- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Bu kullanıcı banlanmıştır. FoeumKalemi.CoM
Bilâl-i Habeşî (radıyallahü anh)</label>
Peygamber efendimizin vefâtından sonra Bilâl-i Habeşî ayrılık acısına tahammül edemez olmuş ve artık bir daha ezan okumamıştır. Resûlullaha olan muhabbetiyle her gün yanıp tutuşuyor, gözyaşı döküyordu. Sonra da Medinede kalmaya tahammül edemediği için Şama gitmeye karar verdi. Hz. Ebû Bekir kalmasını arzu edince, Yâ Ebâ Bekir sen beni âzad etmemişmiydin? Eğer kendin için âzad etmişsen kalayım, Allah için âzad etmişsen müsâade et gideyim dedi. Hz. Ebû Bekir İstediğin yere gidebilirsin diyerek müsâade etti. Böylece Şama gidip orada yerleşti... Bana gelmeyecek misin?
Bilâl-i Habeşî hazretleri, Şamda iken bir gece rüyasında Peygamber efendimizi görmüştü. Peygamberimiz Beni ziyaret etmeyecek misin Yâ Bilâl buyurdu. Bunun üzerine hemen Medine yollarına düştü...
Medine-i münevvereye gelince doğruca Peygamberimizin kabri şerifine gidip, Ravda-i mutahharaya yüzünü, gözünü sürerek ziyaret etti. Resûlullah ile geçirdiği günleri hatırlayıp, hasret ve muhabbet gözyaşları dökerek uzun müddet ağladı.
Bu sırada Peygamber efendimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin onu görüp boynuna sarıldı ve bir ezan okuması için çok ısrar ettiler. Bilâl-i Habeşî bu ısrara dayanamayarak sabah ezanını okumaya başladı. Peygamberimizin mescidinden Bilâli Habeşînin sesiyle yükselen ezanı duyan Eshab-ı kirâm yerlerinden fırlayıp, kadın, erkek, çoluk, çocuk hep sokaklara dökülmüşlerdi.
Hepsi Resûlullah ile yaşadıkları saâdetli günleri, Bilâl-i Habeşînin okuduğu ezan sedalarıyla hatırlayıp ağlaşmışlardı. Fakat Bilâl-i Habeşî ezanda Eşhedü enne Muhammeden resûlullah... derken, hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ezanı tamamlamak için kendini zorladı, gene gözyaşlarını tutamadı. Böylece ağlaya ağlaya ezanı bitirdi.
Tekrar Şama döndü...
O gün Eshab-ı kirâm sanki Resûlullahın bulunduğu günlerden bir gün yaşadı. Peygamberimize olan hasretleri ve derin muhabbetleriyle ağlaştılar, o günleri yâd ettiler...
Bu, Bilâl-i Habeşînin okuduğu son ezan oldu. Birkaç gün Medinede kaldıktan sonra Şama döndü. Fakat yolda çok hastalanıp evine güçlükle varabildi. Bu hastalıkla ömrünün son günlerini geçirdi ve vefât etti.
Vefât edeceği sırada büyük bir sevinç içinde Oh ne tatlı... Artık Resûlullah ve arkadaşları ile buluşacağım diyerek son nefesini verdi...
Peygamber efendimizin vefâtından sonra Bilâl-i Habeşî ayrılık acısına tahammül edemez olmuş ve artık bir daha ezan okumamıştır. Resûlullaha olan muhabbetiyle her gün yanıp tutuşuyor, gözyaşı döküyordu. Sonra da Medinede kalmaya tahammül edemediği için Şama gitmeye karar verdi. Hz. Ebû Bekir kalmasını arzu edince, Yâ Ebâ Bekir sen beni âzad etmemişmiydin? Eğer kendin için âzad etmişsen kalayım, Allah için âzad etmişsen müsâade et gideyim dedi. Hz. Ebû Bekir İstediğin yere gidebilirsin diyerek müsâade etti. Böylece Şama gidip orada yerleşti... Bana gelmeyecek misin?
Bilâl-i Habeşî hazretleri, Şamda iken bir gece rüyasında Peygamber efendimizi görmüştü. Peygamberimiz Beni ziyaret etmeyecek misin Yâ Bilâl buyurdu. Bunun üzerine hemen Medine yollarına düştü...
Medine-i münevvereye gelince doğruca Peygamberimizin kabri şerifine gidip, Ravda-i mutahharaya yüzünü, gözünü sürerek ziyaret etti. Resûlullah ile geçirdiği günleri hatırlayıp, hasret ve muhabbet gözyaşları dökerek uzun müddet ağladı.
Bu sırada Peygamber efendimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin onu görüp boynuna sarıldı ve bir ezan okuması için çok ısrar ettiler. Bilâl-i Habeşî bu ısrara dayanamayarak sabah ezanını okumaya başladı. Peygamberimizin mescidinden Bilâli Habeşînin sesiyle yükselen ezanı duyan Eshab-ı kirâm yerlerinden fırlayıp, kadın, erkek, çoluk, çocuk hep sokaklara dökülmüşlerdi.
Hepsi Resûlullah ile yaşadıkları saâdetli günleri, Bilâl-i Habeşînin okuduğu ezan sedalarıyla hatırlayıp ağlaşmışlardı. Fakat Bilâl-i Habeşî ezanda Eşhedü enne Muhammeden resûlullah... derken, hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ezanı tamamlamak için kendini zorladı, gene gözyaşlarını tutamadı. Böylece ağlaya ağlaya ezanı bitirdi.
Tekrar Şama döndü...
O gün Eshab-ı kirâm sanki Resûlullahın bulunduğu günlerden bir gün yaşadı. Peygamberimize olan hasretleri ve derin muhabbetleriyle ağlaştılar, o günleri yâd ettiler...
Bu, Bilâl-i Habeşînin okuduğu son ezan oldu. Birkaç gün Medinede kaldıktan sonra Şama döndü. Fakat yolda çok hastalanıp evine güçlükle varabildi. Bu hastalıkla ömrünün son günlerini geçirdi ve vefât etti.
Vefât edeceği sırada büyük bir sevinç içinde Oh ne tatlı... Artık Resûlullah ve arkadaşları ile buluşacağım diyerek son nefesini verdi...