Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İslam Hased Ateşi Nasıl Söndürülür

kervan

Aktif Üye
FK Üyesi
FK Üyesi
Katılım
2 Haz 2020
Mesajlar
838
Tepkime puanı
2,304
Puanları
93
Cinsiyet

Hased Ateşi Nasıl Söndürülür​


Bilmiş ol ki; hased kalbin en büyük hastalıklarındandır. Kalp hastalıkları ise, ancak ilim ve amel ile tedâvi edilir. Hased hastalığının tadâvisinde fayda

sağlayacak ilim, hem dünya, hem de din bakımından hasedin ilk zararının kendine olacağını bilmendir. Ne dünyâlık ne de dinî cihetten bunun hased

edilene bir zararı yokdur. Belki her iki cihetden de kârı vardır.

Dînîndeki zararı:
Hasedin sebebiyle, Allah'ın taksîmatınâ rızâ göstermiyor ve kazâsına kızıyorsun. Gizli hükümleri ile mülkü arasında sağladığı adâlet muvazenesine

kızıyor ve bunu çirkin görüyorsun. Bu ise tevhidin özüne aykırı ve imânın gözüne saplanmış bir oktur. Bu kadarı sana yeter. Bu hususta daha fazla bir
şey aramaya lüzum yoktur. Bu cinâyetlerle beraber, mü'minlerden birini aldatmış, ona nasîhatı terk etmiş, Allah'ın kullarının iyiliklerini sevmek

hususunda, peygamberler ve velîler yolundan ayrılmış, Müslümanların belâya uğramaları ve nimetlerin ellerinden alınmalarını sevmeleri husûsunda

şeytân ve kâfirlerle birleşmiş oldun. İşte bunlar kalbindeki pisliktir. Ateşin odunu yok ettiği gibi bu hastalık da amelleri yok eder.

Dünyadaki zararına gelince:
Adam hased ettikçe içinde bir ateş yanar, kendi kendini kemirir. Adeta rende ile rendelenirsin. Çünkü sen hased ettikçe Allah Teâlâ onun nimetini

artırır. Onun nimeti arttıkça senin de hastalığın artar. Sıkıntı içinde bocalar, karanlık içinde kıvranırsın, göğsün daralır, uykun kaçar ve bu hastalık

seni ölüme kadar götürür. Zaten şeytanın da istediği bunlardır. Sen onun perişanlığını isterken, kendin perişanlığa düşmüş olursun. Bununla beraber,
senin hasedinin onun elindeki nimete bir tesiri olmaz. Hatta âhirete ve hesaba imânın olmasa dahi, seni sıkıntıya düşürdüğü için hasedden

vazgeçmen gerekir, akıl ve mantık bunu gerektirir. Çünkü faydasız bir sıkıntıdır. Üstelik sen, hasedin âhiretteki cezâsını da biliyorsun. Buna rağmen

nasıl hasedi bırakmazsın. Böylece Allah Teâlâ’nın gadâbına uğramaya çalışmaktan daha büyük bir şaşkınlık olur mu?

Ey hasedci! Eğer rüyâ veya keşif yolu ile hâlini görebilseydin korkunç bir manzara ile karşılaşırdın. Hâlin, tıpkı öldürmek için düşmana mermi atan,

fakat mermisi geri teperek sağ gözüne isâbet edip gözünü çıkaran ve buna fazlaca sinirlenerek ikinci mermiyi atan ve ikinci mermi de, aynı şekilde

geri teperek diğer gözünü çıkaran, buna da öfkelenerek attığı üçüncü mermi yine aksine kendi beynine saplanan ve hasmı esenlik içinde bulunan

adamın manzarasına benzer. Belki hasedcinin manzarası bundan da fecidir. Çünkü bu adamın, hasmına atıp tersine dönerek kör olmasına sebep

olduğu gözleri, nihâyet ölüme kadar yaşayacak ve ölüm ile onlar da yok olacaklardı. Fakat hasedden meydana gelen günâh ölüm ile yok olmaz.

Hatta bu sebeble Allah Teâlâ’yı gadablandırır, bu sûretle cehenneme atılır.

İşte buraya kadar anlattıklarımız hâsedin ilim ile tedâvisidir. İnsanoğlu basîret gözü ve akl-ı selim ile düşünür ise hased ateşini kalbinden söndürür.

Çünkü hasedin, kendini helâk ettiğini, düşmanını sevindirdiğini, hasedi sebebi ile huzûrunun bozulduğunu ve neticede Allah Teâlâ’nın gâdabına

uğradığını bilir. İlim ise, sonu olmayan ve ihâtaya sığmayan bir varlıktır. Allah Teâlâ’nın, azamet ve kibriyasını, mülk ve melekûtunu insan tefekkür

ettikçe, o nisbette her nimetin fevkinde ondan zevk alır. Kendisine hiç bir şey mâni olmaz. Bu mülâhazalar sebebiyle kimse hased etmez. Zirâ

başkalarının aynı şeyi bilip ayni zevke varmaları kendisinden bir şey eksiltmez.

Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri-4, s. 239- Erkam Yayınları
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,563
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,890
Puanları
113
Hasedin sebebiyle, Allah'ın taksîmatınâ rızâ göstermiyor ve kazâsına kızıyorsun. Gizli hükümleri ile mülkü arasında sağladığı adâlet muvazenesine

kızıyor ve bunu çirkin görüyorsun. Bu ise tevhidin özüne aykırı ve imânın gözüne saplanmış bir oktur. Bu kadarı sana yeter.
Kendime not :(
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar