Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Qasem'in Dünyası

بِسْـــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم

“Ey Rabbim!
İnsanları dirilteceğin gün ve Allah’a temiz bir kalple gelenler dışında malın da çocuklarında da fayda vermeyeceği gün
Beni mahçup etme.”

Şuara Suresi. 87-89. Ayet
 
Yeteri kadar yorgun vede hissizim...
İnsanları anlamaya çalışmayı bırakalı çok uzun zaman oldu. Herkes bir şekilde beklenti içinde, bense onları anlamayan bir meçhul.
Zihin okyanusların nasıl kıyılar hayal ederler bilmem, lakin benim adamın kıyıları samimiyet ve de özgürlük kokar. Ben kıyılarımda hayaller değil gerçekleri pazarlarım. Satışa sunduklarım alıcıları belli olan fiyatı ise bedelsiz...

Benim delhizlerim size ırak gelir.
Benim okyanuslarımda kaybolursunuz.
Pusulanız sizi engin vadilerden çıkarabilecek nitelikte ama puslu mağaralarım var benim.

Net değilseniz yanaşmayan sahillerime...
 
Uzun zaman olmuştu mezarını ziyaret etmeyeli...
Zaman senden uzaklaştırdıkça içimde sanki birşeyler yavaş yavaş ölüyor.
Tıpkı ben gibi...
Uzun zaman oldu, yıllar önce yine böyle bir kış çıkışı, bahara selam duruyorduk,işte herşey ozaman başladı...
Seni benden alan toprak benide tüm dünyadan soyutladı.
Yıllar sonra ben bana geldiğimde benden geriye sadece bir kemik yığını kalmıştı...
Ve geçenlerde o toprağı yeniden kokladığımda, benden geriye sadece bir ceset kaldığını yine hissettim...
Özür dilerim... :(
 
Özgürce tercih nedemek biliyormusunuz?

Öncelikle özgürlüğünüzün herkesin özgürlüğünden daha güçlü olduğunun bir garantisi olmadığını bilmeniz lazım...
Sizin bunu anlamanız demek, sizin dışınızda kalan insanların özgürlüklerini sizinken çok daha farklı bir hayat yaşamak için kullanmayı tercih edebilecekleri anlamına geliyor...

Bu yüzden sizin dışınızda, hayata sizin gibi bakmayan insanlarında var olduğunu bilin anlayın, ona göre yaşayın...
Dünya sadece sizin etrafınızda dönmüyor bayanlar baylar...
 
Tamamen anlamak diye birşey yoktur.
Çünkü tamamen anladığımızı düşündüğümüz her şey daha önce üzerine çokça düşünmemize rağmen dikkatimizden kaçan yeni soru işaretleridir. Ve bu döngü, bu süreç, bu yeniden başa dönüş asla sona ermez.

Unutmayın bu süreç sonunda herzaman kazanan siz olursunuz, bunda bir kaybediş söz konusu değildir...
 
Ben insanların beni pek anladığını düşünmüyorum, çünkü herkes hayata kendi penceresinden bakar, buna okadar kapılmışki insanlar, empati yapmak bile ağır geliyor...
İnsanlar varsa yoksa kendi istekleri ve kafalarındakilerin çözümü için koşturuyor. Oysa benim farklı bir hayatım, farklı bir yapım var...

Hayata herkesten farklı bakıyorum. Arı duru yaşıyorum. Kendi halimde...
Pervasızca çekişmelerin durağından uzak, yalancı hokkabaz insanlardan kaçarcasına bir hayatım var.

Çözmesi imkansız, anlaması mümkün olmayan davranış şekillerim kendime has bir bakış açım var. İnsanları rahatsız eden ürperten düşüncelerim ve yeteri kadar açık sözlü bir yapım var.

Ama anlaşılamıyorum, anlamak istemiyor insanlar, çünkü onların çıkarlarına, hayallerine, düşüncelerine kafalarına çizdiği ben'e aykırı bişeyler var.
Ve en önemlisi ne biliyormusunuz, bu insanlar kontrol hastası, insanları evlerindeki TV kumandası sanıyorlar, istedikleri kanalı açmayınca pili değişebilir yada değişmesi gereken bir kumanda...

Biliyormusunuz aslında koca evrende herşeyin kendi etrafında döndüğünü zan eden koca bir hiçiz... Bu hiçliğin etrafında kendinizi nereye konuşlandırdınız bilmiyorum, ama açıktasınız...
 
Qasem dua etmeyede inanmıyor diyorlar :)
Yok Qasem aslında en çokta duanın gücüne inanır ama sizden biraz farklı yaşar duayı...

Ozaman son on yıldır her sabah namazdan sonra semaya elimi kaldırıp ettiğim duayı paylaşayım...

Ey Rabbim sen muhakkak en yüce olansın. Kendisinden istenmeye tek layık olansın. Resulullahın her gün yaptığı ve Taha suresinde bana öğrettiğin lisan ile sana açtım ellerimi...

Rabbim ilmimi arttır..
Rabbim gönlüme ferahlık ver...
İşimi bana kolay kıl...
Dilimdeki tutukluğu çöz ki, sözümü anlasınlar...

Her duanın bir hikayesi vardır...
Bunun hikayesi vahy ile tanışma süreci ile başlar...
 
Kime bakıyorsam dünyayı imar etmenin derdinde, herkesin bir zihin haritası, dünyanın değişim ve dönüşümün dair planları var, oysa içini imar etmeden, dışımızdaki dünyayı mamur etmenin imkanı yoktur.

Ben insanın islamlaştıkça insanlaştığına inanan biriyim. Ve islamlaşmanın öncelikli hedefi sarsılmaz bir iman sistemine sahip olmaktır. Bunun yolunda tevhidi bir bilinçten geçer, hayat Tevhid ile anlam bulur..

Karanlık delhizlerden kurtulup aydınlığa çıkmanın yolu Epistemoloji ile Ontolojinin yani başka bi deyişle bilgi ve varlığın ilişkisini doğru bir zemin üzerine yerleştirmek ile olur. Buda ancak eşyayı rasyonalist bir bakış açısının esaret delhizleriden kurtarıp varlığı anlamın kaynağına yani Vahye ulaştırmak ile ancak sağlanabilir.
 
Kant:
"Felsefe öğrenilemez, felsefe yapmak öğrenilebilir."
.
Felsefenin görevi, düşünenle "düşünmeyen" insanlar arasındaki hendekleri genişletmek değil, aksine düşünenle "düşünmeyeni" yakınlaştırmak, aralarına pratik patikalar inşa etmektir.
 
Huzur istiyorsan dürüst olmalısın. Çünkü yalanlar seni daima diken üstünde yaşamaya mahküm eder.
Beraber yola çıktığınız insanlardan sınırsız sadakat ve fedakarlık beklerken sizin yoldaşlarıza sonsuz vefa göstermiş temiz bir maziniz olmalı. İnandırıcılığıní yitirmiş birine kimse yoldaş olmaz.
 
Sayfanı kirletmek istemem ama son yazdığın mesajla ilgili iki satır karalamak istiyorum.
Bu gibi durumda aklıma hep şu hikaye gelir ve benim sevdiğim hikayelerden biridir..
Bir keçi çobanının sürüşüne bir gün dağ keçileri katılır,çoban bedavadan sürüsü çoğaldığı için çok mutlu olur ve yeni gelenleri el üstünde tutar ,ilgi gösterir ,sürüdekiler bozulsa da bişey demezler.
Bir zaman sonra dağ keçileri gitmek ister çoban bir anlam veremez,sizi sürümden ayrı tuttum ,değer verdim ama siz gidiyorsunuz diye sitem eder.
Dağ keçileri ise gitmekte kararlıdır ,derler ki sen bizim için onca zaman senin olan sana hizmet eden sürünü sattın ,sürüye yeni keçilerin katılmayacağı ne malum,onlar gelince de bizi satarsın .O yüzden gitmeliyiz...
 
Son dönem Muhalefetin tavrı ve tutumunu izledikçe gerçekten tiksiniyorum.
Yalan, iftira, karalama dezenfarmasyonun her türlüsünü pervasızca utanmadan yapıyorlar.
Bende Hükümete muhalif biriyim. Hemde islami harekete mensup biri olarak...
Lakin bu süreçte bu ülkede bir tercih yapmak zorunda kalırsam muhalefet bileşenlerini asla tercih etmeyeceğimi deklare etmek istiyorum.
Yanlışlarını red ederek, hatalarına şerh koyarak bu zorlu süreçte hükümet kanadı ve cumhur ittifakına tam destek verdiğimi deklare etmek istiyorum.
Zorluklar yalan, iftira ve karalamalarla aşılmaz. Tek yürek tek vücut olarak aşılır. Eldeki imkanlar en iyi şekilde değerlendirilerek.
Ve tehlike geçince içe dönülür ozaman içerde kavga edilir.
Hükümet ve cumhur ittifakın çok ağır eleştirilerim olacak ama şuan değil. Şuan tek vücut olma zamanı...
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri