En çaresiz hissettiğimiz anlarda uzaklaşabilmek olabildiğince güzel bir seçenek gibi gelir kişiye, hatta en iyisinden. Arkamızı döndüğümüzde bastığımız hangi toprağın sözüydü yeni bir benlik vereceği? Geçmişin hiçbir hatırası bırakmaz yakamızı. Gözyaşlarımızla suladığımız çamur birikintileri yapışır pabuçlarımıza. Biz nereye onlar oraya, altımızdaki zemine ilk onlar dokunur yine de anlayamayız kim olduğumuzu, neden geldiğimizi. Diyeceğim o ki; gidemeyiz, yalnız kalamayız biz. Doğamıza aykırı, alabildiğimizi doldururuz bohçamıza. Aman, yalnız kalmayayım diye de en acı verenlerini alırız. Her nefeste, başka köşede de olsa orada olduklarını bilebilelim diye. Terk edince de yalnızız, terk edilince de.