Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Çözüldü Bizi İkna Et ( 17 ) (1 Görüntüleyen)

Placidus

FK Üyesi
Puan 113
Çözümler 0
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
1,786
Tepkime puanı
6,360
Puan
113
Konum
.
Placidus
Yalnızca geçmişe bakmak!
Yada sadece geleceğe odaklanmak!

Şimdi kavramını algılamakta güçlük mü? çekiyoruz yada biliyoruz ama uygulayamıyormuyuz?



✅14/12/2022 ⏰: 23.59'a kadar aktiftir..

Uzun bir aradan sonra 😊
 
Çözüm
Zaman hakkında duyularımızla algıladığımız şey, nesnelerin arka arkaya gelen konumları oluyor. Fizikçilerin "hareket", felsefecilerin "süreklilik içinde yaşanan oluş ya da değişim" diye niteledikleri şey. Geçmiş, şimdi ya da gelecek hakkında düşündüğümüzde, bu düşünme faaliyetinin 'oluştuğu' yer de bellektir demek abes olmaz. Peki insan genellikle hangisinin sınırlarında geziniyor? Einstein bununla ilgili olarak zamanın psikolojik kökenine bakmamız gerektiğini ve birey için zaman kavramını kurcalarken karşılaşacağı şeyin/kavramın "anımsama" olduğunu söyledi. Anımsama, şimdi ile daha önce olduğu düşünülen yaşantı arasında bir bağlantı oluşturur. Ya da bunların bağlantısı sonucu oluşan şeydir. Böylece herkes için öznel bir zamanın ortaya...
Bana kalırsa biliyor ve idrak ediliyor fakat uygulama konumunda dökülüyoruz.
Her insanın mutlaka geçmişe takıntısı ve gelecek endişesi. Bazılarında minimal olan bu dürtüler bazılarının sosyal hayatinı etkilemez anı yaşayarak gamsız kedersiz ömür tüketirler.

Bana göre şimdinin kaliteli yaşanması için geçmişe sünger çekip gelecek kaygısını su istimal etmesinde yatıyor.
 
Zamanı ne illeri götürebilir nede geriye dönderebiliriz. Haliyle buda anı, şimdiyi bizim hayatımızda daha anlamlı kılmak zorunda. Eğer kılmıyorsa bir sorun var demektir. Ya geçmişte bitiremediğim bir işe takılıp kalmışızdır yada gelecekte bir iş için plan yapmaktayız. Hayat geçmişte eksik kalanlarla geleceğin planları arasında eriyip gidiyor. Bunu farketmiyoruz. Bilmiyoruz haliyle yeni bir bilince ihtiyacımız var

Benim önerim şu :
Bilinki geçmiş yaşandı ve bitti gelecek ise şuan yaşadığınız olay ve olgular üzerinden şekillenecek bu yüzden geçmişten dersler alarak iyi bir gelecek için anı kaçırmayın ve tadını çıkarın..
 
geçmiş, yalnızca hayatı sevmeyenlerin,zamanı doğru kullanmayanların bahanesidir,gelecek,kendini yetiştirmek,zamanı doğru kullanmak ve hayatını şekillendirmek için fırsattır..
 
geçmiş, yalnızca hayatı sevmeyenlerin,zamanı doğru kullanmayanların bahanesidir,gelecek,kendini yetiştirmek,zamanı doğru kullanmak ve hayatını şekillendirmek için fırsattır..
Şimdi?
 
İşte benim konum :) özledim cidden.

Biraz godu godu yapayım :)

Yarını elde edebileceğin tek zaman bugündür. Dünü telafi edebileceğin tek zaman bugündür. Òyle ya geçmiş önemli olmasaydı ne diye tarihte debelenip duruyoruz? Ya da gelecek önemli olmasa ne diye kendimizden bir şeyler bırakmaya çalışıyoruz? Peki bunlar şimdinin eseri değil mi?
Dün olmayı bekleyen de bugün gelecek olmayı bekleyen de bugün..
Asıl olandan uzaklaşıyoruz.. Geçmiş ve geleceğe takılı kalırken.. Sonra bir bakmışız "an" kayıp. Oysa geçmiş de gelecekte anlardan oluşmuyor mu?
Dün için hazırlanıp gelecek için kaygılanırken yaşamayı bir kenarı atıyoruz. Geçmiş geleceğin malzemesi ise şimdi yemeğin kendisi.
 
@Hejir en iyi cevap olduğunu düşündüğün cevabın altında aşağı yukarı oku var, onunla oy verebilirsin
 
Şimdinin dünü yaşarken de “şimdi” olduğunu varsayarsak çokta zaman mevhumunun geçmişi geleceği yok bu kelime altında.
Dünün adınında ön adı şimdiydi. Akabinde bir rütbe aldı geçmiş oldu. Burada “şimdi” nin gelecekte varsayılması için bir fırın ekmek yemesi gerekiyor fksirin0

Gelin hep birlikte pireyi deve yapmadan bir adı da “An” olan şimdimizi gelecekteki dünümüzü huzurla yad edecek statüde yaşayalım. Sevelim, sevilelim, yardımlaşalım, muhabbet ehli olup hoşgörü dağıtalım çevremize fkgul10

Şimdinizin yarınlarınıza kötü geçmiş izleri bırakmaması yine sizin elinizde.
 
Zaman hakkında duyularımızla algıladığımız şey, nesnelerin arka arkaya gelen konumları oluyor. Fizikçilerin "hareket", felsefecilerin "süreklilik içinde yaşanan oluş ya da değişim" diye niteledikleri şey. Geçmiş, şimdi ya da gelecek hakkında düşündüğümüzde, bu düşünme faaliyetinin 'oluştuğu' yer de bellektir demek abes olmaz. Peki insan genellikle hangisinin sınırlarında geziniyor? Einstein bununla ilgili olarak zamanın psikolojik kökenine bakmamız gerektiğini ve birey için zaman kavramını kurcalarken karşılaşacağı şeyin/kavramın "anımsama" olduğunu söyledi. Anımsama, şimdi ile daha önce olduğu düşünülen yaşantı arasında bir bağlantı oluşturur. Ya da bunların bağlantısı sonucu oluşan şeydir. Böylece herkes için öznel bir zamanın ortaya çıkacağını belirtti. Ya da böyle bir şeydi, neyse işte, anımsadığım kadarını vızıldıyorum.

Hasılı zamanı geçmiş şimdi ve gelecek üçlüsünün üzerinde durduğu düz bir çizgide kabul edersek (ki böyle kabul etmekte çok zorlanmayız) hangisinde daha çok yaşadığımız, ansımalarımızın hangisinden yola çıktığı tek tek her fertte değişiklik gösterebilir. Yine de tamamen bireysel olmaktan çok sosyal çevreyle yakından ilgili bir hâl/olgu olduğunu düşünüyorum. Tasavvufun ibn'ul-vakt dediği, olumlanarak anlatılan şimdinin hakkını veren o güçlü bellek bile andaki kuvvetini geçmişle kurduğu derin ansıma bağına borçlu. Geçmiş her anın içinde bile bizimle ilerleyen bir şey. Kaçış yok ve buna gerek de yok. Sadece şimdiyi boğan bir siyahlık olmaması için ne yapmalı, bunu düşünmek gerek.

Gelecek mi? Çoğunlukla fantezi. Hakkında konuşmayı çok da sevmediğim bahis. Saygılarımla sevgili dostlar..
 
Çözüm
Zaman hakkında duyularımızla algıladığımız şey, nesnelerin arka arkaya gelen konumları oluyor. Fizikçilerin "hareket", felsefecilerin "süreklilik içinde yaşanan oluş ya da değişim" diye niteledikleri şey. Geçmiş, şimdi ya da gelecek hakkında düşündüğümüzde, bu düşünme faaliyetinin 'oluştuğu' yer de bellektir demek abes olmaz. Peki insan genellikle hangisinin sınırlarında geziniyor? Einstein bununla ilgili olarak zamanın psikolojik kökenine bakmamız gerektiğini ve birey için zaman kavramını kurcalarken karşılaşacağı şeyin/kavramın "anımsama" olduğunu söyledi. Anımsama, şimdi ile daha önce olduğu düşünülen yaşantı arasında bir bağlantı oluşturur. Ya da bunların bağlantısı sonucu oluşan şeydir. Böylece herkes için öznel bir zamanın ortaya çıkacağını belirtti. Ya da böyle bir şeydi, neyse işte, anımsadığım kadarını vızıldıyorum.

Hasılı zamanı geçmiş şimdi ve gelecek üçlüsünün üzerinde durduğu düz bir çizgide kabul edersek (ki böyle kabul etmekte çok zorlanmayız) hangisinde daha çok yaşadığımız, ansımalarımızın hangisinden yola çıktığı tek tek her fertte değişiklik gösterebilir. Yine de tamamen bireysel olmaktan çok sosyal çevreyle yakından ilgili bir hâl/olgu olduğunu düşünüyorum. Tasavvufun ibn'ul-vakt dediği, olumlanarak anlatılan şimdinin hakkını veren o güçlü bellek bile andaki kuvvetini geçmişle kurduğu derin ansıma bağına borçlu. Geçmiş her anın içinde bile bizimle ilerleyen bir şey. Kaçış yok ve buna gerek de yok. Sadece şimdiyi boğan bir siyahlık olmaması için ne yapmalı, bunu düşünmek gerek.

Gelecek mi? Çoğunlukla fantezi. Hakkında konuşmayı çok da sevmediğim bahis. Saygılarımla sevgili dostlar..
Güzel bir yaklaşım ve anlatım teşekkür ederim öncelikle 👏

Fanteziyi gelecekle bağlamanızı biraz daha açabilirmisiniz zira şu soru geliyor aklıma;

Geçmiş fantezilerin ( kasıt ne olursa olsun ) şimdiki zamanda kalıntılarını devam ettirirsek gelecek için geçmişin devamlılığını sağlamış olmazmıyız?

Güçlü belleği payidar kılan geçmişte hasıl olan olaylar ve bunları geleceğe yansıtmama çabası ise şuan gelecek için çabalıyoruz demektir buda anın değerlendirmesidir. @EfuL!mEfuL!m is verified member. gayet net bir yaklaşım 👏

@ZoeZoe is verified member. bugün bu kadar güzel anlatılırdı 👏
 
Güzel bir yaklaşım ve anlatım teşekkür ederim öncelikle 👏

Fanteziyi gelecekle bağlamanızı biraz daha açabilirmisiniz zira şu soru geliyor aklıma;

Geçmiş fantezilerin ( kasıt ne olursa olsun ) şimdiki zamanda kalıntılarını devam ettirirsek gelecek için geçmişin devamlılığını sağlamış olmazmıyız?

Güçlü belleği payidar kılan geçmişte hasıl olan olaylar ve bunları geleceğe yansıtmama çabası ise şuan gelecek için çabalıyoruz demektir buda anın değerlendirmesidir. @EfuL!mEfuL!m is verified member. gayet net bir yaklaşım 👏

@ZoeZoe is verified member. bugün bu kadar güzel anlatılırdı 👏
Teşekkür ederim. Vakit bulursam yazayım inşallah hocam :)
 
şimdi sorusuna "şu an" şeklinde algıladım, ona göre cevap vereyim.

şimdi; karar alma zamanıdır,ilerisi için plandır,yaşam kalitenize,beklentilerinize göre,tatil planıdır,eğlencedir,ev hayalidir,araba hayalidir,eğitim öğrenim hayalidir,yurtdışı planıdır,yani sınırsız bir karar alma ve kendi yaşamını şekillendirme şeklidir.plansız yaşamadım hiç,mantıksız hiçbirşey yapmam,duygumla hareket etmem.insanların beklentileri doğrultusunda hayatı şekillendirme şeklidir "şimdi".. tabi hiç birşey düşünmeyip hayatına devam eden,umursamayan insanlarda var.ve bunlardan çok var.konu uzar gider buna cevap bitmez : )
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri