Tartışma HDP kapatılmalı mı? (1 Görüntüleyen)

Tartışmayı M. HASİP YOKUŞ Abimin yazısından bir paragraf alarak tartışmaya açmak istiyorum;

Esasında Kürt ulusalcılığı temelinde siyaset yürüten partilerin önünün açılması en temelde silahların susması ve dağdan inip ovada siyaset yapmanın önündeki engellerin kaldırılması amacına matuftu. Lakin, sivil siyasetin önündeki engeller tümüyle kaldırıldığı halde PKK silahtan vazgeçmedi. Sendikal faaliyetlerden, belediyelere kadar önüne açılan her kapıyı silahlı mücadeleyi daha da büyütecek bir imkân olarak kullandı. Dolayısıyla sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalmaz, yaklaşımının hiçbir geçerliliği kalmamış. Şu husus hep gözardı ediliyor: PKK, genlerinde taşıdığı stalinist karakter sebebiyle kendisi dışındaki hiçbir düşünce ve anlayışa hayat hakkı tanımaz. Farklı düşünce ve fikirlere saygı, başkalarıyla sulh ve esenlik içerisinde bir arada yaşama, düşünce özgürlüğü, ötekinin varlığına tahammül gibi yaklaşımların PKK’nin anlayışında yeri yok. Egemenlik kurduğu teritoryal bölgelerin tümünde gerektiğinde şiddet kullanarak o alanı bütün boyutlarıyla domine etme siyaseti güder.

Peki sizce HDP kapatılmalımı, neden?

Daha ne kadar PKK yandaşı olduklarını gözümüze sokacaklar ve hangi yargı bunun önünü kapatıyor da kapanmıyor şu aciz aklım almıyor lm;;

Hdp kapanır bi diğeri açılır asıl mevzu bu olmamalı

@Dolunay, Peki sence mevzu ne olmalı?

Ben kürt siyasal hareketini herzaman destekleyen biri oldum. Bu HDP yada PKK yi desteklediğim anlamına gelmesin. Ben sivil siyaseti hep destekledim, desteklemeye devam edeceğim.

Dolunay sormuş “Parti kapatmak çözüm mü?” buna başka sorularda eklenebilir ; “Sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalır mı?” “Hangi çağda yaşıyoruz, hukuk, demokrasi…” ve daha da uzatılabilecek itirazlar ve sorular.

Doksanlı yıllarda bu sorular oldukça anlamlı ve yerinde sorulardı. Geldiğimiz süreçte yaşadığımız tecrübeler gösterdik bu soruların tamamı anlamını yitirdi.

Peki neden?

İyi kötü bir çözüm süreci aştık. Doğrusuyla yalnışıyla uzun uzun konuşulabilir. Ama şu tüm tarafların ortak düşüncesidir ; Çözüm süreci Silahlı yapılanmanın sona erdirilip sivil siyasetin önünü sonun kdar açan bir süreçtir. Lakin, sivil siyasetin önündeki engeller tümüyle kaldırıldığı halde PKK silahtan vazgeçmedi. Sendikal faaliyetlerden, belediyelere kadar önüne açılan her kapıyı silahlı mücadeleyi daha da büyütecek bir imkân olarak kullandı. Dolayısıyla sivil siyasetin önünü kapattığınızda silahlı mücadele dışında bir seçenek kalmaz, yaklaşımının hiçbir geçerliliği kalmamış.

Şu husus hep gözardı ediliyor: PKK, genlerinde taşıdığı stalinist karakter sebebiyle kendisi dışındaki hiçbir düşünce ve anlayışa hayat hakkı tanımaz. Farklı düşünce ve fikirlere saygı, başkalarıyla sulh ve esenlik içerisinde bir arada yaşama, düşünce özgürlüğü, ötekinin varlığına tahammül gibi yaklaşımların PKK’nin anlayışında yeri yok. Egemenlik kurduğu teritoryal bölgelerin tümünde gerektiğinde şiddet kullanarak o alanı bütün boyutlarıyla domine etme siyaseti güder.

Peki bu süreçte Sivil siyasetin önünün tam bir şekilde açılmasına rağmen PKK ye yataklık yapan, her fırsatı silahlı mücadeleyi güçlendirmek için kullanan HDP' ye neden sivil siyaset yapma hakkı tanınsın bana söylermisiniz?
Bu tavırlarından vaz geçmedikleri sürece açtıkları her parti bana göre kapatılmalı. Silahlı çatışmayı destekleyen kim olursa olsun buna müsamaha edilmemeli. CHP de olsa MHP de olsa AKP de olsa farketmez.

Kürt Sorununu PKK Sorununa indirgeyen, PKK’yi de terör ve güvenlik sorununa indirgeyip kriminalize eden bir yaklaşım büyük hata ve yanılgılar barındırıyor. PKK tümüyle bitse bile bu Kürt Sorunu’nun biteceği anlamına gelmiyor. Kürt Sorununu asayiş ve güvenlik sorununa indirgeyen bir mücadele anlayışının en tipik örneği doksanlı yıllardaki devlet uygulamalarıdır. Bu anlayış ve yaklaşım Kürt Sorununu çözmek bir yana daha da büyüterek içinden çıkılmaz hale getirdi.
Devlette kürt siyasal hareketleri, kürt kanaat önderleri, kürt stokları ve halk temsilcileri yerine PKK yi tek muhattab alarak büyük bir yanlışa imza atmıştır.


Sonuç olarak; PKK ile mücadele meşrudur ama bunu yaparken ahlaki tutarlılıkla, milliyetçiliği yükseltmeden ve Kürtleri de hesaba katan bir dille yapılması gerekiyor. Ak Parti’nin gün geçtikçe tonunun koyuluğu daha da artan devletçi ve milliyetçi söylemden hem düşünsel anlamda hem de dil ve söylem olarak uzak durması ve on yılların birikimiyle kırılmış, incinmiş, gücenmiş bu kitleyle kardeşlik köprülerini yeniden inşa edecek politikaları hayata geçirmesi gerekiyor.

M. HASİP Yokuştan alıntılar yapılmış harmanlanmıştır.

Hayır, kapatılmamalı.

Kapatilsa da cozum olacagini pek sanmiyorum.

Kesinlikle kapatılmamalı çözüm bu değil ben partilerin kapatılmasına karşıyım Hükümet sağlıklı düşünüp daha akıllıca kararlar almalı bu kapatılma olayından sonra onlara haksızlık yapıldığı düşünülüp bu olaydan dahada güçlenerek çıkacaklar ve şu anda Twitter de gündemin birinci konusu HDP kapatılamaz diye HDP ye haksızlık yapıldığına dair savunanlar hiçte azınlıkta değil

Terör propagandası yapılıyor ve iş birliği içindeyseler ki öyleler.
Terörist cenazesine katılıyorlar ise bunun adı siyaset değildir.
Kime hizmettir? Bunun içinde de bir şeyler yapılmalı.
Çocuklarını terörden kurtarmak isteyen annelerin nöbetleri sonucunda kimisinin çocukları geri verildi. Bu bile onların pkk ile anlaşma içinde olduklarının göstergesidir. Çocuk ya çocuk ne anlar silahtan savaştan.. Peki anne ve babalarının halleri. Onların yerinde kim olmak ister.
Küçümsenmeyecek kadar oy aldıkları aşikar. @Meva'nın dediğine bu noktada katılıyorum. Kapatılması onları haklı çıkarabilir ve milletin gözünde mağdur edilmiş gibi olacaklar.
Ama rahat rahatta at koşturmalarına müsaade edilmemeli...