısal farklılıklarını görmezden gelemeyiz. Zira ne kadar insan varsa o kadar algı çeşiti mevcut. Söylenilen şeylerin ifade ediliş şeklinde başlamıyor aslında.. ilk başta bir algıda çıkıyor düşünceler sonra başka bir algıya giriyor. Yanlış anlamaya müsait beyinlerde başka bir algıya dönüşüyor. Peki bu düşünceler eğer doğruysa nereden çıktığının nereye gittiğinin bir önemi kalır mı?
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar