Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İslam Ey iman edenler, iman edin!

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,289
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,972
Puanları
113
Yirmi yil öncesi Rusya'dan ülkemize tatile geldiğinde bizim Türk delikanlı ile tanışmış.
Bir yıl sonrası ailesi ismemesine rağmen Türkiye'ye gelerek bizim delikanlı ile evlenmiş bir bayan ile tanıştık geçen gün.

Bizim delikanli turizm işini bırakıp köyüne dönmüş o yıllarda. Tabi Rus gelinde onunla birlikte köy hayatına adepte olmaya başlamış. İki de çocukları olmuş.
Koyun, inek beslemiş bizim gelin hanım.
Köy halkı da çok sevmiş gelini.

Asıl anlatacağım mesele bu değil aslında.
Bizim delikanlı "Benimle evleneceksen ilk şart Müslüman olacaksın" demiş yirmi yıl öncesi.
Rus gelinimiz kabul etmiş.
Nikah kıyılırken imam efendi Müslüman olmanın tüm şartlarını anlatmış.
Gelin hepsini kabul etmiş ve kelime-i şehadet getirerek girmiş dinimize.

Rus uyruklu, Müslüman olan gelinimizin anlattığını kendi dedikleriyle yazıyorum aynen.

"Abla evlendikten bir ay sonra ramazan ayıydı.
İmam bana oruç durumunu da anlatmıştı.
O nedenle ben yeni dinimi yaşamak için çok gayret ediyordum. Ramazan boyunca her gece oruc tutmak için kalktım.
Niyet ettim. Akşama kadar gıybet etmedim. Dilimi tuttum, orucumu tuttum. Aç kaldım.
Ama çevremdeki insanlara bakınca tek Müslüman benmişim gibi hissettim hep.
Köy halkının çoğu tarla işlerini yapıyoruz diye oruç tutmuyordu.
Gelin olduğum aile ise gece kalkmak zor diye,
Eşim sigara içmemeye dayanamadığı için oruç tutmuyordu.
Sonra sonra 'Müslüman olmak için sadece şehadet getirmek yeterli. Diğer emirleri yapmam şart değilmiş' diye düşündüm.
Ama içimde kocaman bir boşluk oluştu.
Ne Müslüman gibi ne de hıristiyan gibi yaşıyordum.
Kiliseye gidip Allah ile buluşmayı özlüyordum arada bir.
Bu özlemimi bastırıyordum sürekli.
Eşimin ailesine ve çevremdekilere tam bir Müslüman gibi yaşamak için ne yapmam gerektiğini soruyordum.
Bana dinimi anlatan ve içimdeki o büyük boşluğu dolduracak bir din de bulamadım..."

Buraya kadarki kısım gelin kızımızın ilk 15 yıl yaşadığı serzenişleri... Daha sonra İslamiyeti biraz daha öğrenmiş ve son cümlesi çok güzeldi.

"Yeni dinimi öğrendikten sonra baktım abla çevreme.
Müslümanların iman etmeye, amel etmeye ihtiyacı var. Müslüman doğdukları için sorumluluk bitti sanıyorlar.
Dil ile ben inandım demekle bitmiyor. İnandığını göstermekdikten sonra, yaşamadıktan sonra kalben iman olmuyor o inanç..." dedi.

"Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin." Nisa 136
Safiye Çetinkaya
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar