İşgalci İsrail’in taş üstünde taş bırakmadığı Gazze’nin tapusu hâlâ Abdülhamid Han’ın üzerinde. 15 yıldır hukuk mücadelesi verdiklerini belirten torunu Orhan Osmanoğlu “
şahsi beklentimiz yok. Bu tapular Türkiye Cumhuriyeti‘nin elindeki kozudur “dedi.
Yılmaz Bilgen/ Türkiye Gazetesi
MAKBUZLARI ELİMİZDE
Gazetemize konuşan Osmanoğlu
“Dedem Abdülhamid Han, Gazze’de Arap aşiretlere büyük paralar ödedi. Sahil bölümünü büyük oranda satın aldı. Daha sonra bu arazileri çiftçilik ve balıkçılık yapmaları için Filistinlilere verdi. Gazze’de Sultan Abdülhamid adına kayıtlı 3 büyük arazi tapusu var. Abdülhamid Han, ön karakol olarak gördüğü Gazze’ye on binlerce Türkmen yerleştirdi. Bunların torunları hâlen orada yaşıyor. Yafa, Kudüs, El Halil, Ramallah ve diğer şehirlerde portakal ve zeytin bahçeleri ile tarım alanları oluşturup halkın kullanımına sunan Abdülhamid Han, Filistin’in yüzde 20’sini satın alıp Filistinlilere tahsis etti. Abdülhamid Han’ın topraklara ödediği bedellere dair makbuzlar, tapu kayıtları elimizde. Bu arazilerle ilgili evrakların önemli bir kısmı Ürdün Evkafı ile birlikte işgalci İsrail kurumlarında mevcut. Ancak İsrail bu kayıtları yok etmek için her yola başvurdu. Tüm satışlar rıza dâhilinde ve anlaşma ile yapıldı. Mescid-i Aksa’nın etrafında 13 han ve 22 dükkân ile birlikte ciddi anlamda arazinin tapu kaydı var”dedi.
107 TAPU KAYDI VAR
Abdülhamid Han’ın 33 yıllık padişahlığı döneminde siyonistlerin hiçbir toprak talebini kabul etmediğini ifade eden Osmanoğlu, şunları söyledi:
Filistin’de tek bir metrekare yer satmadı. İşgalci İsrail rejimin teklif ettiği büyük rakamlara rağmen sonrasında hiçbir Osmanlı Hanedan mensubu da arazi satışına onay vermedi. İsrailliler bizden istediğini alamayınca 45 milyon dolar rüşvet dağıtarak bazı arazileri gasbetti. Dedem Abdülhamid Han’ın Kerkük ve Musul’dan sonra en fazla toprak satın aldığı yer Filistin’dir. Elimizde Balkanlar, Suriye, Kıbrıs, Hicaz, Libya, Lübnan dâhil birçok coğrafyada 1.107 tapu kaydı var. Sultan Abdülhamid’in satın aldığı Kerkük ve Musul’daki arazilerden şimdi petrol fışkırıyor. Filistin ve Balkanlar, Libya ve Lübnan’ın durumu ortada. Dedem o günlerde Türk milletinin, İslam ümmetinin başına nelerin geleceğini görüyordu. Bu tapular, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyaset, diplomasi ve dış ilişkilerinde önemli birer koz niteliği taşıyor.
İSRAİL "ANLAŞALIM" DEDİ
Aile olarak 2008’de veraset davaları açmaya başladıklarını anlatan Orhan Osmanoğlu
“Şahsi bir beklentimiz yok. Biz, devletimizin yetkilileriyle iş birliği yaparak ülkemizin elini dış ilişkiler ve diplomasi alanında daha da güçlendirmek istiyoruz” dedi. Osmanoğlu şöyle devam etti: Şahsi beklentiler ve servet hırsı ile değil gördüğümüz lüzum ve devletimizin elini güçlü kılmak adına bu yola girdik. Ben kendi çabalarımla Sultan Abdülhamid kolunu toparladım ve bir noktada birleştik. Bu konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı’mızla da görüştük. Kendileri konuyla ilgileniyor. Hassasiyetimiz, yurt dışındaki arazilerdir. Türkiye’de hiçbir yeri istemedik. Tamamı devletimize hibedir. Yurt dışı girişimlerimizin yegane amacı, devletimizin elinin güçlenmesidir. Bize düşen görev, gasbedilen arazileri uluslararası hukuk nezdinde yeniden elde etmektir
. İsrail bir dönem ‘Anlaşalım’ diye bir hayli ısrarcı oldu. O arazilerin durumu tartışmalı ve biz hiçbir biçimde haklarımızı devretmeyeceğiz.
Türkiye’nin Gazze’de garantör olması için birçok sebep olduğunu söyleyen Osmanoğlu “Çünkü o toprakların tapusu bizde” diye konuştu.
3,5 MİLYON DEKAR ABDÜLHAMİD HAN ÜZERİNDE
Osmanlı hâkimiyeti altında kalan ülkelerde Sultan Abdülhamid Han adına kayıtlı toplam 3 milyon 528 bin 395 dekarlık alan bulunuyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Eski Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Suriye’de 390, Lübnan’da 333, Filistin’de 223, Irak’ta 83, Arabistan’da 60, İsrail’de 10, Libya’da 8 olmak üzere toplamda 1.107 tapunun Sultan Abdülhamid Han adına kayıtlı olduğunu söyledi. Türkoğlu’nun verdiği bilgilere göre farklı zamanlarda ve ülkelerde Sultan Abdülhamid Han’a ait arazilerin 1 milyon 528 bin 395 dekarı hazine, 7 bin 178 dekarı da şahıslar adına el değiştirdi.
