- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 15,124
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 40,089
- Puanları
- 113
- Konum
- Avrupa
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- Burç
- Akrep
- İsim
- Murat
- Cinsiyet
- Takım
BUĞDAY
Semih kaplanoğlunun beğendiğim filmlerinden birisi.
Daha başarılı olabilirdi. İnanç propagandasını aşabilseydi belki daha orjinal bişey çıkardı ortaya ama sanırım filmin son 40 dakikadından sonra senaryo tamamen değişti gibi. Buna rağmen mükemmel diyebilirim.
Mesela bir Meleğin düşüşü ile kıyaslayamasakta başarılı bir çalışması olmuş. Türkiyede bilim kurgu sinemasının türler arası geçiş alanında türkiyede bir ilk olacak diye düşündüm ama maalelesef bu anlamda aradığımı bulamadım.
Film biraz Tarkovsky ve Stalker karışımı bir şey olmuş. Başlangıçta beklentimi karşılasada sonradan senaryoda ciddi. Sapma oldu. Hatta kendi içimde bile bir çok çelişki oluşturdu diyebilirim. Oraya biraz daha aşağıda geleceğim...
Filim insanlığın gıdaların genetiği ile oynaması sonucu muhtemel yokoluşu konu alıyor. Teknoloji nekadar ilerlerse ilerlesin hava, su ve tohum yaşamın sürdürülmesi için temel şart olduğunu konu almış ve bilim kurgu ile başlayan film, ilerleyen zaman içinde mitolojik bir senaryoya büründü.
Hz Musa ve bilge adam (Hızır) kısasın dan esinlenen film Yukarda da dediğim gibi bir inanç propagandasında boğulmuş. Ama bize Musa ve bilge kul kıssasi ile alakalı doğru bir bakış açısı kazanamamızı sağlıyor. Hızır diye kodlanan bilge ve Salih kul sanki dünyaya ışınlanarak gelmiş algısını yıkarak toplumun içinde yaşayan ve bilge olan birinin olduğunu vurgulanması çok mükemmel.
Sırlarla, gizemlerle süslenen olayların mantıklı ve makul sebepler çerçevesinde anlaşılabilir olduğu vurgusu bende filmi mükemmel bir yere oturrtuu...
Film milli ama hiç bir Türk oyuncu olmadığı gibi, film Türkçede çekilmemiş.. Garip...
Daha detaylı analiz için sizlerinde analizini bekliyorum ve karşılıklı filmi konuşalım.
Mitoloji, mucize ve kıssa karıda bu bağlamda masaya yatırabiliriz...
Film Notum : 10/7
Semih kaplanoğlunun beğendiğim filmlerinden birisi.
Daha başarılı olabilirdi. İnanç propagandasını aşabilseydi belki daha orjinal bişey çıkardı ortaya ama sanırım filmin son 40 dakikadından sonra senaryo tamamen değişti gibi. Buna rağmen mükemmel diyebilirim.
Mesela bir Meleğin düşüşü ile kıyaslayamasakta başarılı bir çalışması olmuş. Türkiyede bilim kurgu sinemasının türler arası geçiş alanında türkiyede bir ilk olacak diye düşündüm ama maalelesef bu anlamda aradığımı bulamadım.
Film biraz Tarkovsky ve Stalker karışımı bir şey olmuş. Başlangıçta beklentimi karşılasada sonradan senaryoda ciddi. Sapma oldu. Hatta kendi içimde bile bir çok çelişki oluşturdu diyebilirim. Oraya biraz daha aşağıda geleceğim...
Filim insanlığın gıdaların genetiği ile oynaması sonucu muhtemel yokoluşu konu alıyor. Teknoloji nekadar ilerlerse ilerlesin hava, su ve tohum yaşamın sürdürülmesi için temel şart olduğunu konu almış ve bilim kurgu ile başlayan film, ilerleyen zaman içinde mitolojik bir senaryoya büründü.
Hz Musa ve bilge adam (Hızır) kısasın dan esinlenen film Yukarda da dediğim gibi bir inanç propagandasında boğulmuş. Ama bize Musa ve bilge kul kıssasi ile alakalı doğru bir bakış açısı kazanamamızı sağlıyor. Hızır diye kodlanan bilge ve Salih kul sanki dünyaya ışınlanarak gelmiş algısını yıkarak toplumun içinde yaşayan ve bilge olan birinin olduğunu vurgulanması çok mükemmel.
Sırlarla, gizemlerle süslenen olayların mantıklı ve makul sebepler çerçevesinde anlaşılabilir olduğu vurgusu bende filmi mükemmel bir yere oturrtuu...
Film milli ama hiç bir Türk oyuncu olmadığı gibi, film Türkçede çekilmemiş.. Garip...
Daha detaylı analiz için sizlerinde analizini bekliyorum ve karşılıklı filmi konuşalım.
Mitoloji, mucize ve kıssa karıda bu bağlamda masaya yatırabiliriz...
Film Notum : 10/7