Erva
FK Özel Üye
- İstatistikte sabit
- #1

Filmimizin konusu: Michel, çalıntı bir arabayı sürerken paniğe kapılarak bir polisi öldürür. Bir süre saklanmak için kız arkadaşı Patricia’nın Paris’teki dairesine gider şeklinde başlar. 1960 yılında çekilen film; siyah beyaz ve dönemin yapı taşları arasında kabul ediliyor. Yapı taş nedenlerini ancak @Qasem ve @Hatra bize anlatabilir. Ben sinema bilgisi konusunda yetersiz bir izleyici olarak yorum yapacağım.
Filmdeki kıyafetler beni benden aldı. Günümüzdeki çıplaklık ile güzelliği birleştirip eşleştiren sinemalara nazaran kapalı, uzun ama zerafet kokan kıyafetler beni benden aldı. Hele Patricia'nin heryerde taşıdığı çantasına gülümseyerek hayranlık duydum ne dersin @Zoe ?
Filmde sürekli sigaranın kullanılmasının eminim bir anlamı vardır ama bana aşırı itici geldi. Yahu uyuduğun odadada sigara yakıp diğerini yere atmazsın di mi? Adam ölürken bile tüttürüyordu. Michel'in kibarca araba çalmasına hep tebessüm ettim. Düşünsenize araba çalacaksınız sahibini takip edip cebinden anahtarı alıp sonra arabayı çalacaksınız. Hırsızlık yaparkende de nezaket göstermek böyle birşey galiba. Birde sürekli yaptığı bir dudak hareketi vardı ki ekrana girip oynama dudaklarınla diyerek eline vurmak istedim. Bunların hep alt metinleri vardır elbet ama bende yok.
Gelelim benim asıl yorumum. Michel Patricia'nın etrafında tabiri caiz ise deli divane olmasını sürekli "benimle yatacak mısın? Bu gece yatalım mi?" Şeklinde ifade etmesi bana tek bir şeyi düşündürdü; kadını cinsel olarak kullanmak. Michel'in her defasında yatalım mi demesi üzerine Patricia'nın şu kitabı okudun mu? Şu yazar hakkında ne düşünüyorsun? Şu müziği dinledin mi soruları ise "Ben cinsel olarak bir obje değilim beni bu şekilde kullanamazsın ve bu şekilde var olmayacağım" a çok güzel tepkiydi.
Patricia'nın film boyunca bir kadın olarak var olma savaşı, bunun için sürekli çaba göstermesi ve bunu yansıtmaları hoşuma gitti. Biz kadınları gerçekten gördüğünüz heryerde cinsel obje olarak kullanılmasından, yüz güzelliği, vücut hatları, bununla beraber kullanılan eşyalarla var olmaktan ve hemcinsleri ile yarış atı gibi yarıştırılmaktan yorgunuz. Bunu kırma yolu olarak eğitim ve üretimle baş kaldırınca da burnu havada, kendini beğenmişlerle yaltalanmak. Kadını yordunuz beeeee
Sonuç olarak Patricia körkütük teslim olmadı. Sorguladı. İçinde anlam bulmaya, doğru ve mantığı aklında dengelemeye çalıştı. Ve sonunda polise Michael'i ihbar ederek son buldu.
Aklımda tek soru eğer Michael, Patricia'yı aklı yolla ikna etseydi, filmden, edebiyattan sohbet edip onu hayran bıraksaydı ihbar eder miydi?