İslam İctimâî Münâsebetlerde Borç ve Borçlanma (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı kervan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Genel İslami Paylaşımlar
İctimâî Münâsebetlerde Borç ve Borçlanma
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Eğer borçlu darlık içinde ise, eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekâta) saymak sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 280)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı (Kıyamet ve hesaplaşmanın olacağı) gün

gelmezden önce daha burada iken helalleşsin. Aksi takdirde o gün, sâlih bir ameli varsa, o zulmü nisbetinde kendinden alınır. Eğer hasenâtı yoksa, arkadaşının
günahından alınır, kendisine yüklenir.” (Buhârî, Mezâlim 10, Rikak 48; Tirmizî, Kıyâmet 2)


Borç alan ve verenin dikkat edeceği hususları kısaca özetleyecek olursak bunları iki kategoride sıralayabiliriz. Buna göre borç veren:

1. Sırf Allâh rızâsı için bir mümin kardeşinin sıkıntısını gidermeyi gâye edinmeli. Hadîs-i şerîfte buyurulur:

“Kim (din) kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allâh da onun hâcetini giderir (ona yardım eder). Kim bir müslümanın dert ve kederine çâre olur (onu ferahlığa

kavuşturur) ise, Allâh da o sebeple kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntıyı kendisinden giderir (onu sevince ulaştırır.)” (Buharî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58)

2. Borca herhangi bir menfaati karıştırmamalı,

3. Elinden geldiğince kolaylık göstermeli; bilhassa borçlu samîmî bir şekilde ödemeye gayret ettiği hâlde bunda muvaffak olamıyorsa, ona mühlet vermeli. Hadîs-i şerîfte buyurulur:

“Kim bir borçluya mühlet verirse, her gün için bir sadaka sevâbı kazanır. Kim onun borcunu vâdesi geldikten sonra tehir ederse, tehir ettiği müddetçe, her

geçen gün (alacağı mal kadar) sadaka yazılır.”

4. Eğer hâli vakti yerinde ise ve buna mukabil muhatap çok fakir ve garipse, verdiği borcu sadaka yerine saymalı,

5. Borçluyu rencide etmemeli, hadîs-i şerîfteki:

“Sen hakkını (borçludan) imkân nisbetinde günahlara girmeden al!” düstûruna göre güzel bir davranış sergilemelidir.

Borç alan da:

1. Çok zarûrî olmadıkça borca girmemeli,

2. Ancak hayatî zarûretler karşısında kifayet miktarı borç almalı,

3. Lüks ve israf gibi harcamalar yapmamalı,

4. Ödemek niyet, gayret ve azminde samîmî olmalı,

5. Borçlu, alacaklının iyi niyet ve güzel davranışını istismar ve suistimâl etmemeli, zîrâ böyle davrananlar, gerçek ihtiyaç sahiplerinin rızıklarına mânî olup zarar vermektedirler.

6. Aldığı miktarın değer kaybına yol açacak tarzda borç almamalı, özellikle uzun vadeli borçlarda değer kaybı olmayacak şekilde borçlanmalı (tabi borç veren şahsın husûsî müsamahası ayrı),

7. Ödemede vaktini geciktirmemeli, bilhassa borçlu kimse ödeyebilecek durumda bir imkân sahibi ise tam vaktinde ödemeyi yapmalıdır. İmkânlar müsâit değilse mâzeretini bildirip mühlet istemelidir. Hadîs-i şerîfte buyurulur:

“Borcunu ödeyebilecek durumda olan zengin kimsenin ödemeyi geciktirmesi zulümdür.” (Buhârî, İstikrâz 12, Havâlât 1, 2; Müslim, Müsâkât 33)

8. Borcunu aslâ âhırete bırakmamalıdır.

Yâni borç alan, kifâyet miktarı ile iktifâ edip borcunu ödeme gayreti içinde olmalı, alacaklı da borç verme fazîletine yeni bir fazîlet ilâve edercesine bir

müsamaha içinde bulunmalıdır... (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi Aralık-2002)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Ğaffâr: Daima affedici olup, mağfireti, bağışlaması sonsuz olan, yeniden işlenen günahları örten, setreden ve affeden demektir.



Kısa Günün Kârı
Maalesef ki bugün borç verme gibi fazîletli bir ibadetin, gittikçe azalması ve âdeta borç veren kimse için bir zarar veya kayıp gibi görülmesi, yukarıda

saydığımız ölçü ve gerçeklere riâyetsizlikten kaynaklanmaktadır. Gerek paranın değer kaybetmesi, gerek borç alan kimselerin ihmâl ve vefâsızlıkları, bu güzel
ibadeti neredeyse unutturacak bir hâldedir. Ancak meselenin prensip ve kâidelerine bakıldığında böyle engellerin aşılması lâzımdır. Yâni durumu müsâit

olanlar birtakım bahânelerle borç verme ibâdetini terk etmemeli, buna mukabil borç alan kimseler de çeşitli zorluk ve sıkıntıları öne sürerek borcunu ödemeyi

ihmal etmemeli, bu fazîletli ictimâî ibâdeti zedelememelidir. Aksi hâlde zengin, Cenâb-ı Hakk’ın emanet olarak verdiği nimetlerin şükrünü îfâ etmemiş olurken,

muhtaç da dikkat etmediği ölçüler yüzünde borç bulamayacak hâle düşer ve ihtiyacı şiddetli ise fâize kendini mecbur hissedecek bir gaflete kapılmaktan da nefsini koruyamaz.
 
Bismillahirrahmanirrahim
“Eğer borçlu darlık içinde ise, eli genişleyinceye kadar ona mühlet vermek (gerekir). Eğer (gerçekleri) anlarsanız bunu sadakaya (veya zekâta) saymak sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara, 280)
Deprem yaşadığımız bu günlerde ayet bize öncülük yapsın inş
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri