-
- Katılım
- 3 May 2020
-
- Mesajlar
- 16,834
-
- Çözümler
- 12
-
- Tepkime puanı
- 45,276
-
- Puan
- 113
-
- Konum
- FK
-
- Web sitesi
- forumkalemi.com
Tarihin her döneminde var olan sapkın bir hareket. Bu sapkın hareketin içinde önemli kişilerin olması bunu meşrulaştırmaz.
Yapılan araştırmalar bu eğilimin kessinlikle doğuştan olmaldığı, zamanla yaşanılan yada bağımlı olunan çevrede kazanıldığı görülmüştür. Bilimsel hiç bir araştırma X ve Y kromozonu dışında üçüncü bir Cinsiyet olduğunu asla kanıtlayamamış hatta üçüncü bir cinsiyetin asla olmadığını vurgulamışlardır.
Bu bağlamda yine çokça gündemimizde olan toplumsal cinsiyet eşitliği “eşitlik” idealini vurgularken, LGBT “özgürlük” idealini vurguluyor. İkiside ekini ve nesli bozma eyleminin antik çağdan öncesinden beri gelen sapkın düşünceler olduğu bir çok yazıt yada resimlerde mevcut.
Bu bağlamda özgürlük burada bütün değerlerin belirleyicisi oluyor. Post-truth çağının ana ideolojilerinden birisine dönüşüyor. Mesuliyet, ahlak, mahremiyet, neslin korunması gibi değerler önemini kaybediyor. Bireyin özgürlüğünü yaşaması mutlaklaşıyor. Bu da cinselliğin odağında gündeme geliyor. Yani özgürlük, istediğin cinsel tutumlara yönelme serbestliği olarak görülüyor. Hakikat düşüncesi kayba uğruyor. Çünkü iyi ve kötü, doğru ve yanlış gibi kesin ölçüler buharlaşıyor. Nihilizm ve rölativizmin çığlıkları yükseliyor....
Bu yüzden asla desteklemiyor ve saygıda duymuyorum.
Yapılan araştırmalar bu eğilimin kessinlikle doğuştan olmaldığı, zamanla yaşanılan yada bağımlı olunan çevrede kazanıldığı görülmüştür. Bilimsel hiç bir araştırma X ve Y kromozonu dışında üçüncü bir Cinsiyet olduğunu asla kanıtlayamamış hatta üçüncü bir cinsiyetin asla olmadığını vurgulamışlardır.
Bu bağlamda yine çokça gündemimizde olan toplumsal cinsiyet eşitliği “eşitlik” idealini vurgularken, LGBT “özgürlük” idealini vurguluyor. İkiside ekini ve nesli bozma eyleminin antik çağdan öncesinden beri gelen sapkın düşünceler olduğu bir çok yazıt yada resimlerde mevcut.
Bu bağlamda özgürlük burada bütün değerlerin belirleyicisi oluyor. Post-truth çağının ana ideolojilerinden birisine dönüşüyor. Mesuliyet, ahlak, mahremiyet, neslin korunması gibi değerler önemini kaybediyor. Bireyin özgürlüğünü yaşaması mutlaklaşıyor. Bu da cinselliğin odağında gündeme geliyor. Yani özgürlük, istediğin cinsel tutumlara yönelme serbestliği olarak görülüyor. Hakikat düşüncesi kayba uğruyor. Çünkü iyi ve kötü, doğru ve yanlış gibi kesin ölçüler buharlaşıyor. Nihilizm ve rölativizmin çığlıkları yükseliyor....
Bu yüzden asla desteklemiyor ve saygıda duymuyorum.
