- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,751
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,793
- Puanları
- 113
Sanırım modern çağ bize “Allah rızası için yapmayı” unutturdu. Pek çoğumuzun dilinde; neden ben yapacakmışım, karşılığında ne olacak ki, sanki yapsam karşımdaki anlayacak mı gibi cümleler var. Ben yapayım ki sevabına ben nail olayım, karşılığını Rabbimden alayım, karşımdaki anlar ya da anlamaz ben bana düşen konusunda gayretli olayım duruşu çoktan tükenmiş gibi. Almadan vermeyi ‘enayilik’, hoş görmeyi ‘eziklik’, her yaptığımıza karşılık beklemeyi ‘hakkını aramak’, alttan almayı ‘zayıflık’ sayıyoruz pek çoğumuz. Oysa öyle değil. Bir komşumuz vardı ben küçükken. Beş gelinli bir ailenin en küçük geliniydi. Kaimvalidesi rahatsızlanıp bakılacak hale geldiğinde daha diğer gelinlerden hiç ses çıkmadan “Anneme ben bakmak istiyorum” demişti. Hatırlıyorum, komşular “Sen enayimisin, sana mı düşer, ne ortaya atılıyorsun” demişlerdi kızcağıza. Verdiği cevap muhteşemdi; “Çok şükür ki diğer gelinler ses etmedi de bana düştü. Rabbimi memnun edecek bir yolum daha oldu böylece” demişti. Kaimvalidesi değerini bilir ya da bilmez, eşi bu tavrını takdir eder ya da etmez, birileri fedakarlığına alkış tutar ya da tutmaz önemli değildi. Çünkü Allah’ın rızasını kazanmak hepsinden daha değerliydi. Çocuk kalbimle bu olaydan etkilenmiştim, şimdi size anlatırken bi daha etkilendim, taktir ettim, imrendim??
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.