İslam Çocuklarımız bizim anlattığımız ya da yaşadığımız dini kaldıramıyor. Neden? (1 Görüntüleyen)

Çocuklarımız bizim anlattığımız ya da yaşadığımız dini kaldıramıyor. Neden?

Bir çok aile özelden çocuklarının durumu ile ilgili bazı sıkıntılarından bahsetti. Çocukları dine ilgi göstermiyor, dini sorguluyor, dini eleştiriyor, hiçbir şeye inanmadığını söylüyor, Kur'an'ı kabul etmediğini söylüyor, namazı terk etti, kızım başını örtmek istemiyor vb.

Çevrenizde de benzer aileler görmüşsünüzdür. Bu sorunların bir çok sebebi olduğunu kabul ediyorum. Ancak özellikle mütedeyyin ailelerde bu sorunun bir sebebi üzerinde durmak istiyorum.

Gençlerimiz dinin ağırlığı altında eziliyor. Hangi dinin ağırlığı diye düşünüyor olabilirsiniz.

Dinimiz yani İslam ağır bir din değildir. Hafiftir, esnektir, uysaldır, her ortama uygundur. Ancak dinin içine yük kattık. Hobilerimizi ve fobilerimizi din yaptık. Dinde yapılması gereken on şey varsa bunu yüze çıkardık. Sakınılması gereken yirmi şey varsa bunu iki yüze çıkardık. Tırnağı şöyle kesme, şu vakit banyo yapma, eşine şöyle yapma, şu namaz, şu oruç, şu nazar, şu büyü, şu cin, şu elbise, şu sarık, şu takke, şu örtü, kaşına dikkat, başına dikkat, yürüyüşe dikkat, farz gibi anlatılan sünnet ibadetler, sünnet dahi olmadığı halde din adı altında dayatılan emir ve yasaklar, şu gece, şu kısmet... Sonu yok...

Gençlerimiz annelerine ya da babalarına bakıyor. Onların, kendi anladıkları ve anlattıkları dinin emir ve yasakları altında ezildiklerini görüyor.

Genç bir kız düşünün ki, evlerine aile misafiri geldiği zaman, misafir gidinceye kadar her tarafta olağanüstü sıkı tedbirler alınmış. Kimse kimseyi görmesin, duymasın, kapıyı kapat, evin içinde olağanüstü sıkı tedbirlerle giyinme, sokağa çıkma yasağı gibi koridora çıkma yasağı... Bir misafirin gelmesi ya da misafirliğe gitmek konusunda dinin tavsiyeleri içine o kadar beşeri emir ve yasak girmiş ki, değil çocuklar anne babalar bile bunun altında eziliyor.

Bir erkek çocuğu düşünün ki, babasının altından kalkamadığı dini yaşamak zorunda kalıyor.

Bunun okulu var, çarşısı var, pazarı var, düğünü var, gezmesi var, evliliği var, çalışma hayatı var, var da var...

Din, dine yapılan zamlar ile çok masraflı ve altından kalkılmaz hale gelmiş.

Öte yandan dini anlatanların din diye anlattıkları neler?

Şefaat haktır. Buna inanmayan zındıktır, dinden çıkar. Öbürü diyor, şefaate inanmak torpildir, buna inanan tevhidi kaybeder. Sakal bile dini bir farz olmuş. Sakalsız erkek tuvalet taşından daha değersiz diyen hoca var. Sakal bırakmak Arap adetidir diyen hoca var... Biri çarşaf farzdır, diğer örtü biçimleri İslam'da yoktur diyor, diğeri ise örtü yoktur, örtü İslam'a sonradan girmiş diyor...

Medya hocalarının hobileri ve fobileri din olmuş... İşte gençler A hocasını dinlese B hocasına göre sapık, B hocasını dinlese A hocasına göre zındıktır...

Katıksız bir din yok mu Allah aşkına! Bir bidati bile elli tane teville zorla din diye dayatmaya çalışanlar var!

Din sizin, canınızın çektiği ya da çekmediği şeylerin toplamı değildir.

Şu gençlerin haline bakın hele! Sırf namaza alışsın, namazı bırakmasın diye uydurulan şeye bak! Bir vakit namaz kılmamanın cezası 80 bin yıldır. Her günü ise dünyanın bin yılı gibi... Bu tür uydurma sözlerle din ağırlaşıyor ve kaldırılamaz hale geliyor...

Yetişkinlerin bile kaldıramadığı bu dini her taraftan şehvetin sarmaladığı gençlere dayatmaya çalışmak, onları daha da dinden soğutuyor.

Çözüm olarak fazlalıkları atarak, halis muhlis ve katıksız dini sunarak başlayabiliriz. Takva adı altında her şeyin en zorunu değil, İslam dairesinde yer alan en kolay dini emir ve yasakları anlatabiliriz.

Bilin istedim!

Murat Padak

@Qasem ne diyorsun dinin içini boşalttık mi?

Gerek toplumsal gereksede bireysel olarak dogru dini bilgi yetersizligi Osmanli devletinin yikilis sureci ile baslayip 90 li yillara kadar uzanan asil hedefi dini ogrenme ve hayata gecirme noktasinda topluma engel olmak amaci tasiyan dine karsi yapilan dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerinin gunumuzde her ne kadar onune gecilmis olsada uzun yillar boyunca asil amaci dini konularda cahil birakmaya yonelik olan bu topraklara atilmis olan tohumlar gunumuzde halen aci meyvelerini vermeye devam etmektedir

İster istemez surec boyle ilerleyince temel dini egitim bilgileri ilkogretimden baslayarak dogru ve duzenli bir sekilde insanlarimiza aksettirilmediginden bir cok insanimizin sahip oldugu dini konular hakkindaki bilgiler toplumsal gelenek ve goreneklerden edindigi aliskanliklar ile ic ice gectiginden gunumuzde aile bireyleri cocuklarina dini ogreti ve tavsiyelerde bulunurken vermis oldugu bilgilerin aslinda hangisi gercek anlamda dinin emri hangisi kisisel aliskanliklari yada dinde yeri olmayan hurafe ayrimini yapamamasindan kaynakli olsa gerek

@Erva, yozlaşma olduğunu kabul ediyorsak içini boşaltmışız demektir.
Din bir kurallar manzumesi değil bir yaşam biçimidir , hem müslümanım , Vahy eksenli yaşıyorum deyip hem başka bir hayatı yaşıyorsak boşaltmışız demektir

"Din sizin, canınızın çektiği ya da çekmediği şeylerin toplamı değildir." Bu cümleyi pek sevdim.


Kendimiz öyle ya da böyle hurafe, gelenek ve kulaktan dolma bilgilerle dolu fantastik bir dine inanıyoruz. Çocuklar buna anlam veremiyor. Mantıklı bulmuyor. Daha en baştan aklına yatmayan bir bilgiyi sorgulamadan kabul etmelerini bekliyoruz, çünkü biz öyle yapmışız. Maalesef, ne kadar baskı ve zorlamada da bulunsak, istediğimiz gibi olmayacak aksine daha da isyankar bir tutumla karşılaşacağız. Kork ve itaat et baskısıyla artık mümkün olmayan bir şey istiyoruz. Ebeveynler çocuklardan şikayet ediyorlar anlıyorum ama önce kendilerini sorgulamalı ve nerede yanlış yaptıklarını düşünmeliler bence. Yoksa herkes bir şekilde yolunu çizer zaten.

Hatra' Alıntı:

Ebeveynler çocuklardan şikayet ediyorlar

Genişletmek için tıkla ...

Artık çocuklarda çok fazla ebeveynlerinden şikayet ediyorlar @Hatra
İşin garibi ne biliyor musun anne baba çocuğundan şikayet edince sorun yok çocuk şikayet edince saygısız ve edepsiz oluyor. Aslında azıcık penceresini açsa anne baba "ah evladım benden şikayetçi hala iletişim halindeyiz, bunu çözme kapısı" dese ne kadar ilerleme kaydedilecek.