Merdümgirizlik bir tür sosyal sorumluluktan kaçınma halidir. Oysa bizim güçlü yarınlar, güzel bir evren için iyi ve sağlam sosyal ilişkilerimiz olmalı. İnsan içine karışmalı insanların dertleri ile dertenmeliyiz.
Mesela müslümanlar açısından olaya bakarsak ; Cuma namazı ve vakit namazlarını cemaatle kılınması neden farzı aynıdır. Mezhebi tartışmaları bir yana bırakalım, ilk dönem İslam tarihinden son döneme kadar vakit namazları cemaatle kılınması istenmiş üç kişi olduğunuzda birini aranızda imam tayin edin denilmiştir.
Bu biizm birbirimizden haberdar olmamamız, sürekli içiçe olmamız, toplumsal, Sosyal, ekonomik vede ilmi meseleleri sürekli mütaala etmemiz ve birbirimizle hemhal olmamız içindir.
Yanlızlaştıkça sekülerleşiriz, sekülerleştikçe ayrışırız, ayrıştıkça tahammülsüz oluruz...
Ve çocuklarımıza umudun olmadığı, kavganın gürültünün ve savaşların olduğu, haklının değil güçlünün haklı olduğu bir dünya bırakmış oluruz.
Dernekler, cemaatler, sivil toplum kuruluşları birlikte hareket etmek, bir arada olmak, ses yükseltmek için vardır. Merdümgirizlik bizi toplumsal sorunlar karşısında duruş sergilememizi önler, anca hayıflanan, mızmızlanan ve sürekli şikayet eden insanlar olmamıza neden olur.
Oysa bir duruş ortaya koyma hali, emeğin çabanın ve ortak hareket etmenin eseridir...