kervan
Aktif Üye
Yaratılanı Severiz | ||
|
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ben lânetçi olarak değil, âlemlere rahmet olarak gönderildim” (Müslim, Birr, 87)
Rasûlullah (sav) kendisine işkence eden insanlara bile beddua etmiyor, zamanla düşünceleri değişir veya nesillerinden sâlih insanlar gelir diye onlara hayır dualar ediyordu. Nitekim melekler, kendisine
çok ağır işkence ve hakaretler eden Tâif halkını iki büyük dağ arasında ezmek istedilerinde Allah Rasûlü (sav) buna râzı olmamış, onların neslinden tevhîd ehli insanların gelmesi için
niyazda bulunmuştur. Tâif halkı, hicrî 9. seneye kadar inançsızlıkta şiddetle direnip müslümanlara pek çok zâyiât verdirmişti. Nihayet müslümanlar:
“–Yâ Rasûlallah! Sakîf Kabilesi’nin okları ve mızrakları bizi yaktı, perişan etti. Onlara beddua etseniz!” dediğinde:
“–Yâ Rabbî! Sakîf Kabilesi’ne hidâyet nasîb eyle! Onları bize gönder!” diye niyâz etti. Duası neticesinde bir müddet sonra Sakîf heyeti, müslüman olmak üzere Medîne-i Münevvere’ye
geldi. (İbn-i Hişâm, IV, 134; Tirmizî, Menâkıb, 73/3942)
Kısa Günün Kârı
Hz. Mevlânâ’ya göre insan hayâle, düşünceye sığmayacak kadar yüce ve büyüktür. O der ki:
“İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım dünya da! Fakat ne yazık ki insan değerini bilemedi, kendini ucuza sattı. İnsan aslında çok değerli bir atlas kumaş iken kendini
hırkaya yama yaptı.” (Mesnevî, c. 3, beyt: 1000-1001)