Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi
~ FORUM KALEMİ ~
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Biraz daha gecikse sanki hiç gelmeyecekmiş gibi. Tam zamanında, ucu ucuna, nefes nefese, haber yetiştirmek uğruna toprağa düşen ulaklar gibi. Haberi var; Eylül geldi
En güzel hikâyeyi kendisine anlatacak bir Eylül kalmış gibi, en ağır hikâyeyi dinlemek Eylül'ün sırtına kalmış gibi. Çöl satın alıp vahalar bağışlayarak. Geldi. Büyü bozar, dil çözer gibi. Kırk yıllık isimlerin yepyeni bir müsemmasını aşikâr eder gibi. Bundan sonra hiç Eylül olmayacakmış ama bundan sonrası hep de Eylül'müş gibi.
Şimdiye değin söylenmiş her şeyi bir kez de susturur gibi. Sonra söylemek ile susmak arasında kendi anlattığına insanın kendisi de şaşar gibi. Ne kadar da çok şey varmış anlatacak. Bütün unutulanları hatırlatacak, hatırlananları unutturacak gibi. Eylül geldi.
Ve insan ancak dili kadar edeplidir. Bilmediği kelimeler kadar edepli, bildiği kelimeler kadar edepsizdir. İnsan olan her hesabı aşar da bir kendi sözcüklerinin ağırlığı altında ezilir.
Yolcuyu yarı yoldan çevirir gibi, düşmüşü elinden tutup kuyudan çeker gibi. Eylül bana iyi geldi.
Eylül bu, kendisine benzer yine kendisi. Eylül geldi, Eylül gibi.
Yeri gelince senli benli, yeri gelince sizli bizli.
Ama ille de ben'li sen'li.
Eylül gibi, Eylül geldi.