Özgün Konu Uslanmış Gönlūn (1 Görüntüleyen)

Duygularını “abartılı” yaşayanlar ne yaşadığını göstermek, herkesi bundan haberdar etmek ister. Duygunun abartılması, göz önünde olma talepkârlığıdır. Duygularını “yoğun” yaşayan kimse ise hissettiğini kendi içinde yaşar ve yalnızca kendini anlayan birine hissiyatını açar.
 
Sevginin de merhaleleri var. Herkese aynı muhabbeti duyamayız. Muhabbet yalnızca sevgisiyle kalbimizi istila edene, sözüyle hâlimize tesir edene olur. Muhabbet sevilene tam manasıyla yönelme ve bu yönelmenin kendine de ona da iyi geleceğine inanma duygusudur.
 
“Bazı şeyler içten gelmeli” deriz. İşte bu içten gelen şey kalbin kaynama hâli, harekete geçme isteğidir. Kalp, esas devinimini bir şeyi ararken gerçekleştirir, aradığını bulduğunda da yatışır, sükun bulur. Kalbi mânen durmuş, heyecanını yitirmiş olana hiçbir şey tesir edemiyor.
 
Dostun makbul ve vefalı olanını iyi veya kötü günde ararız. İyi günde de kötü günde de birlikte olanların nasıl ayrıldıklarına şahit etti hayat bizi. Dostluğun vefası ne iyi günde ne kötü gündedir. Dostlukta vefa, görüşmenin ısrarında ve zamana ne kadar yayılabildiğinde bellidir.
 
Dostun makbul ve vefalı olanını iyi veya kötü günde ararız. İyi günde de kötü günde de birlikte olanların nasıl ayrıldıklarına şahit etti hayat bizi. Dostluğun vefası ne iyi günde ne kötü gündedir. Dostlukta vefa, görüşmenin ısrarında ve zamana ne kadar yayılabildiğinde bellidir.

Varsa ajandalarınız not edin...
 
Bize sıkıntısını, derdini ve hatta sevincini açan bir insana ‘iyi niyetimizle’ kendi hayat hikayemizden kesitler boca ederiz. Bazı durumlarda kendinden bahsetmenin başkasını incitebileceği endişesini taşımalı insan çünkü dil, en çok da kendinden söz ederken şirazesinden çıkar.
 
Kendi karakterimizin kimyasını biliyorsak başkasının hakkımızdaki ‘yanlış yargılarına’ değer atfedip incinmeyiz. Başkasının hakkımızdaki kanaatlerini bilmek iyidir ama onun anlattığı gibi biri olduğumuzu sanmamız bizi asli karakterimizden uzaklaştırır, öyleymiş gibi hissederiz.
 
Sevgide birbirini sınamak aradaki bağı güçlendirebilir ve sevginin hakikatine yaklaştırabilir ama sevenin yahut sevilenin başka biriyle kıyaslanması aradaki bağın çürüdüğünü gösterir. Gerçek sevgide kıyas yoktur ve birbirini sahiden sevenler her türlü kıyası reddeder.
 
Birine sevgimizi belli ettiğimizde onun üzeceği ilk kişi de biz oluruz genelde. Böyle olmasının sebebi, sevenin sevileni eleştirme cesareti gösteremeyişidir. Çünkü sevgide övgü/methiye vardır. Sevilen imâ, kinâye ve nükteyle bile olsa sevenden gelecek bir eleştiriye katlanamıyor.
 
Anlam yüklediğimiz bir eşyaysa onu gözümüzden sakınırız, bir mekânsa oraya gitmek için fırsat kollarız, işimizse onu özenle yaparız. Fakat anlam yüklediğimiz insansa eğer tek taraflı değer atfı yetmez, ondan karşılık bekler, bizatihi onun tarafından değer görmek isteriz.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri