Uz@Y
<b>Uz@Y</b>
Halide, 11 Haziran 1884’te, İstanbul Beşiktaş’ta, Ihlamur yakınlarında, daha sonradan Mor Salkımlı Ev diye adlandıracağı evde, Fatma Berifem Hanım ve Mehmet Edib Bey’in kızları olarak dünyaya geldi. Mehmet Edib Bey, II. Abdülhamit döneminde Ceyb-i Hümayun Katipliği (Padişah Hazinesi Katipliği), bundan başka Yanya ve Bursa Reji Müdürlüğü yapmıştı.
Annesi Fatma Hanım, Halide daha çok küçükken veremden öldü. Annesizliğin getirdiği bir olgunluk düştü Halide’nin üzerine. Boğaziçi’nin yeşillikleri arasında büyüdü. Babasının eğitime özen gösteriyor olması yönünden oldukça şanslıydı. Mehmet Bey, Britanya’nın aydınlığa ve modernliğe giden yolu çoktan keşfetmiş olduğuna inanıyordu. Bu sebepten çocuklarının eğitimi için araştırmalar yaparken kriterleri bu değerlerden geçiyordu. Aslında bu dönemin getirisi, üst sınıf Müslüman kadınlar için eğitim veren özel hocalardan birini seçmekti. Ancak Mehmet Bey kriterlerini karşılayan, İngilizce eğitim veren Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni tercih etmişti.
Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ne girdiğinde henüz 7 yaşındaydı. Yaşı büyütüldüğünden bu gerçek bilinmiyordu tabii. Zaten kolejde çok uzun da barınamadı. Bir seneyi tamamlamıştı ki, kolejden bir öğrencinin yetkililere gizliden sızdırdığı bilgi ile Padişah II. Abdülhamit’in iradesinde “Hristiyan okullarında Müslüman öğrencilerin okuyamayacağı” emri ile okuldan uzaklaştırıldı. Halide ilköğretimi, babasının evde aldırdığı özel dersler ile tamamladı.
Özel derslerde gördüğü İngilizceyi pek iyi öğrenmişti doğrusu. Fransızcayı da en az İngilizce kadar iyi öğrenecekti. Bu kızda bir başka cevher vardı. Halide daha İngilizce öğrenirken, Amerikalı çocuk kitapları yazarı Jacob Abbott’um “Ana” adlı eserini çevirdi. Bu çeviri, 1897’de basıldı. Bu enfes başarı dikkatlerden kaçmamıştı. 1899’da II. Abdülhamit, onu Şefkat Nişanı ile ödüllendirdi. Ancak Halide için pek değerli bir ödülü daha vardı aslında; daha çok eğitim.
II. Abdülhamit bu kez Halide’yi kolejin en yüksek sınıfına gönderdi. Halide, 1901’de Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nden mezun olan ilk Müslüman kadın olmuştu. Üstelik mezuniyeti lisans derecesindeydi. Edebiyattan bilime tüm konuları kapsayan muntazam bir eğitim aldığı bu okulda, İngilizce ve Fransızcasını enfes derecede geliştirmişti.
Annesi Fatma Hanım, Halide daha çok küçükken veremden öldü. Annesizliğin getirdiği bir olgunluk düştü Halide’nin üzerine. Boğaziçi’nin yeşillikleri arasında büyüdü. Babasının eğitime özen gösteriyor olması yönünden oldukça şanslıydı. Mehmet Bey, Britanya’nın aydınlığa ve modernliğe giden yolu çoktan keşfetmiş olduğuna inanıyordu. Bu sebepten çocuklarının eğitimi için araştırmalar yaparken kriterleri bu değerlerden geçiyordu. Aslında bu dönemin getirisi, üst sınıf Müslüman kadınlar için eğitim veren özel hocalardan birini seçmekti. Ancak Mehmet Bey kriterlerini karşılayan, İngilizce eğitim veren Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ni tercih etmişti.
Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ne girdiğinde henüz 7 yaşındaydı. Yaşı büyütüldüğünden bu gerçek bilinmiyordu tabii. Zaten kolejde çok uzun da barınamadı. Bir seneyi tamamlamıştı ki, kolejden bir öğrencinin yetkililere gizliden sızdırdığı bilgi ile Padişah II. Abdülhamit’in iradesinde “Hristiyan okullarında Müslüman öğrencilerin okuyamayacağı” emri ile okuldan uzaklaştırıldı. Halide ilköğretimi, babasının evde aldırdığı özel dersler ile tamamladı.
Özel derslerde gördüğü İngilizceyi pek iyi öğrenmişti doğrusu. Fransızcayı da en az İngilizce kadar iyi öğrenecekti. Bu kızda bir başka cevher vardı. Halide daha İngilizce öğrenirken, Amerikalı çocuk kitapları yazarı Jacob Abbott’um “Ana” adlı eserini çevirdi. Bu çeviri, 1897’de basıldı. Bu enfes başarı dikkatlerden kaçmamıştı. 1899’da II. Abdülhamit, onu Şefkat Nişanı ile ödüllendirdi. Ancak Halide için pek değerli bir ödülü daha vardı aslında; daha çok eğitim.
II. Abdülhamit bu kez Halide’yi kolejin en yüksek sınıfına gönderdi. Halide, 1901’de Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nden mezun olan ilk Müslüman kadın olmuştu. Üstelik mezuniyeti lisans derecesindeydi. Edebiyattan bilime tüm konuları kapsayan muntazam bir eğitim aldığı bu okulda, İngilizce ve Fransızcasını enfes derecede geliştirmişti.