Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Dini Terimler Sözlüğü 24 T Harfi

Tedbîr-i Menzil nedir? ne demektir?

İnsanın çoluk-çocuğuna karşı hareketlerinin nasıl olacağı ve ev idâresi ile ilgili husûslardan bahseden ilim.

İslâm ahlâkı üçe ayrılır: Birincisi; insan yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veya kötü olduğunu anlatan ilm-i ahlâk. İkincisi, tedbîr-i menzîl. Üçüncüsü; insanın cemiyetteki vazîfelerini, hareketlerini, herkese faydalı olmasını öğreten siyâset-i medîne yâni sosyal terbiye. (Ali bin Emrullah)
 
TE'DÎB nedir? ne demektir?

1.Terbiye etme, edeblendirme. (Bkz. Edeb)

Kişinin çocuğunu te'dîb etmesi, sadaka vermesinden daha hayırlıdır. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)

Rabbim beni en güzel bir edeb ile te'dîb etti. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî)

2. Suçluyu cezâlandırma.
 
TEENNÎ nedir? ne demektir?

İlerisini düşünerek acele etmeden yavaş ve ihtiyatlı hareket etme.

İşlerde acele etmemeli ve hemen karar vermemelidir. Acele ile verilen kararlara şeytan karışır. Hadîs-i şerîfte; "Acele şeytandandır. Teennî Rahmân'dandır" buyruldu. Nefsin istediği bir şey hâtırına gelince, şeytan; "Fırsatı kaçırma, hemen yap!" der. O da, yapar. Allahü teâlâdan kalbe gelen ilhâma uyan kimse ise; "O şeyi yapmaktan Allah râzı olur mu?" der. Sevap mı, günâh mı olacağını düşünür. Günâh değil ise, yapar. Böylece teennî etmiş olur. Yalnız beş şeyde acele etmek lâzımdır:

1) Misâfir gelince önüne yemek getirmelidir.
2) İnsanlık îcâbı bir günâh işleyince, hemen tövbe ve istiğfâr etmelidir.
3) Beş vakit namazı vakti çıkmadan, erken kılmalıdır.
4) Kız ve oğlan çocuklarına, din bilgilerini ve namaz kılmasını öğretmeli, bülûğa erişince, geciktirmeden evlendirmelidir.
5) Ölen şahsın defnedilmesinde acele etmelidir. (Süleymân bin Cezâ)
 
TEFEKKÜR nedir? ne demektir?

İbret alacak ve faydalanacak şekilde derin düşünme. Allahü teâlânın sıfatlarını ve nîmetlerini düşünme.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Onlar (o selîm akıl sâhipleri öyle insanlardır ki) ayakta iken, otururken, yanları üstünde (yatar) iken (hep) Allah'ı hatırlayıp anarlar ve göklerin, yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Bu tefekkür edenler şöyle derler;) "Ey Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen (bundan) pâk ve münezzehsin. Bizi ateşin azâbından koru." (Âl-i İmrân sûresi: 191)

İşte biz tefekkür eden bir kavim (topluluk) için âyetleri (delilleri) böyle açıklarız. (A'râf sûresi: 24)

Varlıklardaki nizâmı tefekkür ederek Allahü teâlâya îmân ediniz. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

İnsanın günahlarını tefekkür etmesi ve bunlara tövbe etmesi, tâatlarını, ibâdetlerini düşünüp bunlara da şükr etmesi lâzımdır. Mahlûklardaki (yaratılmışlardaki) ve kendi bedenindeki ince san'atları, düzenleri, birbirlerine olan bağlılıklarını tefekkür ederek de Allahü teâlânın büyüklüğünü anlaması lâzımdır. Aklı başında olan kimsenin tefekkür vazifesini hiç ihmâl etmemesi lâzımdır. Allahü teâlâ hiçbir şeyi bâtıl yâni boş, faydasız yaratmamıştır. İnsanların anlayamadıkları, göremedikleri faydalar, anlayabildiklerinden kat kat daha çoktur. Tefekkür dört türlü olur demişlerdir. Allahü teâlânın mahlûklarındaki güzel san'atları, faydaları tefekkür etmek, O'na inanmağa ve sevmeye sebeb olur. O'nun vâd ettiği sevâbları tefekkür etmek, ibâdet yapmaya sebeb olur. O'nun haber verdiği azâbları tefekkür etmek, O'ndan korkmaya, kimseye kötülük yapmamaya sebeb olur. O'nun nîmetlerine, ihsânlarına karşılık nefsine uyarak günâh işlediğini, gaflet (Allahü teâlâyı unutma hâli) içinde yaşadığını tefekkür etmek, Allah'tan hayâ etmeye, utanmaya sebeb olur. Allahü teâlâ yerlerde ve göklerde bulunan mahlûkları düşünerek ibret alanları sever. (Muhammed Hâdimî)
 
TEFSÎR nedir? ne demektir?

Örtülü, kapalı olan şeyi ortaya çıkarmak, açmak, beyân etmek, beşerî kudret dâhilinde, Kur'ân-ı kerîm âyetlerindeki murâd-ı ilâhîyi (Allahü teâlânın murâdını) anlamak. Bu işi yapabilen âlime müfessir denir. (Bkz. Müfessir)

Kur'ân-ı kerîmi kendi görüşüne, anlayışına göre tefsîr eden kâfir olur. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)

Bize tefsîr kitaplarına göre amel etmek emredilmedi. Fıkıh kitaplarına tâbi olmamız emredildi. (Hâdimî)

Tefsîr ve fıkıh kitaplarına hakâret eden; bunları beğenmeyen, kötüleyen kimse kâfir olur. (Hâdimî, Yûsuf Sinânüddîn)

Kur'ân-ı kerîmi tam olarak yalnız Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem anlamış, kapalı ve anlaşılması zor âyet-i kerîmeleri, Eshâb-ı kirâma açıklamışlardır. Bu sebeble Kur'ân-ı kerîmin hakîkî tefsîri, Peygamber efendimizin bu açıklamalarıdır. Tefsîr âlimlerinin Kur'ân-ı kerîmin tefsîrine dâir, Peygamber efendimizden sallallahü aleyhi ve sellem ve Eshâb-ı kirâmdan gelen rivâyetlerle yaptıkları tefsîrlere, rivâyet, me'sûr ve naklî tefsîr denildi. Ayrıca bu tefsîrler esas alınarak Kur'ân-ı kerîmin lisan ve daha başka bilgilere göre de açıklamaları yapıldı.Bu açıklamalara te'vîl denildi. Bunlara ma'kûl, re'y ve dirâyet tefsîri denir. Te'vîllerin doğruluğu, naklî tefsire uygunluğu ile anlaşılır.Tefsîr âlimleri, nakle uygun te'vîlleri de tefsîr olarak kabûl etmişlerdir.Te'vîl, nakle ve din bilgilerine uymazsa, tefsîr değil, yazanın kendi düşüncesi olur. Nitekim hadîs-i şerîfte; "Kur'ân-ı kerîmi kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile hatâ etmiştir" buyrulmuştur. Bunun içindir ki, Kur'ân-ı kerîmde mânâsı açık olmayan yerlerden yalnız akla güvenip, yanlış te'vîl yapılarak yanlış mânâlar çıkarılması netîcesinde yetmiş iki bid'at ve dalâlet fırkası ortaya çıktı. (Abdülhakîm Arvâsî)
 
TEGÂBÜN SÛRESİ nedir? ne demektir?

Kur'ân-ı kerîmin altmış dördüncü sûresi.

Tegâbün sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). On sekiz âyet-i kerîmedir. Dokuzuncu âyette geçen ve aldanma mânâsına gelen Tegâbün kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; insanların mü'min ve kâfir olarak iki kısma ayrıldığı, mal ve çoluk-çocuğun bir imtihan olduğu bildirilmektedir. (İbn-i Atıyye, Râzî)

Tegâbün sûresinde meâlen buyruldu ki:

Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız sizi imtihan etmek için verildi. Allahü teâlâ iyiliklerinize karşılık, size çok büyük ecir verecektir. (Âyet: 15)

Kim Tegâbün sûresini okursa, ansızın ölüm ondan uzak olur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
 
TEHADDÎ nedir? ne demektir?

Meydan okumak.

Âlimlerin çoğuna göre peygamberlerin mûcize gösterirken açıkça tehaddî etmeleri şart değil ise de mûcizenin mânâsında tehaddî vardır. Evliyâ, peygamberlik iddiâ etmedikleri ve onların kerâmetlerinde tehaddî bulunmadığı için mûcize olmazlar. (İmâm-ı Rabbânî)
 
TEHÂVÜN nedir? ne demektir?

Gevşeklik.

Âdâb-ı Nebeviyyede tehâvün edeni ve Peygamber efendimizin sünnetini terk edeni ârif, velî zan etme. (Cüneyd-i Bağdâdî)
 
TEHECCÜD NAMAZI nedir? ne demektir?

Gecenin üçte ikisi geçtikten sonra ve imsak vaktinden önce iki ile on iki rek'at arasında kılınan namaz.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

(Ey Resûlüm!) Sana mahsûs fazla bir namaz olarak, gece uykudan kalk da, Kur'ân-ı kerîm ile teheccüd (namazı) kıl. (İsrâ sûresi: 79)

Teheccüd namazına devâm ediniz. Zîrâ sizden önceki sâlihlerin kıldığı bir namazdır ve Rabbinize sizi yaklaştırıcıdır ve günâhların keffâretine ve nefsi günahtan alıkoymaya sebeb olur. (Hadîs-i şerîf-Nîmet-ül-İslâm)

Teheccüd namazını zarûret olmadıkça elden kaçırmamalıdır. Peygamber efendimiz muhârebelerde bile teheccüd kılardı. Kazâ namazları olan, teheccüd yerine kazâ namazı kılmalıdır. Hem kazâ borcu ödenir, hem de teheccüd sevâbına kavuşur. (Hâdimî, İbn-i Nüceym)
 
TE'HÎR nedir? ne demektir?

Geciktirmek, geri bırakmak. (Bkz. Takdîm ve Te'hîr)

Her sabah ve akşam tövbe etmeyen kimse, kendine zulm eder. Tövbeyi te'hîr etmemelidir. (İmâm-ı Mücâhid)

İyi, hayırlı işler akla gelince bunu te'hîr etmeden hemen yerine getirmelidir. Zîrâ insanın nefsi ve şeytan bu hayırlı işi yaptırmamak için araya binbir sebeb koyar. (M. Hâdimî)

Yavrucuğum tövbeni te'hîr etme! Zîrâ ölüm âni gelir. (Lokman Hakîm)
 
TEHİYYET-ÜL-MESCİD nedir? ne demektir?

Mescide girince, oturmadan önce, mescidin sâhibine yâni Allahü teâlâya ta'zîm ve hürmet için kılınan iki rek'at nâfile namaz.

Câmiye girenin tahiyyet-ül-mescid olarak iki rek'at namaz kılması, söz birliği ile sünnettir. Sesli Kur'ân-ı kerîm okunuyorsa tehiyyet-ül-mescid namazı kılınmaz. (Hamevî)

Mescide girdiği esnâda kılınan farz veya sünnet ile tehiyyet-ül-mescid sevâbı dahi hâsıl olduğu gibi, abdesti müteâkib (sonra) kılınan farz veya sünnet ile de bu fazîletler meydana gelir. (M.Zihni Efendi, İbn-i Âbidîn)
 
TEKÂSÜR SÛRESİ nedir? ne demektir?

Kur'ân-ı kerîmin yüz ikinci sûresi.

Mekke'de nâzil oldu (indi). Sekiz âyettir. Tekâsür, çokluk ve çoklukla övünmek demektir. Sûrede, insanların âhiret günü Cehennem'i görecekleri ve suâle tâbi olacakları bildirilmektedir. (Râzî, Kurtubî)

Tekâsür sûresinde meâlen buyruldu ki:

O gün dünyâda kazanıp harcadığınız nîmetlerden hesâba çekileceksiniz. (Âyet: 8)

Tekâsür sûresini okuyan kimse, bin âyet okumuş gibi olur. (Hadîs-i şerîf-Feth-ül-Kadîr)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri