-
- Katılım
- 3 May 2020
-
- Mesajlar
- 16,834
-
- Çözümler
- 12
-
- Tepkime puanı
- 45,275
-
- Puan
- 113
-
- Konum
- FK
-
- Web sitesi
- forumkalemi.com
CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu geçen akşamki bir proğram da kullandığı cümleler herkesi şaşırtsa da beni çok şaşırtmadı.
Nedeni söylemeden Kaftancıoğlu ne demiş onlara bakalım;
Sosyal medyada tartışma konusu olan sohbette Kaftancıoğlu: “Buna katılırım, katılmam o ayrı konu fakat 21. yüzyılda 10 milyon yabancının geldiği bir ülkede ne yaparsanız yapın, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bu insanların tamamını gönderme gibi bir gerçek yoktur. Hepsinin gönderilebileceğini söylemek sizin içinizi rahatlatıyor ya da sizi sevindiriyor olabilir ama gerçekliği olmayan bir şeyi söyleyemem. Yapılması gereken; kalanların entegrasyonu, yeniden gelişlerin engellenmesi ve ülkesindeki koşullar oluştuğunda gidecek olanların gitmesinin sağlanması. İktidarıyla, muhalefetiyle, bütün partileriyle bir araya gelip ele alınması gereken bir konu bu. Bunun dışında başka çözümü yok. ‘İktidara gelince hepsini göndereceğiz’ demek çok kolay. Ama bunu söylemenin gerçekliği yok.” ifadelerini kullandı.
Gerek Bolu belediye başkanı gerek Kaftancıoğlunun geçmişteki mülteci düşmanlığı, ırk söylemine dayalı ötekileştirme politikaları ve Faşist açıklamalarını unutmadık. Peki nasıl oldu da ikiside makul bir düzeyde gerçekçi bir analiz yapmayı başardılar?
Kısacası ben kendimce şöyle düşünüyorum ; kendilerinden daha faşist birileri çıkıp (Eline kağıt tutuşturulan Kılıçdaroğlu) , onların faşistleştirdiği kesimi onlardan çalmaya başlayınca saatin ibaresi ister istemez arada doğru tarafı göstermeye başladı ve makul lafların ağızlarından dökülmesine şahit olduk. İşte alın size ibretlik bir siyasi hikaye...
Nedeni söylemeden Kaftancıoğlu ne demiş onlara bakalım;
Sosyal medyada tartışma konusu olan sohbette Kaftancıoğlu: “Buna katılırım, katılmam o ayrı konu fakat 21. yüzyılda 10 milyon yabancının geldiği bir ülkede ne yaparsanız yapın, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bu insanların tamamını gönderme gibi bir gerçek yoktur. Hepsinin gönderilebileceğini söylemek sizin içinizi rahatlatıyor ya da sizi sevindiriyor olabilir ama gerçekliği olmayan bir şeyi söyleyemem. Yapılması gereken; kalanların entegrasyonu, yeniden gelişlerin engellenmesi ve ülkesindeki koşullar oluştuğunda gidecek olanların gitmesinin sağlanması. İktidarıyla, muhalefetiyle, bütün partileriyle bir araya gelip ele alınması gereken bir konu bu. Bunun dışında başka çözümü yok. ‘İktidara gelince hepsini göndereceğiz’ demek çok kolay. Ama bunu söylemenin gerçekliği yok.” ifadelerini kullandı.
Gerek Bolu belediye başkanı gerek Kaftancıoğlunun geçmişteki mülteci düşmanlığı, ırk söylemine dayalı ötekileştirme politikaları ve Faşist açıklamalarını unutmadık. Peki nasıl oldu da ikiside makul bir düzeyde gerçekçi bir analiz yapmayı başardılar?
Kısacası ben kendimce şöyle düşünüyorum ; kendilerinden daha faşist birileri çıkıp (Eline kağıt tutuşturulan Kılıçdaroğlu) , onların faşistleştirdiği kesimi onlardan çalmaya başlayınca saatin ibaresi ister istemez arada doğru tarafı göstermeye başladı ve makul lafların ağızlarından dökülmesine şahit olduk. İşte alın size ibretlik bir siyasi hikaye...
