- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 16,490
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 45,313
- Puan
- 113

Avrupa 6 – 14. yüzyıl arasında ‘Karanlık Çağlar’ içindeyken, dünyanın başka bir bölgesi parlıyordu: Orta Doğu. Roma’nın çöküşünden Rönesansa kadar Arap dünyası, bilginin kilit noktası durumundaydı. Temelinde de Bağdat’ta bulunan “Bilgelik Evi” (Beyt’ül Hikmet) adlı bir yer vardı.Doğunun bir zamanlar parlayan yıldızıydı Bilgelik Evi…
Abbasi Halifesi Harun Reşid tarafından MS 800 yıllarında kurulan Bilgelik Evi, Bağdat’ta büyük bir kütüphaneydi. İleri yıllarda, Reşid’in oğlu El Memun yönetiminde başkent Şam’dan Bağdat’a taşındı ve Bilgelik Evi bu sayede etki alanını daha da arttırdı.
Burası, İskenderiye Kütüphanesi’ne benziyordu. Bilgelik Evi’nden çıkan bilgiler imparatorluğun her yerine ulaşarak diğer okulları da harekete geçirdi.

Beyt’ül Hikmet, zamanla modern eğitim kurumlarıyla rekabet edebilecek bir kurum haline geldi. Burası; üniversite, kütüphane, çeviri merkezi, araştırma laboratuvarı, sohbet meclisi gibi farklı kurumların bir arada bulunduğu bir yere dönüştü.

Avrupa 6 – 14. yüzyıl arasında ‘Karanlık Çağlar’ içindeyken, dünyanın başka bir bölgesi parlıyordu: Orta Doğu. Roma’nın çöküşünden Rönesansa kadar Arap dünyası, bilginin kilit noktası durumundaydı. Temelinde de Bağdat’ta bulunan “Bilgelik Evi” (Beyt’ül Hikmet) adlı bir yer vardı.Doğunun bir zamanlar parlayan yıldızıydı Bilgelik Evi…
Abbasi Halifesi Harun Reşid tarafından MS 800 yıllarında kurulan Bilgelik Evi, Bağdat’ta büyük bir kütüphaneydi. İleri yıllarda, Reşid’in oğlu
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Burası, İskenderiye Kütüphanesi’ne benziyordu. Bilgelik Evi’nden çıkan bilgiler imparatorluğun her yerine ulaşarak diğer okulları da harekete geçirdi.

Bilgelik evi – Temsili çizim
Beyt’ül Hikmet, zamanla modern eğitim kurumlarıyla rekabet edebilecek bir kurum haline geldi. Burası; üniversite, kütüphane, çeviri merkezi, araştırma laboratuvarı, sohbet meclisi gibi farklı kurumların bir arada bulunduğu bir yere dönüştü.

Beyt’ül Hikmet’teki tercüme girişimi
Memun, tarihte bilime özel ilgi gösteren sayılı liderlerdendi. Çabaları sayesinde, İslam toprakları üzerinde farklı kültürler arasındaki duvarlar yıkılmıştı. Astronomi, tıp, matematik, kimya, doğa bilimleri, felsefe konularında dersler verilen bu akademiyi hayata geçirense “çeviri hareketi” olarak bilinen olağanüstü bir çabaydı.
Eserler Yunanca, İbranice, Aramice, Latince, Farsça, Süryanice, Sanskritçe ve diğer dillerden tercüme ediliyordu. Yüzlerce bilim insanı, önemli kitap koleksiyonunu artırmak için her gün çalışıyordu.
Bu kişile sadece çevirmekle kalmayıp, bilgileri bir araya getirip büyütüyorlardı. Belki de bu hareket olmasaydı Antik Mısır, Babil, Yunan ve Hindistan’ın bilimsel birikimlerinden hiçbir zaman haberdar olamayacaktık.
Büyümenin önemli bir nedeni, Çin’deki kağıdın icatının MS 793’te Bağdat’a ulaşmasıydı. Artık pahalı parşömen veya küflere duyarlı papirüs yerine, daha ucuz ve kalıcı bir malzeme yaygın olarak mevcuttu. Gelen talep neticesinde Bağdat’ta ilk kağıt imalathaneleri kuruldu.

Zamanla Dünya’nın her yerinden bilim insanları Bağdat’a akın etmeye başladı. Daha önce iletişim kurmakta zorlanan farklı bölgelerin âlimleri sonunda bilimsel terimler için ideal olan ortak bir dil konuşmaya başlayınca, ortaya dev bir entelektüel topluluk çıktı. İmparatorluğun ortak dili olan Arapça dönemin bilim dili haline geldi.

Tüm bilimlerin içinde matematik en başı alıyordu. Zaten Beyt’ül Hikmet’te çalışmaya gelen ilk kişilerden birisi, 780 – 850 yılları arasında yaşamış olan büyük matematikçi
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Beyt’ül Hikmet’in yaklaşık 4 asır parlayan yıldızı, Moğollar gelene kadar sürebildi. Bağdat’ın işgali, İslam tarihinin en yıkıcı olaylarından biriydi. Beyt’ül Hikmet yerle bir edildi. Burada bulunan kitaplar Dicle Nehri’ne atıldı ve rivayete göre yüzlerce yıllık bu eserlerden akan mürekkep nehrin suyunu siyaha dönüştürdü.
Doğunun bir zamanlar parlayan yıldızı, zaman içinde yerini karanlığa bırakırken, bilgi tamamen yok olmadı elbette. Savaşlar ve göçlerle önce Endülüs sonra da Batıya yayılan bu bilgi Avrupa’yı karanlık çağdan kurtardı, Aydınlanma fitilini ateşledi.
Bilime daha sıkı tutunan Batı medeniyetlerinin ilerleyişlerinde ki önemli faktörlerden birisi de muhtemel Beyt’ül Hikmet’tir.
İleri Okumalar ve görseller:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Matematiksel
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.