Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Sait Faik Abasıyanık Kimdir?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Uz@Y
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

ŞAİRLİĞİ​

Sait Faik'in şiirleri de öykülerinin havasını taşır. İlk şiirlerini çocukken yazan Abasıyanık, bunları en yakın dostlarından bile sakladı. İlk şiiri olan Hamal, 21 Ocak 1932'de Mektep dergisinde yayınlandı. Ayrıca, yazarın 1928'de Meş'ale dergisine üç şiir gönderildiği bilinmektedir. Yazarın bu şiirlerle birlikte gönderdiği mektuptaki "edebiyatın bir heves, bir arzudan çok bir iç ihtilâlin fışkırması olduğunu bilmez değilim, fakat her heveskâr gibi ben de içimde bir ihtilâl varmış gibi yazı yazdım... Bugün size gönderdiğim, şu yazılar da o günlerin atılmayan, yırtılmayan mahsülü" satırlarından, bu eserlerin ilk şiirlerinden olduğu anlaşılmaktadır. Bu üç eser de biçim ve içerik olarak dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. Hece vezniyle yazılmış olan bu şiirlerde, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Necip Fazıl Kısakürek'in etkileri görülmektedir. Sanatçının o dönem yayınlanmayan diğer üç şiiri ise ölümünün ardından Varlık Dergisi'nde çıktı.

Uzun süre şiir yazmaya ara veren Abasıyanık, 1936 tarihinde yazdığı bir makalede gençlik döneminde yazdığı şiirleri de reddedercesine Faruk Nafiz Çamlıbel, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç gibi hece vezniyle şiir yazan şairleri eleştirdi. 1939 yılında ise şiir yayınlamaya tekrar başladı. 1944 yılında Söyleyemiyorum isimli eseri İşte dergisinde çıkana kadar çeşitli dergi ve gazetelerde şiirlerini yayınladı. Şimdi Sevişme Vakti ise sağlığında yayınlanan son şiiri oldu. Aynı isimli şiir kitabı 1953 yılında çıktı.

Öykü alanında belirli bir seviyeye ulaşmış, kendi özgün dilini oluşturmuş bir sanatçının, edebi yaşamının belirli bir döneminde şiire dönerek şiir kitabı yayınlamasının riskli bir teşebbüs olduğunu belirten Mehmet Kaplan, yazarın bu geçişte başarılı olduğunu belirttikten sonra "şiirlerinde de o orijinal şahsiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş, bilakis daha fazla kendi kendisi olmuş. Burada onu en öz tarafıyla karşımızda buluyoruz" dedi. Abasıyanık'ın şiirlerindeki dize yapısı ve biçim sorunu çeşitli eleştiriler alsa da, edebiyatçılar şiirlerinin de güçlü olduğu ve yazarın şiirleriyle sanat bütünlüğünü bozmadığı konusunda hem fikirdir.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

FİLMCİLİK VE OYUN YAZARLIĞI DENEMELERİ​

Sait Faik, içlerinde Mengü Ertel, Ayfer Feray ve Özdemir Asaf'ın bulunduğu bir grup arkadaşıyla bir film şirketi kurma teşebbüsünde bulundu. Plana göre kurulacak şirkete girmek için biner liralık bir ortaklık payı verilecek, Sait Faik senaryolaştırılacak üç öykü yazacak ve Mengü Ertel de filmleri çekecekti. Abasıyanık, Burgaz Film Şirketi'nin stüdyosunun Şişli'deki apartmanının üst katı olmasına karar vermişti. Fakat, aynı dönemde yazar hastalanarak hastaneye yatırıldı ve bu plan gerçekleştirilemeden hayatını kaybetti. Abasıyanık'ın daha önceleri de film çekmek istediği biliniyordu. Fikret Ürgüp, Alemdağ'da Var Bir Yılan kitabındaki ilk üç öyküden sürreal bir film çekme planları olduğunu yazarın vefatından sonra anlattı.

Sait Faik Arşivi'ndeki müsveddeler arasında ise iki tiyatro oyunu taslağı vardır. Bu oyunlardan ilkinin ismi Saül'dür ve çeviri olduğu düşünülmektedir. İkinci oyunun ismi ise Hıfzısıhha'dır ve yazarın Grenoble'da kullandığı Fransızca gramer defterinin arkasına yazılmıştır.

Yazarın ilerleyen yıllarda Sabahattin Kudret Aksal, Cahit Irgat gibi arkadaşlarına ortaklaşa bir tiyatro oyunu yazmayı teklif ettiği bilinmektedir. Fakat bu plan da hiçbir zaman gerçekleşmedi. Recep Bilginer'e göre yazar bir sohbetleri esnasında, üslubunun oyun yazarlığına müsait olduğunu ancak uzun yazmaktan hoşlanmadığını söyledi.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

ÇEVİRMENLİĞİ​

Sait Faik Fransızcadan çok sayıda çeviri yaptı. Çevirideki serbest tutumu sebebiyle çalışmaları bir tür uyarlama kabul edilen sanatçının André Gide, Liam O'Flaherty gibi yazarların eserlerinden yaptığı bu çevirilerin bir kısmı uzun süre kendi eseri sanıldı ve çeviri oldukları daha sonraki yıllarda ortaya çıktı. 2 Mayıs 1948 ile 25 Mayıs 1948 tarihleri arasında Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan Müthiş Bir Tren, Ecel Altı, Saadet, Bir Eşek Hikâyesi, Diş Ağrısı, Çiviler, Gümüş Saat ve Venüs'ün Sevgilisi gibi çeviri öyküleri daha sonraki yıllarda kitaplaştırılarak Müthiş Bir Tren ismiyle yayınlandı. Müthiş Bir Tren ve Gümüş Saat yazarın ölümünden sonra 1954 yılında yayınlanan Az Şekerli isimli öykü kitabına kendi eserleriymiş gibi alındı, daha sonra bu hata düzeltildi.

Ayrıca Georges Simenon'un L'homme qui Regarde Passé les Trains isimli romanını Gece Yarısı Trenleri olarak çeviren Sait Faik, bu eseri 1 Aralık 1949 ile 27 Temmuz 1950 tarihleri arasında Yedigün Dergisi'nde yayınladı. Yazarın bu çevirisi 1954 yılında Varlık Yayınları'ndan Yaşamak Hırsı adıyla çıktı.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

ETKİLERİ​

1950 - 1960 yılları arasında Türk edebiyatında iki tür hikâyecilik gelişti. Bunlardan birincisi toplumcu sanatçılar tarafından geliştirilen öyküler iken, diğeri bireysel anlayış kökenli, bireyin iç dünyasına açılan öykülerdi. Sait Faik, tarz kaygısından uzakta, anlatım incelikleriyle süslü hikâyeleri ile ikinci türün öncü şahsiyeti oldu.

Abasıyanık, kendisinden sonra gelen yazarları da etkiledi. Örneğin, Oktay Akbal, kendi öykücülüğü ile ilgili olarak "...Sonra Ömer Seyfeddin'den kopuş, Sabahattin Ali, Sait Faik öykücülüğünün etkileri. Öykü derken ille de başı sonu belli bir olayı anlatmak inancı değişmiş. Kendimi kendim sandığım birini, bir insanı gündelik, basit, iç yaşamıyla vermek denemeleri. Meydan, semt, köprü gibi semt görünüşlerini vermek istekleri, ilk köklü sevgilerin belirtileri..." diyerek geldiği noktayı Sait Faik'le birlikte andı. Adalet Ağaoğlu ise yazarlığa nasıl başladığını anlatırken "İlk gençlikten gençliğe ağdığımız yıllarda, bilebildiğim kadarıyla beni sırtımdan yazmaya doğru güçlü bir rüzgarla iten, Sait Faik hikâyeleri olmuştur" diyerek Abasıyanık'ın üzerindeki etkisini açıkladı. 2004'te Sait Faik'in ölümünün 50. yılında yapılan sempozyuma katılan şair İlhan Berk, Sait Faik'te Dil isimli konuşmasında Abasıyanık'ın öykünün yapısını değiştirmek için verili dili yıkıp yeniden yarattığını söyledi ve yazarın şiirsel dilinin İkinci Yeni şairlerini, Ferit Edgü, Demir Özlü gibi yazarları etkilediğini belirtti. Bir diğer şair Ece Ayhan da yazarın Şimdi Sevişme Vakti isimli şiir kitabının Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üzerinde büyük etkisi olduğunu iddia etti.

Yazarın Medarı Maişet Motoru isimli romanı 1970 yılında, Safa Önal tarafından Ağlayan Melek ismiyle filme çekildi. Bu filmde başrollerde Türkân Şoray ve Ekrem Bora oynadı. Savaş Dinçel, Sait Faik'in yaşamını anlatan Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye isimli tek kişilik bir oyun yazdı. Bu oyun ilk kez gene Dinçel tarafından, Macit Koper rejisi ile 1993 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sergilendi. Ayfer Tunç ise Sait Faik öykülerinden yola çıkarak Havada Bulut isimli bir senaryo yazdı. Bu senaryo filme çekilerek 2003 yılında TRT'de gösterildi.

1978 yılından itibaren, ölüm yıldönümü olan 11 Mayıs'ı izleyen ilk pazar günü Burgaz Adası'nda Sait Faik'i Anma Günü düzenlenmektedir. Bu günde ayrıca o yılın Sait Faik Hikâye Armağanı sahibine ödülü de verilmektedir.

Sait Faik Hikâye Armağanı

Sait Faik, yaşamının son yıllarında çeşitli edebiyat matinelerine de katıldı. Bu matinelerden biri de Darüşşafaka Lisesi'ndeydi. Lise'de yapılan ilk toplantının konuğu Fazıl Hüsnü Dağlarca olmuş ve ikinci toplantıya konuk olması için Abasıyanık'ı ikna etmişti. Matineden sonra okulu da gezen Sait Faik, eve döndüğünde annesine mallarını kimsesiz çocuklara güzel imkânlar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka'ya bağışlamayı teklif etti.

Abasıyanık'ın annesi Makbule Hanım, Sait Faik'in ölümünden sonra, 8 Kasım 1954'te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu ve yazarın eserlerinin telif hakkını bu cemiyete bıraktı. Bu vasiyetnamenin bir maddesinde de her sene dönemin ileri gelen edebiyat ustalarından oluşacak bir jürinin, o sene içerisinde yazılmış en iyi öyküyü seçerek ona Sait Faik ve Makbule Abasıyanık Hikâye Mükafatı vermesini istedi.

Ödül ilk kez 1955 yılında verildi. Ödülün para armağanı 1960 yılına kadar Varlık Yayınları'nca karşılandı. 1960'tan 1963'e kadar kesintiye uğrayan ödül Makbule Hanım'ın vefatından sonra 1964 yılından itibaren Darüşşafaka Cemiyeti tarafından düzenli olarak verildi.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ​

Sait Faik'in annesi Makbule Hanım, eşi Mehmet Faik Bey'in vefatından sonra yaşamına Burgaz Adası'ndaki evlerinde devam etti. Yazar da kışları Şişli'de yazları ise adada annesinin yanında kalıyordu. Abasıyanık, hastalığının da ortaya çıkmasından sonra ömrünün son on senesinin çoğunu adadaki köşklerinde geçirdi.

Yazarın ölümünden sonra Burgaz Adası Çayır Sokak 15 numaradaki evleri annesinin isteği ile müzeye dönüştürüldü. Müze, 22 Ağustos 1959 günü açıldı. Giriş ücreti alınmayan müze pazartesi günleri hariç haftanın her günü hizmet vermektedir.

Müzenin açılması, edebiyat dünyasında da tartışmalara sebep oldu. Orhan Seyfi Orhon, Türk sanatında birçok önemli yazar varken işe Sait Faik'le başlanmasını eleştirdi. Orhon'un bu yazısına cevap veren Aziz Nesin ise makalesinde böyle bir müzenin kurulmasının önemli olduğunu vurgulayarak bu müzenin bir öncü olduğunu belirtti.
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

HİKÂYE KİTAPLARI​

  • Semaver (1936, Remzi Kitabevi)
  • Sarnıç (1939, Çığır Kitabevi)
  • Şahmerdan (1940, Çığır Kitabevi)
  • Lüzumsuz Adam (1948, Varlık Yayınları)
  • Mahalle Kahvesi (1950, Varlık Yayınları)
  • Havada Bulut (1951, Varlık Yayınları)
  • Kumpanya (1951, Varlık Yayınları)
  • Havuz Başı (1951, Varlık Yayınları)
  • Son Kuşlar (1952, Varlık Yayınları)
  • Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954, Varlık Yayınları)
  • Az Şekerli (1954, Varlık Yayınları)
  • Tüneldeki Çocuk (1955, Varlık Yayınları)
 
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.

ŞİİR​

  • Şimdi Sevişme Vakti (1953, Yenilik Yayınları)

ROMAN​

  • Medarı Maişet Motoru (1944, Ahmet İhsan Basımevi)
  • (1952, ikinci baskı, Birtakım İnsanlar adı ile)
  • Kayıp Aranıyor (1953, Varlık Yayınları)

ÇEVİRİ​

  • Yaşamak Hırsı, Georges Simenon (1954)

RÖPORTAJLARI​

  • Mahkeme Kapısı (1956, Varlık Yayınları)
 
yazarın, lüzumsuz adam hikayesini çok severim. hayatı, dört sokakla bir çıkmazdan oluşan mahallesinde geçen bir adamı anlatır.
sait faik muhakkak okunması gereken bir değerdir ayrıca. son kuşlar eserinde: söz vermistim kendime. yazı bile yazmayacaktım. yapamadım.
yazmasam deli olacaktım. -der. çok severim. bir de; ama insanlar tuhaf, kendilerini sevmeyen, önem vermeyene daha bir büsbütün tutuluyorlar.
ne kadar doğru bir tespit değil mi? nurlar içinde uyusun.

hikâye kitaplarını da ben eklemis olayım madem.
  • Semaver (1936, Remzi Kitabevi)
  • Sarnıç (1939, Çığır Kitabevi)
  • Şahmerdan (1940, Çığır Kitabevi)
  • Lüzumsuz Adam (1948, Varlık Yayınları)
  • Mahalle Kahvesi (1950, Varlık Yayınları)
  • Havada Bulut (1951, Varlık Yayınları)
  • Kumpanya (1951, Varlık Yayınları)
  • Havuz Başı (1951, Varlık Yayınları)
  • Son Kuşlar (1952, Varlık Yayınları)
  • Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954, Varlık Yayınları)
  • Az Şekerli (1954, Varlık Yayınları)
  • Tüneldeki Çocuk (1955, Varlık Yayınları)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri