11 Mayıs 2011 de istanbulda imzalanan bir sözleşme. Tam 47 ülke buna imza atmış. 34 ülke ve AB tarafından da onaylanmış. İlk imzalandığında onur ve gurur da duyulmuş hatta ne garip değil mi? Uygulama kararı 2014 yılında meclisten çıkmış, imzalayan akp, kararı uygulayan akp ve zamanında mecliste bu sözleşme deli gibi de savunulmuş.
Peki şimdi ne oldu da aynı akp şimdi biz bunu kaldıralım diyorlar. Sözleşmenin amacı kadınları her türlü şiddete, baskıya ve ayrımcılığa karşı hem önlem almak hem korumak. Başka, kadınlarla erkekler arasında eşitliği sağlamak, yaygınlaştırmak. Aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve yardım sağlanması. Kadına karşı ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için yasal önlemin alınması. Benim anladığım bu.
Bu sözleşmenin yükümlülükleri ne falan dersek eğer, siz bu sözleşmenin altına imza attıysanız zamanında o yükümlülükleri de yerine getireceksiniz tabiki. Töre gibi, örgütlülük, kültürlülük ve buralardan kaynaklanan kökleşmiş kökten hale gelmiş yanlışlıklar anlatılacak ve bunların toplumdan kazınması için gerekli olan her ne varsa yapılacak, kadın derneklerin güçlendirilmesi için her şey yapılacak.
Aile hayatı zedeleniyor, eşcinselliği koruyor diye bu sözleşme şimdi iptal edilmek isteniyor. Neden, bazı tarikatlar bunu istiyor. 81 maddeyi açın okuyun bakalım, içinde yanlış ne göreceksiniz? Burada amaç yine iç siyasete yönelik diye düşünüyorum, bu tamamiyle bir taktik. Umalım ki böyle değildir. Öne sürülen nedenler oldukça saçma çünkü.
Kadına bir tek fiziksel şiddet uygulayarak, psikolojik şiddet uygulayarak, cinayet le taciz edemezsiniz, kadınları sosyal yaşam alanındaki etkinlikleri nedeniyle de taciz etmek ve üzerlerinde baskı uygulamakta en az bir cinayet kadar vahsettir. Burada önce zihniyeti değiştirmek gerekiyor. Bu ülkede ya o baş örtünü çıkar ya da islami gerekliliğe göre yaşa diyen kapalı zihinler var. Neymiş efendim, baş örtülü bir kadının caz festivalinde ne işi varmış? Aklım almıyor. Ne kadına ne hayvana bu ülkede vahşet durmuyor. Bunların önlenmesi için önce zihniyetlerin değiştirilmesi gerekiyor bana göre ve lütfen en acilinden...
Bu ülkede kadına şiddet uygulayanların yüzde doksandokuz nokta dokuzunun cinsel problemi var. Yetersiz bu adamlar, bunu bastırmak için şiddet uyguluyor. Köpeğe, ineğe tecavuz ediyor. Sokaklarda kedi kesiyor. İlk cinsel deneyimini ahırda hayvanlarla yapanlar daha sonra medyaya başkan oluyor, üniversitede de profesör oluyor siyasete atılıyor, bilmediğimiz daha yüzlerce örnek var. Bunlar bizim hayatımızla ilgili tutuyor karar veriyor. Ve sonra diyoruz ki bu ülkeye ne oldu diyoruz, her şey ortada değil mi? Ülkeyi afganistan mı yapmak istiyoruz? Ülkeyi bu geri kalmiş arap ülkeleri gibi mi yapmak istiyoruz pakistanlaştırmak mı istiyoruz ne yapıyoruz?
Af yasası ile çıkan cinayet işleyenlerin hepsi geri çıktıklarında mutlaka bir cinayet daha işlediler. Neden af yasası çıkıyor o zaman? Neden düşünen beyinler içeride, bu suçu isleyenler dışarıda. Çocuk tecavüzcülerinin haberleri neden medyada yasak haline geliyor? Kuran kurslarında emanet edilen çocuklara tecavüz ediliyor ama medyada hepsi kapatılmaya çalışılıyor. Tarikatlar, cemaatler sus-pus.
Biz kadınlar, bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Ama yine biz kadınlarda suç, biz doğuruyor biz yetiştiriyor, sonra yine de biz şiddete maruz kalıyoruz. Annelerin de bu canilerin ortaya çıkmasında kabahat büyük. Ne demiştim daha dün, neslimizin değişmesi gerekiyor. Bilinçli nesil yetiştikçe, bilinçli seçmen olacağımızdan şüphem yok. Bilinçli seçmen de bu sözleşmenin kaldırılmasına elbetteki hayır diyecektir, düşüncelerini söylemeye cesaret edip farkındalık kazanacak, neslimizin gelişmesine katkıda bulunacaktır..