-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,393
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 47,799
-
- Puan
- 113

Bu meseleye ön yargıyla değil, fıkıh ölçüsüyle ve niyet terazisiyle bakmak gerekir. Zira her “benzer” görünen işlem, hüküm bakımından aynı değildir.
Birincisi: Bankanın promosyon ve kredi seçeneklerini iki ayrı teklif olarak sunması iki farklı akid anlamına gelir.
Promosyon, maaş ödemesi karşılığında bankanın faizli gelirinden dağıttığı bir menfaattir. Bu yüzden çoğu fakih buna cevaz vermez.
Faizsiz kredi ise, borç akdi (karz) mahiyetindedir. Eğer gerçekten faizsizse yani üzerine hiçbir gizli menfaat, sigorta, kart, şart koşulmamışsa, bu işlem caiz denir.
“Bir akdi değerlendirmede ölçü niyetten önce fiildir.”
Yani kişi iyi niyetli olsa da işlem şeklen faizli ise haram olur. Ama işlem meşru ise, sistem genel olarak faizli olsa da kişi helal daire içinde kalabilir. Klasik bankalarda meşru işlemler de yürür ve bunları almada fukaha nezdinde "haramdır" şeklinde bir ittifak yoktur.
Dolayısıyla bu iki teklif birbirine karıştırılmamalıdır.
Promosyon almak ayrı bir meseledir, faizsiz kredi kullanmak ayrı bir meseledir.
Promosyon doğrudan menfaat olduğu için caiz görülmez ama faizsiz kredi şartlarında gizli ribâ unsuru yoksa caizdir.
Sizin durumunuzda gönül mutmain olmuyorsa, alınmaması daha evlâdır.
Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurur:
“Helâl bellidir, haram bellidir; ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. Kim şüpheli olanı terk ederse, dinini ve ırzını korumuş olur.” (Buhârî, “Îmân”, 39)
Ancak kanaatiniz topluma teşmil edilmez.
Vesselam.
Muhammet Fatih Canbaz