Ben hayatımdaki insanları gülümseyerek ağırladım ve gülümseyerek uğurladım.
Tevazuyu erdem bildim , mütevazi kalmayı , eğilip bir çocuğun alnını öpmeyi , bir yudum suya şükür etmeyi , insanlar arasından sessiz sedasız çekilip kendi halimde kendi ruhumun ritminde huzuru bulmayı sevdim...
Duygusallığım duyarlılığımdır doğru , ama sabır benim ikinci adımdır ve sessizlik en güzel bana yakışır , gözlerim dolarken de , dalarken de hüzün gelir yüreğime bağdaş kurup oturur...
Hiç kimseye menfaatle yaklaşmadım , insanın özüne baktım , yüzüne giydiğine değil , kimseye ön yargılı davranmadım kimseyi rahatsız veya huzursuz etmedim , kırılsam da incinsem de gülümseyerek kendi kabuğuma çekildim , bir duvar örüp mesafeli olmayı seçtim...
Ömür denen bu merdivenin her basamağında yoruldum , haksızlığı sevmedim , vicdanımdı beni ayakta tutan , değer yargım kendime olan saygım ve dürüstlüğümdür...
Biri de çıkıp söylesin , haksız yere beni kırıp incitti desin Allah aşkına..