Ayın konusu Kur'an nasıl bir kitaptır?

AsyA' Alıntı:

Yine kitaptan bir bölüm yazacağım siz Kuran'ı Kerim i düşünerek okuyon

İşte bu kitabı okuyup içindekini anlamayan, görünür veya gizli hedefini kavramayan kimse de böyledir; Gördüğü yazısından ve nakşından hiçbir fayda elde edemez. Tıpkı kendisine sağlam bir ceviz verilip de onu kırmadıkça istifade edemeyen bir adam gibi. Bir başka benzeri de şudur: Adamın biri insanların güzel konuşmalarının sırrını öğrenmek istemiş ve güzel konuşma ilmini bilen, alim bir arkadaşına gelerek güzel konuşma ilmini öğrenmeye ihtiyacı olduğunu söylemiş. Arkadaşı da sarı bir kağıt üzerine güzel konuşmanın kaidelerini, şekil ve nevilerini onun için yazmış. Adam bunu alıp evine gelmiş ve manalarını anlamadan tekrar tekrar okuyarak ezberlemiş. Sonra bir gün, bir ilim ve edebiyat meclisinde bulunup oradakilerin konuşmalarına katılmış. Ağzından hatalı bir kelime çıkmış, oradakilerden birisi: "Hata ettin, doğrusu senin söylediğin gibi değildir" deyince, "Sarı sayfayı okumuşken ve o hala evimde iken nasıl hata ederim" cevabını vermiş. Böylece özrü kabahatinden büyük olmuş ve bu da kendisini cehalete biraz daha yaklaştırıp edebiyattan uzaklaştırmış.

Kelile ve Dimne sayfa 47


@Murat devam edecektin unuttun mu konuyu

@Hejir sende konumuza katkıda bulunmak ister misin

Genişletmek için tıkla ...

İnşallah. İlk fırsatta yazmayı düşünüyorum

Bu Kur’an, insanlar için kalp gözleri (konumundaki bir nur), kesin olarak inanan bir toplum için de bir hidayet ve bir rahmettir,Casiye 20

Sahabilerin Mekke müşrikleri ile bir diyaloğun da siz Müslümanlar her konuda Kur'an a başvuruyormussunuz hadi söyleyin bir yere hayvan bıraktık ,söylesin bakalım nereye ne kadar hayvan bıraktık diye ,
Ashabın kuranı Kerim ile olan muhabbetine Aşkına bakın , O yüzden bi önceki yorumda dile getirmiştim ,Devemiz bile kaybolsa Biz Kur'an'a basvururz diye ,Böyle bir kitap ve böyle bir kitap ile hayatının her alanına yön veren kullar.

Kuranı Kerim Nasıl bir Kitaptir ,konusuna en güzel cevap ,Kur'an'a tabi olan Müslümanlardan geliyor ,Hayatımızın herzerresine müdahil olan ,okuduğumuzda Konuştuğumuz ,sorumuza cevap bulduğumuz ,bizim Hem dünyada hemde Ahiret ehemmiyetimizi düşünen,uyaran ,uyandıran , düşündüren bir kitap.

Murat' Alıntı:

Bu Kur’an, insanlar için kalp gözleri (konumundaki bir nur), kesin olarak inanan bir toplum için de bir hidayet ve bir rahmettir,Casiye 20

Genişletmek için tıkla ...

Murat bence şunu konuşmamız gerek vahy inanan bir toplum ve inanan toplum için hidayet kaynağı derken tam olarak neyi kastediyor?

@Hejir @Zoe @Hatra @AsyA sizlerde dahil olun
Bu konuyu bence konuşmamız gerek

Qasem' Alıntı:

Murat bence şunu konuşmamız gerek vahy inanan bir toplum ve inanan toplum için hidayet kaynağı derken tam olarak neyi kastediyor?

@Hejir @Zoe @Hatra @AsyA sizlerde dahil olun
Bu konuyu bence konuşmamız gerek

Genişletmek için tıkla ...

Vahiy ye Teslimiyet tam manasıyla inanmış bir toplum için Rahmettir.

Bunu Başka bir Ayetde de görüyoruz Allahu Alem Yusuf suresi deydi ,O, iman edecek bir kavim için, bir hidayet ve bir rahmettir.

İman etmek ile başlayan Rahmetle sonuçlanacağını açık şekilde Beyan ediliyor.

@Murat, Usta biraz kavramları açarak Vahyin ne olduğuna değinebilir misin?
Toplumumuz kavramları papağan gibi ezberlemiş ama mahiyetinde habersiz gibi.
Teslimiyet nedir?
Vahy nasıl hidayet kaynağı olur?
İnanan bir toplumdan kastı tam olarak nedir? Bedeviler örneği önümüzde duruyor.
Vahy rahmettir diyoruz, bu rahmet nasıl tecelli ediyor, vahyin rahmet olması nasıl bir anlam içeriyor?

Qasem' Alıntı:

Murat bence şunu konuşmamız gerek vahy inanan bir toplum ve inanan toplum için hidayet kaynağı derken tam olarak neyi kastediyor?

@Hejir @Zoe @Hatra @AsyA sizlerde dahil olun
Bu konuyu bence konuşmamız gerek

Genişletmek için tıkla ...

Konu elbette çok güzel. Kur'an'la derin bağlar kurabilen biri miyim, bilemiyorum. Yine de Müslüman kimliğini taşıyan biri olarak Kitab'a baktığım zaman gördüğüm şeyler var. Tek kalemde uzun uzadıya şeyler söyleyemeyeceğim. Amma ki bir şeyler denemekten zarar gelmez.

Allah'ın, güzel bir söz için nasıl bir misal verdiğini görmüyor musun? Kökü sapasağlam, dalları göğe doğru uzanan güzel-diri bir ağaç gibidir o. (İbrahim, 24.)

Kitap, bize sözün en güzelini yine en güzel şekilde ifade etmektedir. Dil bağlamından çok sosyal hayata dair söylediklerinden çıkarıyorum bunu. Benim için neden önemlidir Kur'an? Her şeyi rasyonel zeminde düşünmeyi fazlasıyla önemsemiyorum artık. İnanmak, benim için çok güçlü bir ihtiyaç ve bu ihtiyaç daha çok ölüm sonrası serüveni anlamlandırmada karşılığını buluyor. Elbette bir ahiret bilincini bize öğretiyor vahiy. Hatta mahiyeti hakkında da bizi bir boşluğun içine terk etmiyor. Fakat beni Kitab'a ikna eden şey sözün buraya, dünyaya bakan tarafı.
'Sarp yokuş' olarak nitelendirdiği insan olma sürecini de nasıl bir yolla başarabileceğimizin de reçetesini sunuyor.

İnsan olmak mı istiyorsun? Şerefli mahluk sen misin? O halde teraziyi doğru tut, ölçüyü kaçırma, uyanık ol ve ıslah edicilermiş gibi görünüp ekini ve nesli ifsad edenlere kanma. Çokluk övünülecek bir şey değil, infak et, biriktirme. Zandan sakın bilmediğin şeyin peşine düşme. Yetimden, mazlumdan yüz çevirip zalimlerden olma...
Uzar gider elbet.
Kavramlar üzerinde daha teferruatlı durmak lazım tabi Qasem abi. Bu ilk adımım olsun. İnşallah senin de sorduğun sorular üzerinde biraz daha düşünüp derli toplu bir şeyler yazmaya çalışayım

Qasem' Alıntı:

@Murat, Usta biraz kavramları açarak Vahyin ne olduğuna değinebilir misin?
Toplumumuz kavramları papağan gibi ezberlemiş ama mahiyetinde habersiz gibi.
Teslimiyet nedir?
Vahy nasıl hidayet kaynağı olur?
İnanan bir toplumdan kastı tam olarak nedir? Bedeviler örneği önümüzde duruyor.
Vahy rahmettir diyoruz, bu rahmet nasıl tecelli ediyor, vahyin rahmet olması nasıl bir anlam içeriyor?

Genişletmek için tıkla ...

Hocam istişare Bizlerin belki en büyük eksikliği ,bir fikir dayatması başını almış gidiyor ,Sen ne anlarsın mantığı Araştırmamiza ,sorgulamamiza en büyük darbedir, Diye düşünüyorum.

Konumuza gelince , Vahyin ne olduğuna değinebilir misin?

Kuranın ne olduğunu, niçin indirildiğini ve hangi vasıfları taşıdığını yine Kuran’ın kendisinden öğrenmek en sağlıklı yöntemdir. Allah Teâlâ indirdiği vahiyle kendini insanlara tanıttığı gibi Kuran’ı da tanıtmaktadır. Öncelikli olarak Vahiy Kur’an Peygamberin ve ona iman edenlerin sıkıntı çekmeleri için değil, ona inanlara şifa, rahmet ve hidayet kaynağı olsun diye indirilmiştir.


Kitabı inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik Ayeti celilesi
İnanan toplum için ancak Allah ve Resulü yol göstericidir. Mü’minlerin, başkalarının yol göstermesine ihtiyacı yoktur.


Kur’an, ayetleri üzerinde düşünülüp, öğüt alınması,
insanların uyarılması,
insanların hidayeti elde edebilmeleri için gerekli şeylerin açıklanması/doğru yolun gösterilmesi
problemlerin çözülmesi/kendisiyle hükmedilmesi,
insanları karanlıklardan aydınlıklara çıkarması
inananların azim ve kararlılığının güçlendirmesi,
Mü’minlerin müjdelenmesi,
haşyet sahibi olan kişilere öğüt olması
ve anlaşılıp kavranması
için indirilmiştir.

Rabbimiz kitabın gönderiliş sebebini bize Rahmet, topluma doğru yolu gösterici ve ayrılığa düştükleri şeyleri haber verici olarak beyan buyurmuştur.
Bir toplum Kuran’la hayat bulmuyorsa, bir topluma Allah’ın yardımı gelmiyorsa, Kuran o topluma rahmet olmamıştır. Bir toplumun istikametini, yolunu Kuran belirlemiyorsa o toplum için Kuran rahmet olmamıştır. Bir toplumda birlik ve beraberlik yoksa, âlimleri bile bir ve beraber olamıyorsa o toplum için Kuran rahmet olmamıştır.

Fakat ayetler ve uyarılar ,inanmayan bir topluma hiçbir fayda sağlamaz Ayeti celilesi

İlahi ve nebevi hükümler ve uyarılar bir topluma fayda vermiyorsa artık o toplum inkâra doğru savruluyor demektir. Müslümanım diyor, namaz kılmıyor. Müslümanım diyor, Ramazan orucunu tutmuyor. Müslümanım diyor, zekâtını vermiyor. Müslümanım diyor, haramlardan sakınmıyor. İçki içiyor, kumar oynuyor, zina yapıyor, hırsızlık yapıyor. Faizle iştigal ediyor. Müslümanım diyor, ahlaksız bir hayat yaşıyor. İlahi uyarılara kulak vermemek inkârcı toplumların özelliğidir.

Diğer Ayeti celilede Allah c.c Bir toplum kendilerinden bulani degistirmedikce Allah onalara verdiği nimeti değiştirmez.


Rabbimiz kullarına sayısız maddi ve manevi nimetler bahşetmiştir. Manevi nimetlerin en büyüğü imandır. Maddi nimetlerin en büyüğü de sağlık, sıhhattir. İmana mugayir işler yapmadığımız sürece imanımızdan, sağlığa mugayir işler yapmadığımızda da sağlığımızdan olmayız. Ancak, maddi nimetler imtihan vesilesi olabilir. Rabbimiz dilediğine dilediği kadar verir.

Vahy rahmettir diyoruz, bu rahmet nasıl tecelli ediyor, vahyin rahmet olması nasıl bir anlam içeriyor?

Bu soruya Rabbimiz buyuruyor ,

İşte düşünen bir Toplum için Ayetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz , Ayeti celilede
Kim samimiyetle Allah’ın istediği bir mü’min olmak ister. Kimler de örnek bir toplum oluşturmaya gayret ederse Allah’ın yardımı onlara en kısa zamanda ulaşır.

Bilen bir toplum için ayetleri ayrı ayrı acikladik

Müslüman toplum bilgi toplumudur. Cahillik Müslümanlıkla asla bağdaşmaz. Müslüman dinini de dünyasını da en iyi bilen insandır.

Devam edecek.

@Hejir, Yani aslında kitap bizim dünyamızla ilgileniyor değil mi?
Bizim dünyamızı dizayn etmek için var.
Peki bunun için var ise neden rasyonel bir zeminde daha çok düşünmüyoruz?
Neden sadece inanmak ile yetiniyoruz. Vahy bir çok yerde rasyonel zemine kaymamız için bizi düşünce sistemimizi yenilemeye davet etmiyor mu?

@Murat hocam cemaati islaminin ilk kurulduğu yılları biliyoruz değil mi? Mevdudilerin, Ebul kelam azadların öncülük yaptıkları yıllar. Hatırlıyormusunuz ilk istişari toplantıyı. Mevdudi herkesin gelecek algısını ortaya koymasını ve durumu analiz etmesini istemiş bundan sonraki oturumda istişare etmişlerdi. Ne düşündüğümüz istişari zeminimizi oluşturur. Sağlam bir istişari zemin için önce müslümanların birbirini anlaması gerekir bu yüzden ilk konumuz Kuran.

Ortak paydada yola çıkarak sağlam bir istişari zemin bulabiliriz.
Usta yazına devam ederken şuanda değinmeni istiyorum.
Vahyi anlamak ve Yaşamak sadece hocalara ait bir yaşam biçimi değil değil mi?

Qasem' Alıntı:

@Hejir, Yani aslında kitap bizim dünyamızla ilgileniyor değil mi?
Bizim dünyamızı dizayn etmek için var.
Peki bunun için var ise neden rasyonel bir zeminde daha çok düşünmüyoruz?
Neden sadece inanmak ile yetiniyoruz. Vahy bir çok yerde rasyonel zemine kaymamız için bizi düşünce sistemimizi yenilemeye davet etmiyor mu?

@Murat hocam cemaati islaminin ilk kurulduğu yılları biliyoruz değil mi? Mevdudilerin, Ebul kelam azadların öncülük yaptıkları yıllar. Hatırlıyormusunuz ilk istişari toplantıyı. Mevdudi herkesin gelecek algısını ortaya koymasını ve durumu analiz etmesini istemiş bundan sonraki oturumda istişare etmişlerdi. Ne düşündüğümüz istişari zeminimizi oluşturur. Sağlam bir istişari zemin için önce müslümanların birbirini anlaması gerekir bu yüzden ilk konumuz Kuran.

Ortak paydada yola çıkarak sağlam bir istişari zemin bulabiliriz.
Usta yazına devam ederken şuanda değinmeni istiyorum.
Vahyi anlamak ve Yaşamak sadece hocalara ait bir yaşam biçimi değil değil mi?

Genişletmek için tıkla ...

Haklısın Qasem hocam. Yazarken fazlasıyla tembel bir tutumla yazmışım. Yanlış olmuş. Hoşgörün lütfen. Aslında aklın insana verilen en büyük nimet olduğuna inanıyorum. Peygamber aleyhisselam da bir hadisinde sıhhatten sonra insanın en büyük nimetinin akıl olduğunu söylüyordu.
Halihazırda konu Kur'an. Aklın onu anlamakta aciz kalacağını söylersem ilk önce buna Kur'an karşı çıkacaktır.
Rasyonel dediğim şey aslında içinde yaşadığımız hayatın zihnimizi şekillendirme biçimi. Müslümanlar olarak biz de 'şimdi'nin içindeyiz ve en az diğer bütün insanlar kadar bu bu 'şimdi'nin şartlarına maruz kalıyoruz. Müslümanların tarihinde öyle ya da böyle, Kur'an'ın anlaşılması için hatrı sayılır bir birikim oluştu. Sadece son iki yüz yılda, modernleşmeyle beraber bildiğimiz tarihi gerçekler var; müslümanlar kitabı tırnak içinde yeniden bir hayat kitabı, bir kılavuz olarak gündeme aldılar. Yine de gezegende hakim unsurun aydınlanma sonrası uygarlık olduğunu kabul etmek gerek. Düşünme bahsi için bile yıllarıdır -Turkiye

Hejir' Alıntı:

Haklısın Qasem hocam. Yazarken fazlasıyla tembel bir tutumla yazmışım. Yanlış olmuş. Hoşgörün lütfen. Aslında aklın insana verilen en büyük nimet olduğuna inanıyorum. Peygamber aleyhisselam da bir hadisinde sıhhatten sonra insanın en büyük nimetinin akıl olduğunu söylüyordu.
Halihazırda konu Kur'an. Aklın onu anlamakta aciz kalacağını söylersem ilk önce buna Kur'an karşı çıkacaktır.
Rasyonel dediğim şey aslında içinde yaşadığımız hayatın zihnimizi şekillendirme biçimi. Müslümanlar olarak biz de 'şimdi'nin içindeyiz ve en az diğer bütün insanlar kadar bu bu 'şimdi'nin şartlarına maruz kalıyoruz. Müslümanların tarihinde öyle ya da böyle, Kur'an'ın anlaşılması için hatrı sayılır bir birikim oluştu. Sadece son iki yüz yılda, modernleşmeyle beraber bildiğimiz tarihi gerçekler var; müslümanlar kitabı tırnak içinde yeniden bir hayat kitabı, bir kılavuz olarak gündeme aldılar. Yine de gezegende hakim unsurun aydınlanma sonrası uygarlık olduğunu kabul etmek gerek. Düşünme bahsi için bile yıllarıdır -Turkiye

Genişletmek için tıkla ...

Yanlış bastım yarım kaldı, kusura bakmayın. Burdan devam edeyim.
...-Türkiye özelinde söylersem- hâlâ nasıl düşünmemiz gerektiği konusu tartışılıyor. Bunu küçümsemiyorum. Ama bu kadar zamanda genelde düşünme,özelde Kur'an hakkında düşünme konusunda Müslümanlarin hiç değilse bir entelektüel vasat oluşturmaları gerekiyordu. Nasıl düşünüleceği, yerini büyük ölçüde neyin niçin düşünülmesine bırakmalıydı. ( Evet, bu oldukça politik bir söylem, ama her yol politikliğe çıkıyor) Bir şekilde, örgütlü, sonrasında da kurumsal bir dünyanın içinde olmalıydık. Söz meclisten dışarı, süreğen şekilde retorikte kalıyor ve retoriği tekrar eden bir kısır döngüye hapsoluyoruz.

Konuya katkılarınız için hepinize teşekkür ederim İlgiyle takip ediyorum. Konu hakkındaki görüşlerinizin bitmesini bekleyemedim
Günümüzün en büyük problemlerinden biri gençler arasında yaygınlaşan deizm inancı. Deistlerin Kuran la ilgili sorularını sizlere yönetlmek istiyorum

1. Sorumuz: Kur'an'ın Allah tarafından gönderildiğini nereden biliyoruz?

Vahyi kimler Anlar kimler yaşar ,kimin tekeleninde ?

Kuranı ancak aklını kullanamayanlar anlamaz.
Bunun ötesini diyen Kuran’ı anlayamayız anlayışı önyargısı,Kur’anı anlamanın ve anlamak isteyenlerinde önündeki en büyük engellerden biridir.
Andolsun ki Biz bu Kur’an’da türlü türlü örneği gösterip açıkladık.İnsan amma da çok tartışıyor.kehf süresi 54
Din gününde hesaba çekileceğimiz ilahi kitabımız Kuran'a karşı,böyle bir anlayışa sahip olmaktan daha büyük bir yanlış olamaz.

Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür,ondan sorumlu tutulacaksınız.zuhruf 44

Düsünmeli değilmiyiz Allah anlayamayacağımız bir kitabı ne diye bize göndersin?Anlamadığımız bir kitabı gönderip te bizi sorumlu tutar mı hiç.

Biz bu Kuranı Allaha karşı gelmekten sakınanları müjdelemen ve inatçı milleti uyarman için senin dilinde indirerek kolaylaştırdık.meryem süresi 97 Ayeti Celile

Gelelim siz Anlayamassiniz sadace Hocalar mi anlar sorusuna @Qasem Abi

Bunu bu şekil lanse edilmesi kimin işine gelir?
Bu şekil düşünelim ,Herkes anlarsa Arada tekelini sağlayan aracılar olmayacak ?
Yukarıdaki Ayetler de Açık ve net Uyarıcıdır Öğüttür,kolaylaştırdik,halen akletmeyecekmisiniz ,

Kuran’a baktığımızda kendisini anlaşılır, açık, detaylı, öğüt kaynağı, hikmet kaynağı olarak gösterir.

Kuran'a dayanmayan bir hayat, nasıl İslam olarak nitelenebilir.
Bir yandan Rehberimiz Kurandır diyeceğiz diğer yandan da Onun içinde olanı bilme gereğini duymayacağız. Onu okuyup anlama çabası içinde olmadıkça bize asla rehberlik etmeyecektir .Çünkü, Onu rehber edinmenin şartı ne dediğini anlamaktır.