- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,906
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 43,326
- Puanları
- 113
Annem hep kocana hizmet et diye telkin ederdi.
Bana “onunla güzel zaman geçir, eğlenmeyi
bil “demedi.
Ben de tüm enerjimi eve, yemeğe ve işlere verdim. Bunlardan dolayı da sürekli minnet
ve övgü bekledim.
Zannettim ki, ev temiz, yemek çeşitli, masraf
az olursa evlilik 10 numara olur.
Zannettim ki ,isteklerini yerine getirirsem,
sana kolaylık sağlarsam, konforunu sağlam tutarsam her şey çok güzel olacak.
Oysa onunla güzel zaman geçir, demeyi unutmuş büyüklerimiz.
Oysa,evlilik şirket, ben de çalışanı değilmişim.
Oysa,sevmek de varmış.
Sevilmek de, sevişmek de. Sadece, iş , çocuk, ev değilmiş evlilik.
Her gün yorgun,sırf mükemmel olacam diye bitmeyen işler ve bundan dolayı da en küçük ilgisİzliğe tahammülsüzlüğüm,
Hak ettiğimi alamadığım için de öfkelerim,küsmelerim,eleştirilerin.
Sonrasında da "yapmasaydın" okları..
Kaptırmışım işte kendimi,
Kendimi o kadar ihmal etmişim ki, bir o kadar da eşimi ihmal etmişim.
Kurallar koymuşum, cezalar koymuşum..
Kimse tam rahat olamamış.
Hani bazıları vardır ya, hiç işleri bitmez.
İşte öyleydim ben. 24 saat arı gibi çalışandım.
Şimdi anlıyorum ki;
Çoğu zaman can sıkıntımı gidermiş işler.
İş çıkarmışım kendime.
Arkadaşlarımla sohbet etseydim, belki "en iyisini yapmak" yerine iyisini yapıp geriye kalan zamanı kendim için bir şey yapsaydım..
anlıyorum ki;
Hepsi "işe yararsam sevilirim" in ürünü.
Hepsi sevgiyi elde etmeyi bilmemenin ürünü.
Hepsi,kendimi mutlu edememenin ürünü.
Ve anlıyorum ki,
Boşuna o kadar yorulmuşum.
Boşuna o kadar koşturmuşum.
Yorulmadan da , koşturmadan da insan sevilebilirmiş. Tıpkı en başındaki gibi.
Güler yüzlü olarak da,
Sakin olarak da,
İyi yürekli olarak da,
Sarılarak da,
Saygı duyarak da,
Saygın olarak da,
Duygularını göstererek de,
Pozitif olarak da,
Dokunarak da sevilebilir ve sevebilirmiş insan.
Hem de daha az yorulup, hayatı aksatmamasına rağmen.
Serhat YABANCI
Bana “onunla güzel zaman geçir, eğlenmeyi
bil “demedi.
Ben de tüm enerjimi eve, yemeğe ve işlere verdim. Bunlardan dolayı da sürekli minnet
ve övgü bekledim.
Zannettim ki, ev temiz, yemek çeşitli, masraf
az olursa evlilik 10 numara olur.
Zannettim ki ,isteklerini yerine getirirsem,
sana kolaylık sağlarsam, konforunu sağlam tutarsam her şey çok güzel olacak.
Oysa onunla güzel zaman geçir, demeyi unutmuş büyüklerimiz.
Oysa,evlilik şirket, ben de çalışanı değilmişim.
Oysa,sevmek de varmış.
Sevilmek de, sevişmek de. Sadece, iş , çocuk, ev değilmiş evlilik.
Her gün yorgun,sırf mükemmel olacam diye bitmeyen işler ve bundan dolayı da en küçük ilgisİzliğe tahammülsüzlüğüm,
Hak ettiğimi alamadığım için de öfkelerim,küsmelerim,eleştirilerin.
Sonrasında da "yapmasaydın" okları..
Kaptırmışım işte kendimi,
Kendimi o kadar ihmal etmişim ki, bir o kadar da eşimi ihmal etmişim.
Kurallar koymuşum, cezalar koymuşum..
Kimse tam rahat olamamış.
Hani bazıları vardır ya, hiç işleri bitmez.
İşte öyleydim ben. 24 saat arı gibi çalışandım.
Şimdi anlıyorum ki;
Çoğu zaman can sıkıntımı gidermiş işler.
İş çıkarmışım kendime.
Arkadaşlarımla sohbet etseydim, belki "en iyisini yapmak" yerine iyisini yapıp geriye kalan zamanı kendim için bir şey yapsaydım..
anlıyorum ki;
Hepsi "işe yararsam sevilirim" in ürünü.
Hepsi sevgiyi elde etmeyi bilmemenin ürünü.
Hepsi,kendimi mutlu edememenin ürünü.
Ve anlıyorum ki,
Boşuna o kadar yorulmuşum.
Boşuna o kadar koşturmuşum.
Yorulmadan da , koşturmadan da insan sevilebilirmiş. Tıpkı en başındaki gibi.
Güler yüzlü olarak da,
Sakin olarak da,
İyi yürekli olarak da,
Sarılarak da,
Saygı duyarak da,
Saygın olarak da,
Duygularını göstererek de,
Pozitif olarak da,
Dokunarak da sevilebilir ve sevebilirmiş insan.
Hem de daha az yorulup, hayatı aksatmamasına rağmen.
Serhat YABANCI