- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 6,520
- Tepkime puanı
- 5,651
- Puan
- 113
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- forummeskeni.com
- Burç
- Balık
- Hobim
- Rap-Hiphop
- İsim
- Fatih
- Meslek
- Özel
- Cinsiyet
- Medeni Hal
- Takım
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim tanıklığa çağırıldığında onu gizlerse yalan yere tanıklıkta bulunan kimse gibidir”
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Allah tarafından kendisinde bulunan bir tanıklığı gizleyenden daha zalim kim vardır?" (Bakara, 140).
"Şahitliği gizlemeyin, onu kim gizlerse şüphesiz kalbi günah işlemiş olur. Allah işlediklerinizi bilir." (Bakara, 283).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir tanıklığı gizlerse veya Müslüman bir şahsın kanının dökülmesine veya Müslüman birinin malının yok olmasına sebep olacak bir tanıklıkta bulunursa kıyamet günü yüzü kararmış ve zulmeti gözün alabildiğince uzamış bir halde getirilir. Yüzünde tırmalanma izleri vardır ve insanlar onu adı ve soyu ile tanırlar." (Bihar, 104/311/9).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim tanıklığı gizlerse Allah insanların gözleri önünde etini ona yedirir ve Aziz ve Celil olan Allah'ın şu sözü de buna işaret etmektedir: Şahadeti gizlemeyin." (a.g.e., s. 310/5).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim tanıklığa çağırıldığında onu gizlerse yalan yere tanıklıkta bulunan kimse gibidir." (Kenz'ul Ummal, 17743).
İmam Sâdık (a.s), "ve şahitler şahitliğe çağırıldığında" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat tanıklıktan öncedir. (Yani eğer birini, "biz falan işi yapmak istiyoruz, sen de gel şahit ol" dediklerinde o şahıs bundan çekinmemeli ve şahit olmaktan sakınmamalıdır). Hakeza, "Her kim şahadeti gizlerse kalbi günahkârdır" ayeti hakkında ise şöyle buyurmuştur: "Bu tanıklıktan sonradır." (Vesail'uş Şia, 18/225/1).
İmam Bâkır (a.s), "Her kim şahadeti gizlerse kalbi günahkardır" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Yani kalbi kafirdir." (Nur'us Sakaleyn, 1/301/1207; Vesail'uş-Şia, 18/227, 2. Bölüm).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim şehadetinden döner ve onu gizlerse Allah yaratıklarının önünde ona kendi etini yedirir ve dilini çiğnediği bir halde cehenneme gider." (Sevab'ul A'mal, 333).
İmam Bâkır (a.s) veya İmam Sâdık (a.s) bir tanıklıkta bulunan, bu tanıklığı sebebiyle birinin aleyhine hüküm verilen ve daha sonra tanıklığından dönen kimse hakkında şöyle buyurmuştur: "Bu kimse tanıklıkta bulunduğu şey hakkında zemanet sahibidir ve cezasını ödemelidir. Ama henüz hüküm verilmemişse şahadetleri kenara bırakılır ve bir ceza ödemez." (el-Kafi, 7/383/1; Vesail'uş-Şia, 18/238, 11. Bölüm; 240, 12. Bölüm). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Allah tarafından kendisinde bulunan bir tanıklığı gizleyenden daha zalim kim vardır?" (Bakara, 140).
"Şahitliği gizlemeyin, onu kim gizlerse şüphesiz kalbi günah işlemiş olur. Allah işlediklerinizi bilir." (Bakara, 283).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir tanıklığı gizlerse veya Müslüman bir şahsın kanının dökülmesine veya Müslüman birinin malının yok olmasına sebep olacak bir tanıklıkta bulunursa kıyamet günü yüzü kararmış ve zulmeti gözün alabildiğince uzamış bir halde getirilir. Yüzünde tırmalanma izleri vardır ve insanlar onu adı ve soyu ile tanırlar." (Bihar, 104/311/9).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim tanıklığı gizlerse Allah insanların gözleri önünde etini ona yedirir ve Aziz ve Celil olan Allah'ın şu sözü de buna işaret etmektedir: Şahadeti gizlemeyin." (a.g.e., s. 310/5).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim tanıklığa çağırıldığında onu gizlerse yalan yere tanıklıkta bulunan kimse gibidir." (Kenz'ul Ummal, 17743).
İmam Sâdık (a.s), "ve şahitler şahitliğe çağırıldığında" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat tanıklıktan öncedir. (Yani eğer birini, "biz falan işi yapmak istiyoruz, sen de gel şahit ol" dediklerinde o şahıs bundan çekinmemeli ve şahit olmaktan sakınmamalıdır). Hakeza, "Her kim şahadeti gizlerse kalbi günahkârdır" ayeti hakkında ise şöyle buyurmuştur: "Bu tanıklıktan sonradır." (Vesail'uş Şia, 18/225/1).
İmam Bâkır (a.s), "Her kim şahadeti gizlerse kalbi günahkardır" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Yani kalbi kafirdir." (Nur'us Sakaleyn, 1/301/1207; Vesail'uş-Şia, 18/227, 2. Bölüm).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim şehadetinden döner ve onu gizlerse Allah yaratıklarının önünde ona kendi etini yedirir ve dilini çiğnediği bir halde cehenneme gider." (Sevab'ul A'mal, 333).
İmam Bâkır (a.s) veya İmam Sâdık (a.s) bir tanıklıkta bulunan, bu tanıklığı sebebiyle birinin aleyhine hüküm verilen ve daha sonra tanıklığından dönen kimse hakkında şöyle buyurmuştur: "Bu kimse tanıklıkta bulunduğu şey hakkında zemanet sahibidir ve cezasını ödemelidir. Ama henüz hüküm verilmemişse şahadetleri kenara bırakılır ve bir ceza ödemez." (el-Kafi, 7/383/1; Vesail'uş-Şia, 18/238, 11. Bölüm; 240, 12. Bölüm). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).