YAĞMUR DUASI
Allahu Teâlâ, bizim ve her şeyin yegâne varlık sebebidir. Bu yüzden hem duamızın sebebi hem de dua eden dillerimizin varlık sebebidir. Dua, O'na yöneliş anlamına gelen geniş anlamlı bir kelimedir ve elbette sözün yanında eylemi de kapsar. Hiçbir duanın karşılıksız kalması düşünülemez. Bu, İlahi bir vadedir. Ancak duanın İlahi hikmete ve külli düzene aykırı olmaması gerekir, yani dua ile icabet arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu yüzden fiili duanın yapılması da son derece önemli olsa da bu durum, sözlü ve içsel duanın yapılmasını engellemez. Samimiyetle yapılan duanın kişide hayra yönelik bir tasavvur oluşmasını sağladığı, bu tasavvurun da o hayrı gerçekleştirmeyi mümkün kılacak şeylere yönelik bir tasavvur oluşturduğu bir gerçektir. Bu tarz dua aynı zamanda dua edenin dilediği mümkün durumunun varoloşunu da hak ettiğini ortaya koyar ve neticede fiil gerçekleşir.
Bu çerçevede Diyanet’in yağmur duası kararı doğru bir karardır. Ama keşke biraz daha hazırlıklı davranılıp içeride seremonik bir dua değil de dışarıda daha içtenlikli bir dua yapılsaydı. Mesela, camilerde para toplama değil de Türkiye'nin her noktasındaki muhtaçlara el uzatılıp onların ihtiyacı giderildikten sonra el açılıp dua edileceği şeklinde bir seferberlik düzenlenseydi. Yağmur duası geleneğine uygun düşerdi. Elbette duanın dışında yapılması gerekenler ve Diyanet’in de suyun önemi, israf edilmemesi konusunda dini yönden katkıları olabilir. Ancak, yağmur duasına bazı çevrelerin tamamen karşı çıkıp, 21. yüzyılda dua mı ediyorsunuz, tarzındaki sözleri ve yağmurun sebebini açıklama gayretleri ise tam anlamıyla bir ahmaklıktır. Çünkü her insan ve her toplum hatasına rağmen ve çaresizlik anında umudunu kesmeden dua etmelidir. Dua, ruhun ilacıdır. Aşağıda Anadolu'da geçmişte yağmur dualarında yapılan bir duadan kesit var. Rabbimiz bizlere bereketli, bol yağmurlu ve karlı günler versin. Yüce Rahman, Rahmet ve inayetini bizlere ve cümle varlıklara ihsan etsin. İbrahim Maraş
"Derilip geldim kapına ey rahim bari hüda,
Sen kerimsin, sen rahimsin ya ilâhel âlemin,
Asî kulların ne yapsın senden olmazsa ata?
Sen kerimsin, sen rahimsin ya ilâhel âlemin.
Her nebatat ve hububat cümlesi açtı dehan,
Rahmet etmezsen ilâhi her biri eyler figan,
Senden özge kimsemiz yok ya ilâhi elaman,
Sen kerimsin, sen rahimsin ya ilâhel âlemin.”