Kanatların hep özgürlüğü simgelediği söylenir, lakin Sümer, mısır azak ve Yunan mitolojilerinde daha çok sevgi, yüksek enerji, ruh, ve ilahi olana yükselme olarak tasvir edildiğinde bilinen bişey.
Özellikle İran şairi Pervinin yazdığı şiirlerde bunun bir çok örneğini okumuştum daha önce.
Şu halde insanla bağdaştırdığımda zihnimde daha çok fiziksel alemde veya beden kafesine hapsedilmiş insan ruhunu simgeler...
Kafesi fiziki alem olarak düşünürsek, prangalarını kıran ve amacına yürümek için yükselen, hürriyetine aşık bir insan görmüş oluruz....
Eğer kafesi insan bedeni olarak görürsek, Figürde ruh olarak canlanır. İnsan bedenine hapsedilmiş ruh, kendisini kuşatan, çevreleyen ve boğan, onun özgürlüğünü elinden alan sınırlandırma insanın zihin kafesin kırarak prangalarından kurtulup göğe ilahi olana aşka yükselir....
Eğer kafesi insan beyni olarak algılarsak düşünce bu kafatasını ve beyni parçalayarak düşünceye verilmiş ve özgürlüğünü kazanmış olur...
Her halukarda sınırlandırılmış, kısıtlanmış, hapsedilmiş, tutsak olmaya mahkum kılınmış herşey özgürlüğüne aşıktır ve bir gün mutlaka prangalarından kurtulup özgür olana uçacaktır...