İslam Tevhid’deki Vahdet (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı kervan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Genel İslami Paylaşımlar
Tevhid’deki Vahdet
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İlâhınız bir tek Allah’tır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, rahmândır, rahîmdir.” (Bakara, 163)


Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ey insanlar!.. Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O’na karşı

en çok takvâ sahibi olanınızdır. Arab’ın Arap olmayana -takvâ ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.” (Müslim, Hac, 147)
İslâm tevhid dînidir. Tevhid, Allah’tan başka mâbud tanımamaktır. Kullara, mallara ve mevkîlere kulluğu reddetmektir. Zira tevhid akîdesinin ortaklığa tahammülü yoktur.
Tevhid şuuru, mü’minlerin içtimâî hayatına da akseder. Mü’minler yekvücut bir cemaat hâlinde, bir imamın ardında namaza dururlar. Bütün

mü’minler tek bir Rab, tek bir Kitab, tek bir Nebî’nin sancağı altında birlik ve beraberlik şuuru içinde yaşarlar.

Mü’minler bu uhuvvet ve vahdet sayesinde birbirlerinin dertleriyle dertlenirler; tek bir vücuttaki âzâlar gibi birinin sancısı her birini dilhûn eder,

uykusuz bırakır. Kardeşlik dilde kalmaz; cömertlik, infak ve îsâr ile fiiliyata dönüşür.

Hz. Peygamber (sav) Efendimiz, müslümanları böyle bir vahdet ve ittihâd içinde birleştirdikten sonra dâr-ı bekāya irtihâl etti.

İslâm tarihi boyunca, bu birlik-beraberlik kimi zaman kuvvetli oldu, bu da huzur ve ihtişam getirdi. Kimi zaman da tefrika İslâm dünyasını kasıp

kavurdu, bunun neticesi de hezimet ve hüsran oldu.
Hz Mevlânâ; İslâm dünyasının bilhassa Anadolu’nun siyasî ihtilâflarla, düşman işgalleriyle çalkalandığı, Selçuklu Devleti’nin son nefeslerini verdiği bir
devirde yaşadı. Şu misal, farklı birçok hikmet yanında siyasî karmaşaların tabiatını da ifade etmektedir:

Bir adam dört kişiye bir miktar para verdi;

“–Bu para ile işinize yarayanı alın!” dedi.

Dört kişiden biri Farsça biliyordu;

“–Bu parayla engür alalım.” dedi.

Öbür arkadaşı Arap idi;
“–Aksilik etme!” dedi. “Ben engür istemem, ‘ıneb isterim.”
Biri de Türk idi;
“–Ben ‘ıneb istemem, üzüm isterim.” dedi.
Rum olan diğeri;
“–Bırakın bu lafları!” dedi. “Bu para ile istafil alalım.”

Derken dört kişi birbirleri ile çekişmeye, dövüşmeye başladılar. Çünkü muhataplarının sözlerinin anlamından haberleri yoktu.

Çünkü engür, ‘ıneb ve istafil, hepsi üzüm demekti.

Onlar ahmaklıklarından, birbirlerine yumruk atıyorlardı. Çünkü faydalı ilimden hâlî ve cehâletle dolu idiler.

Eğer orada çeşitli dil bilir, sır sahibi üstün bir er bulunsa idi onları barıştırırdı. Onlara derdi ki:

“Ben bu para ile hepinizin istediğini alırım. Hiçbir art düşünceye kapılmadan, hile yoluna sapmadan gönlünüzü bana verirseniz, bu paranız istediğiniz

şeylerin hepsini yapar. Bu paranızla dördünüz de murâdınıza erersiniz.”

Yazık ki; Türk, Rum ve Arap’ın kavgasından engür ve ‘ıneb şüphesi çözülemedi. Mânâ dillerini bilen bir Süleyman gelmedikçe, bu tefrika ortadan

kalkmaz. (Mesnevî) (Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi Ekim-2015)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
et-Tevvâb:
Kendisine yönelen kullarının günahlarını affeden, tövbelerini kabul eden demektir.

Kısa Günün Kârı
Kendi öz kıymetlerine bîgâne kalmış, hattâ düşman hâle gelmiş insanlarımızı, nesillerimizi İslâm’ın güler yüzüyle tekrar buluşturmak da bizim

borcumuzdur. Peygamber Efendimiz; Evs ile Hazrec’i nasıl birleştirdiyse, Selmân-ı Fârisî’yi, Bilâl-i Habeşî’yi, Suheyb-i Rûmî’yi, bir yahudi âlimi olan

Abdullah bin Selâm’ı -radıyallâhu anhum- aynı safta nasıl îman kardeşleri hâline getirdiyse; bizlerin de aynı kardeşliği yeniden tesis etmek için,

Efendimiz’in yoluna ittibâ etmemiz yegâne çaredir.
Yâ Rabbî!..
İslâm’ı ve müslümanları aziz eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’e merhamet eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’e mağfiret eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’i birlik ve beraberlik içinde zâlimlere karşı, küffâra karşı muzaffer eyle!..
Âmîn!..
 
Yâ Rabbî!..
İslâm’ı ve müslümanları aziz eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’e merhamet eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’e mağfiret eyle!..
Allâh’ım!..
Ümmet-i Muhammed’i birlik ve beraberlik içinde zâlimlere karşı, küffâra karşı muzaffer eyle!..
Âmîn!..
Amin amin amin 🤲
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri