- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,914
- Puanları
- 113
- Yaş
- 40
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Benim biricik okuyucularım bilirsiniz köşemde her zaman hakkaniyetli davranmışımdır. Burada kayırmaca yoktur. Son zamanlarda araba davasıyla er kişilerin üzerine epey gittik, şimdi de gönüllerini alma zamanıdır. Bu sebepten dolayı da bu ay konumuz, “bayan sürücüler.” Hiç yüzlerinizi buruşturmayınız, bu ay iğneyi kendimize batıracağız.
“KADIN SÜRÜCÜ YOKTUR, ALLAH’A EMANET ARABA VARDIR”
Erkek sürücülerin trafikte en çok şikayet ettikleri şey bayanların araba kullanırken trafiğin canına okuması olsa da, ilginç bir şekilde bu arabaların ciddi bir kısmını erkekler bayanlara alır ya da satar. Hele ki erkek dünyasında çok sevilen “Kadın sürücü yoktur, Allah’a emanet araba vardır” sözünü de düşünecek olursak bu durum enteresan bir çelişki olduğunu fark ederiz. Otomatik vitesli arabalar sunduğu konforla bayanlar tarafından çok daha fazla talep görse de manüel kullanabilen üst model bayan sürücüler de hatırı sayılır bir kitledir.
DİREKSİYONU CAN SİMİDİNE SARILIR GİBİ TUTARLAR
Bir arabanın bayana ait olduğuna dair bazı küçük işaretleri vardır, genelde renk olarak kırmızı tercih edilir, araba şekil şemail itibariyle böcek tipi de denilen ufacık tefecik cinstendir, camdan dikkatlice bakıldığında ise arka panelde pelüş bir oyuncak göze çarpar.
Arabada seyir halindeki bir bayanın oturuş pozisyonunu irdeleyecek olursak; koltuk ayarı direksiyona oldukça yakın olarak konuşlandırılmıştır. Bu halde dahi sırtını arkaya yaslamak yerine koltuğun ucuna oturan bayan kişisi arabanın ön uç kısmını görmeden rahat edemez. Bununla birlikte başka bir ayrıntı da direksiyonu kavrayışlarıdır. Titanik’ten okyanusa düşen bir kişinin can havliyle can simidine yapışmasını andırır.
Bayan sürücülerin çoğu araba kullanırken gözünün gördüğü ve ellerinin altında olan parçaların haricinde arabanın iç organları diye de düşünebileceğimiz kaportanın altında olanlardan bihaberdir. Yolda arıza yapmış arabasının kaportasını açıp tamir etmeye çalışan bir bayan görebilme ihtimali çikolata ve dondurma sevmeyen çocuk ihtimaliyle hemen hemen aynıdır. Ayrıca bunda gocunulacak bir durum da yoktur. Sonuçta yemek yapabilen erkeklerin de fırının bozulması halinde elleri kolları bağlı, teknoloji karşısında aciz kalabilmeleri muhtemeldir.
PARK ETME SORUNSALI
Park etme sorunu ise bayan sürücülerin sinir, arkada bekleyenlerin ise sabır imtihanıdır. Alışveriş merkezlerinin yayla gibi otoparkları yine neyse de bir bayanın yol kenarlarında iki aracın ortasına park etme girişimi yaklaşık kırk üç manevra sürebilir. Bu inadın sonuç vermeyeceğinin anlaşıldığı kırk dördüncü manevrada da başka bir park yeri aramak üzere park mahallinden uzaklaşılır.
Bir başka enteresanlık da 2. el araba satış ilanlarında “bayandan satılık” ibaresinin özellikle belirtilmesidir. Bunun iyi niyetle mi, kötü niyetle mi yazılmış olduğuna hala karar verebilmiş değilim. Kast edilen, aracın az kullanılmış ve kilometresinin düşük olması sebebiyle tercih sebebi olarak sunulması mıdır yoksa kullanımdaki hatalardan dolayı motoru şişmiş, şanzımanı diferansiyeli dağılmış olma ihtimalinin yüksekliği sebebiyle almayı düşünenlere bir uyarı mıdır, çözememekteyim.
Eminim yazımı okuyan beylerin bayan sürücülerle ilgili olarak şunu da yazsaymış bunu da yazsaymış diye akıllarından bin tane düşünce geçiyordur, ama üzgünüm(!) ki bu köşemizin sonuna geldik.
Alırız arabamızı çıkarız trafiğe,
Gideriz gönlümüzün istediği yere.
Hatta sizin yapamadıklarınızı da yaparız,
El frenini indirmeden gideceğimiz yere varırız.
Ayşenur USLU
“KADIN SÜRÜCÜ YOKTUR, ALLAH’A EMANET ARABA VARDIR”
Erkek sürücülerin trafikte en çok şikayet ettikleri şey bayanların araba kullanırken trafiğin canına okuması olsa da, ilginç bir şekilde bu arabaların ciddi bir kısmını erkekler bayanlara alır ya da satar. Hele ki erkek dünyasında çok sevilen “Kadın sürücü yoktur, Allah’a emanet araba vardır” sözünü de düşünecek olursak bu durum enteresan bir çelişki olduğunu fark ederiz. Otomatik vitesli arabalar sunduğu konforla bayanlar tarafından çok daha fazla talep görse de manüel kullanabilen üst model bayan sürücüler de hatırı sayılır bir kitledir.
DİREKSİYONU CAN SİMİDİNE SARILIR GİBİ TUTARLAR
Bir arabanın bayana ait olduğuna dair bazı küçük işaretleri vardır, genelde renk olarak kırmızı tercih edilir, araba şekil şemail itibariyle böcek tipi de denilen ufacık tefecik cinstendir, camdan dikkatlice bakıldığında ise arka panelde pelüş bir oyuncak göze çarpar.
Arabada seyir halindeki bir bayanın oturuş pozisyonunu irdeleyecek olursak; koltuk ayarı direksiyona oldukça yakın olarak konuşlandırılmıştır. Bu halde dahi sırtını arkaya yaslamak yerine koltuğun ucuna oturan bayan kişisi arabanın ön uç kısmını görmeden rahat edemez. Bununla birlikte başka bir ayrıntı da direksiyonu kavrayışlarıdır. Titanik’ten okyanusa düşen bir kişinin can havliyle can simidine yapışmasını andırır.
Bayan sürücülerin çoğu araba kullanırken gözünün gördüğü ve ellerinin altında olan parçaların haricinde arabanın iç organları diye de düşünebileceğimiz kaportanın altında olanlardan bihaberdir. Yolda arıza yapmış arabasının kaportasını açıp tamir etmeye çalışan bir bayan görebilme ihtimali çikolata ve dondurma sevmeyen çocuk ihtimaliyle hemen hemen aynıdır. Ayrıca bunda gocunulacak bir durum da yoktur. Sonuçta yemek yapabilen erkeklerin de fırının bozulması halinde elleri kolları bağlı, teknoloji karşısında aciz kalabilmeleri muhtemeldir.
PARK ETME SORUNSALI
Park etme sorunu ise bayan sürücülerin sinir, arkada bekleyenlerin ise sabır imtihanıdır. Alışveriş merkezlerinin yayla gibi otoparkları yine neyse de bir bayanın yol kenarlarında iki aracın ortasına park etme girişimi yaklaşık kırk üç manevra sürebilir. Bu inadın sonuç vermeyeceğinin anlaşıldığı kırk dördüncü manevrada da başka bir park yeri aramak üzere park mahallinden uzaklaşılır.
Bir başka enteresanlık da 2. el araba satış ilanlarında “bayandan satılık” ibaresinin özellikle belirtilmesidir. Bunun iyi niyetle mi, kötü niyetle mi yazılmış olduğuna hala karar verebilmiş değilim. Kast edilen, aracın az kullanılmış ve kilometresinin düşük olması sebebiyle tercih sebebi olarak sunulması mıdır yoksa kullanımdaki hatalardan dolayı motoru şişmiş, şanzımanı diferansiyeli dağılmış olma ihtimalinin yüksekliği sebebiyle almayı düşünenlere bir uyarı mıdır, çözememekteyim.
Eminim yazımı okuyan beylerin bayan sürücülerle ilgili olarak şunu da yazsaymış bunu da yazsaymış diye akıllarından bin tane düşünce geçiyordur, ama üzgünüm(!) ki bu köşemizin sonuna geldik.
Alırız arabamızı çıkarız trafiğe,
Gideriz gönlümüzün istediği yere.
Hatta sizin yapamadıklarınızı da yaparız,
El frenini indirmeden gideceğimiz yere varırız.
Ayşenur USLU