Puan
113
Çözümler
12
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,695
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 44,962
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
Devletin kendi içinde bulunan kurumlar ve yönetilenler ile kurduğu ilişki ağının tamamına siyaset denebilir. Yanlız bu ilişki ağı her alanda farklı şekilde konumlanır. Toplum ve devlet arasındaki bu ilişki biçimini bir çok kategoriye ayırabiliriz lakin bu kavram çalışmasında amacımız bu değil, ama gerekli görürseniz siyaset bilimini kavramın altında ayrıca başlık başlıkta inceleyebiliriz.
Yani aslında siyaset devletin toplum ile Yasal, siyasal ve ekonomik olarak kurduğu ilişki şeklidir. Başka bir açıdan şunu söyleyebiliriz ; Toplumun içinden çıkmış, toplumun işlerini ve işleyişini yürütme ve yönetme sorumluluğunu üzerine alma biçimidir. Bunu konuşmak gündemleştirmekte toplumsal açıdan bir siyasallaşmadır.
Siyasi alanın bize getirisi ; günlük hayatta karşılaştığımız problemlere çözüm üretme ve bu çözüm arayışı içinde ufkumuzun dahada genişlemesini sağlar.
Yine bu bağlamda devletin toplumun refahı için geliştireceği siyasal politikada ahlaki olma yani etik olma zorunluluğu vardır. Toplumun bu etiği gündeme alması bu politikaları konuşması siyasetin içinde yer almak, bu politikaya eklemlenmeside siyaset yapmaktır.
Dahada uzatmadan bizim duruşumuzun, İslami kimlik ile siyasi alanda var oluşumuzun nasıl olması gerektiğine kısaca değinmek istiyorum.
Siyasal olarak duruşumuz İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıkta sınır tanımayan siyasi partilerin , kurum, kuruluş çevrelerin arzuları istikametinde değil, ümmetin maslahatı doğrultusunda seyretmesi gerekir. Lakin bu konumlanma bizleri güncel politik gelişmelerin anaforunda savrulmaya, asli kimliğimizin ve tezlerimizin ötesinde pozisyon almaya sevk etmemeli, kısır politik çekişmelerin tarafı haline getirmemelidir.
Sonuç olarak ; İslami kimliğimize cephe açmış zihniyetlerin, anlayışların güçlenmesini ve iktidar konumuna gelmesini istemeyiz, buna karşı mücadelemizi de sürdürürüz ama bu tutum ‘bizden’ sayılanların yanlışlarına, tutarsızlıklarına, günahlarına hiçbir şekilde sessiz kalmamızı gerektirmez. Hele hele iktidarın kaybedilmesi riskini bertaraf etme, savuşturma adına, bizi biz yapan ilkelerimizi ve değerlerimizi kaybetme riskini göze almaya ise asla razı olmayız, olamayız!
Duruşumuzu siyasi ve politik gündemler değil, vahyin temel ilkeleri belirler...
Buyrun söz sizin arkadaşlar
Yani aslında siyaset devletin toplum ile Yasal, siyasal ve ekonomik olarak kurduğu ilişki şeklidir. Başka bir açıdan şunu söyleyebiliriz ; Toplumun içinden çıkmış, toplumun işlerini ve işleyişini yürütme ve yönetme sorumluluğunu üzerine alma biçimidir. Bunu konuşmak gündemleştirmekte toplumsal açıdan bir siyasallaşmadır.
Siyasi alanın bize getirisi ; günlük hayatta karşılaştığımız problemlere çözüm üretme ve bu çözüm arayışı içinde ufkumuzun dahada genişlemesini sağlar.
Yine bu bağlamda devletin toplumun refahı için geliştireceği siyasal politikada ahlaki olma yani etik olma zorunluluğu vardır. Toplumun bu etiği gündeme alması bu politikaları konuşması siyasetin içinde yer almak, bu politikaya eklemlenmeside siyaset yapmaktır.
Dahada uzatmadan bizim duruşumuzun, İslami kimlik ile siyasi alanda var oluşumuzun nasıl olması gerektiğine kısaca değinmek istiyorum.
Siyasal olarak duruşumuz İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıkta sınır tanımayan siyasi partilerin , kurum, kuruluş çevrelerin arzuları istikametinde değil, ümmetin maslahatı doğrultusunda seyretmesi gerekir. Lakin bu konumlanma bizleri güncel politik gelişmelerin anaforunda savrulmaya, asli kimliğimizin ve tezlerimizin ötesinde pozisyon almaya sevk etmemeli, kısır politik çekişmelerin tarafı haline getirmemelidir.
Sonuç olarak ; İslami kimliğimize cephe açmış zihniyetlerin, anlayışların güçlenmesini ve iktidar konumuna gelmesini istemeyiz, buna karşı mücadelemizi de sürdürürüz ama bu tutum ‘bizden’ sayılanların yanlışlarına, tutarsızlıklarına, günahlarına hiçbir şekilde sessiz kalmamızı gerektirmez. Hele hele iktidarın kaybedilmesi riskini bertaraf etme, savuşturma adına, bizi biz yapan ilkelerimizi ve değerlerimizi kaybetme riskini göze almaya ise asla razı olmayız, olamayız!
Duruşumuzu siyasi ve politik gündemler değil, vahyin temel ilkeleri belirler...
Buyrun söz sizin arkadaşlar