- Katılım
- 25 Ocak 2023
- Mesajlar
- 1,126
- Tepkime puanı
- 4,449
- Puanları
- 113
- Burç
- Başak
- Cinsiyet
Yıllardır arkadaşlarımın aşk acılarını dinlerim. Hemen hemen hepsi: "Senden daha özel biri yok bu dünyada, sen bu dünyada gördüğüm en özel kadınsın dedi Ezgiiğğ" diye hafif böğürtü ile anlattı yaşadıklarını. Terk eden taraf muhtemelen kapıdan çıktığı anda dünyanın en özel başka insanını bulmuş oluyor ve ona da "en özel" olduğunu söylüyordu.
Yıllardır düğünlere giderim, gelin damat görürüm. Hemen hemen hepsi diğer çiftlerden farklı, en özel düğünün kendilerinin olduğunu düşünüyordu beyaz gelinlikleri ve siyah smokinleri ile. Ufacık detaylar için binlerce lira harcıyordu birçoğu. Genelde o detayları kimse fark etmiyor, etse bile düğünden ayrıldığı zaman insanların aklında kalan tek şey erik dalının gerçekten gevrek olup olmadığı sorunu oluyordu.
Yıllardır yeni gelin evi ziyaret ederim. Hemen hemen hepsi her ayrıntısına dikkat ederek döşediği evin kimsede olmadığını düşünüyordu. Bütün ayrıntılarını düşünerek yaptığı alışverişleri genelde de kimse fark etmiyordu. Yastık yastıktı ve çiçekliydi işte, filanca da almıştı falan.
Çağın insanını hasta eden bir şeye dönüştü "ben özel ve farklıyım" hissetme histerisi.
İnsanın kendini değersiz hissetmesi ne kadar çok kötüyse, insanın kendini en biricik hissetmesi o kadar korkunç bir delilik.
Bireyselliği bir bayrak gibi sallarken, aslında kolektif bir narsisizm bataklığında çırpınıyoruz farkında değiliz. İnsanlar "ben" duvarlarını o kadar kalın örüyor ki, içeri kimseyi almıyor. Herkesin kendini "diğerlerinden daha farklı" hissetmesi için aynı yolları izlediği absürt bir dünyada yaşıyoruz artık.
"Farklıyım" diye diye aynılaştığımız bir dünyada aynı olmanın ruhuna Fatihalar gönderiyorum.
Annemin reçelinin, taze ekmeğin, sabah çiyinin utangaç bakmaların, papatyanın, gelinciklerin ve dağ kekiğinin üzerine yeminler etmek istiyorum.
Mahallenin delisine ihtiyarların anılarına yeminler etmek istiyorum.
Aynı olana ve bilinene olana yemin olsun ki!..
Ezgi Akgül