-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,214
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 47,415
-
- Puan
- 113
Timüs: İçimizdeki Gizli Kalkan
Göğsümüzün tam ortasında, neredeyse fark edilmeyen, küçük ama hayat veren bir fabrika gizlidir: timüs bezi. Çocuklukta ceviz büyüklüğünde olan bu organ, yaş ilerledikçe küçülerek bir bezelye tanesi kadar kalabilir. Bu küçülme, işlevinin azaldığı anlamına gelmez. Görünüşünün aksine, timüsün hikmeti büyüktür.
T-Hücrelerinin Okulu: Bağışıklığın Komuta Merkezi
Timüs, kendisi küçük vazifesi büyük bir organ. Vücudumuzun savunma sistemi olan T hücrelerini üreten ve eğiten bir okul gibidir adeta. Bu T hücreleri, vücudu tehdit eden virüs, bakteri ve kanserli hücre gibi “düşmanları” tanıyıp yok etmek üzere görevlendirilmiştir.
Onları birer özel harekat askeri gibi düşünebiliriz. Allah'ın ona verdiği bir görev bu askerleri dikkatle eğitme görevidir. Onlara dost hücreleri düşmanlardan ayırt etmeyi öğretir.
Tabiki bu şuursuz cansız organ öğretmenlği nereden nasıl öğrendi?
Timusa bu görev verilmese idi, ,gereksiz saldırıları engellenemeyecek ve vücudun kendi dokularına zarar vermesini önlenemeyexekti.
Halbuki bu görev bağışıklık sisteminin en hassas ve en önemli adımlarından biridir.
Timüs bezi, yalnızca biyolojik bir işlev görmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal durumumuzla da derin bir bağ kurar. Stres, üzüntü ve isyan gibi olumsuz duygular timüsün işleyişini zayıflatırken, neşe ve heyecan vd fiziksel titreşimler onu güçlendirir.
Bir acı karşısında Anadolu analarının göğsüne vuruşunu ve dövünmesini biliriz. Bu aslında bilimsel bir temele dayanır: timüs vuruşu olarak bilinen bu eylem, timüsü uyararak enerji akışını harekete geçirir.
Siz de bu eylemi tekrarlayıp sonucu deneyimleyebilirsiniz.
Hayat, timüsün biyolojik döngüsü gibi, hem hüzün hem de sevinçten ibaret bir bakıma.
Gözyaşıyla gelen hüzün de, tebessümle gelen neşe de, aslında timüsü uyarır ve ruhsal dengemizi sağlamamıza yardımcı olur. Önemli olan, bu duyguların Allah'a karşı isyana dönüşmesine izin vermemek ve onları bir şifa aracı olarak kullanmaktır.
Sonuç olarak, timüs bezi bize hem biyolojik bir gerçeklik hem de manevi bir ders sunar: görünüşteki küçüklüğümüzün arkasında, hayatı koruyan ve anlamlandıran büyük bir hikmet yatar. Kendimizi ve duygularımızı fark etmek, bu hikmetin kapısını aralamaktır.
-
Göğsümüzün tam ortasında, neredeyse fark edilmeyen, küçük ama hayat veren bir fabrika gizlidir: timüs bezi. Çocuklukta ceviz büyüklüğünde olan bu organ, yaş ilerledikçe küçülerek bir bezelye tanesi kadar kalabilir. Bu küçülme, işlevinin azaldığı anlamına gelmez. Görünüşünün aksine, timüsün hikmeti büyüktür.
T-Hücrelerinin Okulu: Bağışıklığın Komuta Merkezi
Timüs, kendisi küçük vazifesi büyük bir organ. Vücudumuzun savunma sistemi olan T hücrelerini üreten ve eğiten bir okul gibidir adeta. Bu T hücreleri, vücudu tehdit eden virüs, bakteri ve kanserli hücre gibi “düşmanları” tanıyıp yok etmek üzere görevlendirilmiştir.
Onları birer özel harekat askeri gibi düşünebiliriz. Allah'ın ona verdiği bir görev bu askerleri dikkatle eğitme görevidir. Onlara dost hücreleri düşmanlardan ayırt etmeyi öğretir.
Tabiki bu şuursuz cansız organ öğretmenlği nereden nasıl öğrendi?
Timusa bu görev verilmese idi, ,gereksiz saldırıları engellenemeyecek ve vücudun kendi dokularına zarar vermesini önlenemeyexekti.
Halbuki bu görev bağışıklık sisteminin en hassas ve en önemli adımlarından biridir.
Timüs bezi, yalnızca biyolojik bir işlev görmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal durumumuzla da derin bir bağ kurar. Stres, üzüntü ve isyan gibi olumsuz duygular timüsün işleyişini zayıflatırken, neşe ve heyecan vd fiziksel titreşimler onu güçlendirir.
Bir acı karşısında Anadolu analarının göğsüne vuruşunu ve dövünmesini biliriz. Bu aslında bilimsel bir temele dayanır: timüs vuruşu olarak bilinen bu eylem, timüsü uyararak enerji akışını harekete geçirir.
Siz de bu eylemi tekrarlayıp sonucu deneyimleyebilirsiniz.
Hayat, timüsün biyolojik döngüsü gibi, hem hüzün hem de sevinçten ibaret bir bakıma.
Gözyaşıyla gelen hüzün de, tebessümle gelen neşe de, aslında timüsü uyarır ve ruhsal dengemizi sağlamamıza yardımcı olur. Önemli olan, bu duyguların Allah'a karşı isyana dönüşmesine izin vermemek ve onları bir şifa aracı olarak kullanmaktır.
Sonuç olarak, timüs bezi bize hem biyolojik bir gerçeklik hem de manevi bir ders sunar: görünüşteki küçüklüğümüzün arkasında, hayatı koruyan ve anlamlandıran büyük bir hikmet yatar. Kendimizi ve duygularımızı fark etmek, bu hikmetin kapısını aralamaktır.
-
