Özgün Konu Uslanmış Gönlūn (1 Görüntüleyen)

Parkta genç bir anne, küçük kızına “başka çocukların yanında bir şeyler yemek hoş değil, onların da canı çeker” dedi. Bu en temel adab-ı muaşeret tavsiyesini duymak o kadar sevindirdi ki. Hayatın pratik bilgilerini çocuklarına veren anne babalar...dünyayı değiştiren asıl onlar.?
 
Bazen kalben yakınlık hissettiğimiz ama bu yakınlığın temel nedenini bir türlü bilemediğimiz, neden sevdiğimize anlam veremediğimiz yine de sevmeye devam ettiğimiz şeyler olur. İşte bu şeylerde, unuttuğumuz başka bir sevginin hatırası vardır. Hafıza hatırlamasa da kalp vefalıdır.
 
Sevdiğimiz bir şey, başka bir şeyde tecelli/zuhur ettiğinde o şeyi de bu sebeple severiz. Sevilene dair işitilen bir söz, onu andıran bir çehre, onu akla getiren bir nesne sırf ona duyulan sevgiden dolayı sevimli gelir. “Şuhûd” demekmiş bu, sevilenin başka suretlerde görünmesi.
 
Birini anlamamız yahut birinin bizi anlaması, aradaki anlaşmazlığı ortadan kaldırmıyor. Birbirini anlayanlar da anlaşamayabilir. Anlamak, aynı dünyanın insanları olmak veya ruhların benzeşmesi değil her zaman. Bazen, ne kadar farklı bir yerden baktığımızı görmek için anlarız.
 
İyiliğin karşılığını beklemek bir kusur değil. İnsan, iyiliğinin karşılığına her zaman muhtaçtır. Karşılık, “ânında” gelmedi diye iyiliğe küsmektir kusur. Yapılan bir iyilik, insanın bütün ömrüne yayılır. Nerede, nasıl ve hangi surette insanın karşısına çıkacağıysa muamma.
 
Halid Naci’nin “İstanbul’da Ezan Vakti” tablosu.
Ay’ın şavkı ne güzel vurmuş resimdeki her ayrıntıya. İstanbul’u methetmek için boşuna “Dersaadet” dememişler

Screenshot_20211116-203338_Chrome.jpg
 
İnsan, sorunsuz ve sıkıntısız bir hayat için değil, sorun ve sıkıntılarla birlikte yaşayabileceği bir hayat için bakış açısını geliştirmek zorunda. Hayat, hiçbir zaman uzun bir rahatlığa erdirmez insanı. Tam rahatlamışken başka bir zorluk çıkıp gelir.
 
Mohsen Namjoo-Dele Zaram (Perişan Gönlüm) Bu şarkı nasıl güzel, insanın içinde yılkı atları koşturuyor.

“Ey cân bir uğra, bir bak. Vefan ile teselli et gönlümüzü.”

 
Başkasını incittiğinde üzülmeyen, incinen kendisi olduğunda da dünyası başına yıkılan bencildir. İncitmek ruhu sakatlar ama incinmek, ruhu marazlarından arındırır. İncinen, başkasının kalbine ihtiyatla dokunmayı öğrenir. İncinebildiği için sevinmeli insan.
 
“Anlamak” bir insanın dünyasına dahil olmak, ona hak vermek.

“Anlayış” muhatabını anlamasa bile onun yanında olmak, onu yargılamamak.

“Anlaşılmak” kişinin başkası tarafından bilinme ve fark edilme isteği, duygu ve düşüncelerini başkasına onaylatmak.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri