kervan
Aktif Üye
-
- Katılım
- 2 Haz 2020
-
- Mesajlar
- 950
-
- Tepkime puanı
- 2,388
-
- Puan
- 93
Tevhid Kalesine Sığının!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?” (Yâsîn, 62)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Ben davetçi ve tebliğci olarak gönderildim. Hidâyet konusunda benim elimden bir şey gelmez. İblîs de süsleyip yaldızlayıcı olarak yaratılmıştır.
Dalâlet konusunda da onun elinden bir şey gelmez.” (Münâvî, III, 204)
Bilesin ki akıl kendisiyle aydınlanan bir nurdur. Nitekim Mesnevî’de şöyle der:
Akıl suret hâlinde yüzünü gösterse
Gündüz, onun ışığı önünde kararır
Ahmaklığın timsali ortaya çıksa,
Gece karanlığı onun önünde aydın olur
Azar gündüz ışığına alış,
Yoksa ışıksız bir yarasa olarak kalırsın
Akl-ı küllî için “Gözü kaymadı” (Necm, 17) buyurdu.
Cüz’î akıl ise her yana bakar
Sonra şunu da bilesin ki ahmak câhil ve mutlak mânâda sapık kişi şeytanın elindedir. Şeytan onu istediği yere çeker götürür. Bu kişi şayet işin
hakîkatini bilse ve yüce sultan olan Allah’ı akletse-anlasa, tevhid ve tâat yolunu bulsa elbette Allah Teâlâ onu derhal koruması altına alır. Çünkü
tevhid Allah Teâlâ’nın muhkem kalesidir. Kim bu kaleye girerse apaçık düşman olan İblis’in hile ve tuzağından emin olur. Kim kurtuluş aramak üzere
bu kaleden çıkarsa, helâk onu yakalar, âfet ve musibetlerin elinde ölür gider. Kim kendisini ihmal eder de harekete geçmezse güneşi gölgeden
ayıramayan bir deli gibi olur. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyan, 12. Cilt, 389-390. Sayfa, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kahhâr:
Yenilmeyen, yegâne galip gelen, güç sahibi, her şeye istediğini yapacak sûrette gâlip ve hâkim olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Allah Teâlâ’dan bizi kendi tâati ile meşgul etmesini, vakitleri O’na ibâdetle doldurmayı, hizmet nurlarıyla şeytanı kovmayı ve türlü himmetlerle nefsi kahretmeyi niyaz ederiz.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?” (Yâsîn, 62)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Ben davetçi ve tebliğci olarak gönderildim. Hidâyet konusunda benim elimden bir şey gelmez. İblîs de süsleyip yaldızlayıcı olarak yaratılmıştır.
Dalâlet konusunda da onun elinden bir şey gelmez.” (Münâvî, III, 204)
Bilesin ki akıl kendisiyle aydınlanan bir nurdur. Nitekim Mesnevî’de şöyle der:
Akıl suret hâlinde yüzünü gösterse
Gündüz, onun ışığı önünde kararır
Ahmaklığın timsali ortaya çıksa,
Gece karanlığı onun önünde aydın olur
Azar gündüz ışığına alış,
Yoksa ışıksız bir yarasa olarak kalırsın
Akl-ı küllî için “Gözü kaymadı” (Necm, 17) buyurdu.
Cüz’î akıl ise her yana bakar
Sonra şunu da bilesin ki ahmak câhil ve mutlak mânâda sapık kişi şeytanın elindedir. Şeytan onu istediği yere çeker götürür. Bu kişi şayet işin
hakîkatini bilse ve yüce sultan olan Allah’ı akletse-anlasa, tevhid ve tâat yolunu bulsa elbette Allah Teâlâ onu derhal koruması altına alır. Çünkü
tevhid Allah Teâlâ’nın muhkem kalesidir. Kim bu kaleye girerse apaçık düşman olan İblis’in hile ve tuzağından emin olur. Kim kurtuluş aramak üzere
bu kaleden çıkarsa, helâk onu yakalar, âfet ve musibetlerin elinde ölür gider. Kim kendisini ihmal eder de harekete geçmezse güneşi gölgeden
ayıramayan bir deli gibi olur. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyan, 12. Cilt, 389-390. Sayfa, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Kahhâr:
Yenilmeyen, yegâne galip gelen, güç sahibi, her şeye istediğini yapacak sûrette gâlip ve hâkim olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Allah Teâlâ’dan bizi kendi tâati ile meşgul etmesini, vakitleri O’na ibâdetle doldurmayı, hizmet nurlarıyla şeytanı kovmayı ve türlü himmetlerle nefsi kahretmeyi niyaz ederiz.
