Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Size dedikodu getirenlere karşı dik durmak

Bazen birinin karşısına geçip tüm olan biteni söylemek istiyorsunuz. "Biliyor musun ben şöyle bir şey yaptım, bana şundan oldu." diye anlatmak istiyorsunuz.
Anlatıyorsunuz da...

Nerelerden kırdılar bizi ve biz onları en çok nerelerden kırdık ise, ne var ne yok tam olarak ne olmuş ise hepsini boşaltmak istiyorsunuz.
Boşaltıyorsunuz da...

Bazen oluyor ki, "her şey olacağına varsın, n'olacaksa olsun!" diye düşünüp önünü arkasını da pek düşünmeden aslında, tüm çuvallamalarınızı alıp muhatabınızın kucağına atıp kaçmak istiyorsunuz.
Kaçıyorsunuz da....

Sonra o kişi anlatıp da içinizi boşalttığınız ne var ne yoksa alıp, o tüm çıplak ruhunuzun fotoğrafını bir başkasına götürüyor.

"Bak!" diyor götürdüğü kişiye, "onu böyle savumasızken hiç gördün mü?"

Kendinizi savunmasız kalmış, emanetinize ihanet edilmiş gibi hissediyorsunuz sonra.

Hani rüyalarda bazen bir türlü giyinmeyi beceremeyiz ve bir sıkıntı basar. Toplum içinde utanırız, hep kıyafetlerimizi arar bulamadıkça da uyanmak isteriz ya. Öyle bir his.

Oysa size anlatılanlar size emanet edilmiştir ve sahibinin taşıyamadığı yükleridir.

Artık taşıyamıyor diye kendini açmış, size lisan-ı hal ile "şunu biraz tutar mısın, ben taşırken çok yoruluyorum?" demiştir.

Biraz tutsanız n'olurdu sahi? O yükü onunla taşısanız azıcık ne kaybederdiniz?

"Bilgi paylaşımı yapıyoruz." diye hafiflettiğimiz hatta sevimli hale getirdiğimiz dedikodu, aslında insan onuruna yapılmış en büyük tecavüzdür.

"Biz doğruları söylüyoruz iftira değil ki!" diye yaptığımız her savunma da kendi kirlerimizi saklama çabasından başkası değil.

Birinin Ayşe hakkında getirdiği haber bana Ayşe hakkında sadece bir kaç bilgi verir oysa. Ama haberi getiren hakkında bana büyük, kocaman bir fikir verir.

"Sen; kendini sevmeyen, öz güvensiz, başkalarının hayatları üzerinden kendini temize çekmeye çalışan kötü birisin!" diye düşünürüm.

Size dedikodu getirenlere karşı dik durmak ve izin vermemek insani bir görev her şeyden önce.

Eğer dik durmazsak bir gün bizim de çıplak ruhumuzu bilboardlara öyle asarlar.

Sonrası korkunç bir ruh üşümesi, çaresizlik.

Ezgi Akgül
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar